“Panik seçim çözüm getirmez”

“Panik seçim çözüm getirmez”
Hükümetin erken seçim kararını “Panik Seçim” olarak nitelendiren Partiya Sosyalîst a Kürdistan (PSK) Genel Sekreteri Mesut Tek, erken seçimin hükümetin sorunlarını çözmeyeceğini söyledi.
Özel Haber: Ali abbas YILMAZ - Arif BULUT

 

Partiya Sosyalîst a Kürdistan (PSK) Genel Sekreteri Mesut Tek, Tigris Haberin erken seçim süreci, ittifaklar ve Kürt partilerin seçimlerdeki tutumuna ilişkin sorularını yanıtladı.

‘Bu bir panik seçimdir’

Sizce erken seçim hükümet açısından neden bu kadar aciliyet arz etti, sizce bunun gerisinde hangi dinamikler var?

Bence bu seçim ne erken ne de baskın bir seçimdir, bu bir panik seçimdir. Ekonomik olarak, özellikle de dış politikada AK Parti hükümeti ciddi sorunlarla, bir buhranla karşı karşıya. Kanımca bu sorunları çözme iradesinden de yoksun. Yani, bu sorunları çözmeye yönelik herhangi bir programı da yok. Ekonomik durum ülkede giderek kötüleşiyor. Dolar yükseliyor, Türk parasının değeri azalıyor. Her ne kadar hükümet yetkilisi, Türk parası değer kaybetmiyor, Dolar yükseliyor diyerek işi gırgıra alsa da belli ki, AK Parti hükümeti ciddi ekonomik krizlerle yüz yüze. Bu nedenle bir yandan OHAL’i sürdürme kararı alıyor bir yandan KHK’larla muhaliflerin sesini kısmak istiyor; gazetecileri tutukluyor, kendisine muhalif olan akademisyenleri işten atıyor, sosyal medya paylaşımları nedeniyle binlerce insan hakkında soruşturmalar açılıyor. Öyle ki, Türkiye’de barış kelimesini telaffuz edenler potansiyel suçlu olarak görülüyor. Tüm bu ve benzeri nedenlerden dolayı AK Parti giderek güç yitirdiğini, oy kaybettiğini tahmin ettiği için ve işinin de giderek kötüleşeceğini öngördüğü için iktidardaki gücünü yeniden konsolide etmek için böyle bir karar aldığını düşünüyorum. Zaten dikkat ederseniz açıklamaları da o yönde. Cumhurbaşkanının seçimi erkene aldığı açıklamasında bizce önemli olan iki vurgu var. Bunlardan birincisi, Türkiye’nin bir beka sorunu ile karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor. Nedir bu beka sorunu; Irak ve Suriye merkezli gelişmelerden söz ediliyor nedir bu gelişmeler. Türk devleti Irak ve Suriye politikasında sıfırı tüketmişse bunun sorumlusu kimdir; bunun sorumlusu bizzat hükümetin kendisidir. Dolayısıyla bu sorunlara çözüm bulma perspektifinden de yoksun olduğu için böylesine bir karar aldı. Bunun hazırlıklarını da zaten çok önceden yapmıştı.

mesut-tek-copy.jpg

‘Seçim Türkiye’nin sorunlarını çözmez’

Bu erken seçim AK Parti hükümetinin sorunlarının çözümüne yardımcı olur mu, ben böyle düşünmüyorum. Çünkü sorunların özü sistemdedir. Sistemi değiştirmek gerekir. Ne yazık ki AK Parti hükümeti ve Erdoğan, bütün yaptıklarıyla Türkiye’yi tek kişi diktatörlüğüne götürmek istiyorlar. Bu Türkiye’nin sorunlarını çözer mi, çözmez. Zaten bölgede de dünyada da bu olmamıştır. Yani, ikinci bir Saddam Hüseyin vakasını, ikinci bir Hafız Esad vakasını Türkiye halkına yaşatmayı doğru bulmuyoruz. Bu nedenle seçimlerin de çözüm olmayacağını, seçim yerine sorunların köklü çözümünü demokratikleşme programı çerçevesinde aramanın daha gerçekçi olduğu kanısındayım.

‘Ekonomik kriz ülkeyi dibe batırmadan seçim yapma kararı aldılar’

Hükümetin erken seçim kararını “Panik seçim” olarak nitelediniz, hükümeti buna sevk eden nedenleri biraz açar mısınız?

Bu hükümet her zaman ekonomide işlerin iyi gittiğini, ekonomik sorunları çözdüğünü söylüyordu. Öyle ki, artık dışarıya borç veriyoruz diye bir tablo çizdi. Ama gerçek öyle değildi, gerçek ise Türkiye ekonomisinin büyük bir kriz ile karşı karşıya kalacağı yönündeydi. Hükümet bugün bunu gördü ve bu ekonomik krizin kendisinin oy oranını azaltacağı öngörüsüyle, daha henüz oy oranları düşmeden ve ekonomik kriz ülkeyi dibe batırmadan seçim yapma kararı aldılar. İkincisi, Türkiye’nin dış politikası, özellikle Ortadoğu politikası bir çıkmaza girdi. Son yıllara kadar Erdoğan pragmatik bir çizgi tutturmuştu. ABD ve AB tarafından istemleri sıkıştırıldığında Rusya’ya yaklaşıyordu; Rusya ile sorun yaşadığında bu sefer ABD’ye ya da Batıya yaklaşıyordu. Ama özellikle Afrin harekâtından sonra Türkiye’nin jeostratejik konumundan kaynaklanarak sürdürdüğü bu pragmatik manevralar da yavaş yavaş iflas etmeye başladı. Afrin konusunda ABD, Rusya ve İran’ın zımni onayını alan Türkiye ABD’nin Şam’ı desteklemesiyle bu durum onun Rusya ile ilişkilerinde bir sıkıntı yarattı. Dolayısıyla böylesine faydacı bir politika, bölge halkını ötekileştiren, bölge halkının özgürlüğünü, ulusal demokratik haklarına kavuşmasını, Afrin’in barış içinde yaşamasını kendi ulusal güvenliği için tehlike olarak gören bir anlayış Türkiye’yi getirip o bölgede sıkıştırdı. Türkiye bugün Suriye bataklığına saplanmış durumdadır ve bu bataklıktan da kolay kolay çıkamaz diye düşünüyorum. Aynı politikayı Irak’ta da yaşadı. Özellikle Güney Kürdistan’daki referandum konusunda merkezi hükümeti destekledi, İran’ı destekledi ama bunun karşılığında ne Kerkük’e yönelik amaçlarını gerçekleştirebildi ne de Şengal’e yönelik amaçlarını gerçekleştirebildi. Merkezi Bağdat hükümeti ile ilişkileri düzelmek yerine daha da kötüleşti. Dolayısıyla burada da bir çıkmaz içine girdi.

‘Seçimler ikinci tura kalacak ve ikinci turda taraflar Kürtlerin oyunu almak için müracaat edecektir’

Kürt partileri olarak bir ittifak süreciniz var bu süreç ne aşamadadır ve bunun erken seçimlere yansıması nasıl olacak. Kürt ittifakı seçimlerde Cumhur ittifakının yanında mı karşısında mı olacak, pozisyonunuz nasıl olacak?

Biz adında Kürdistan olan siyasi partiler ve örgütler olarak bir çalışma başlatmıştık. Bu görüşmelere daha sonra PDK-T ve HAK PAR da katıldı. Böylelikle şuan 6 partinin birlikte tavır geliştirme, birlikte davranma iradesi şuan ortaya çıkmış bulunuyor. Bu altı partinin üzerinde anlaştığı bir program da var ancak bu program henüz partiler tarafından son kez görüşülüp karar bağlanmadı, imzalanmadı. Ancak taraflar hem seçimlerde ortak tavır alma hem de ulusal demokratik talepler etrafında bir araya gelme iradesini de göstermişler. Öncelikle üzerinde mutabakat sağlanan program kamuoyu ile paylaşılacak ve kamuoyundan gelen tepkiler görülecek. Bunu da sadece 6 partinin bir işbirliği olarak görmüyoruz, bu programa evet diyen bu programı kabul eden tüm kesimlere, oluşumlara açıktır. Seçimlere dönük ise Kürt ulusal muhalefetinin olası en geniş birliğini sağlamayı esas alıyoruz. Eğer biz burada Kürt muhalefetinin en geniş birliğini sağlarsak, Kürtlerin birlikte hareket etmesini gerçekleştirirsek Kürt oyları Cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuç belirleyici olacaktır. Görünen o ki seçimler ikinci tura kalacak ve ikinci turda taraflar Kürtlerin oyunu almak için müracaat edecektir. Bu nedenle biz Kürt blokunun, işbirliğinin oluşmasına büyük önem addediyoruz.

‘Elbette bu politikanın Kürt illerinde bir karşılığı olacaktır’

AK Parti MHP ittifakı sonrası AK Partinin MHP’lileştiği yönünde değerlendirmeler var ve bunun da muhafazakâr Kürt seçmende bir rahatsızlığa yol açtığı yönünde yorumlar yapılıyor, siz bunlara katılır mısınız, sizin yaklaşımınız nedir?

AK Partinin MHP’lileşmesi abartılı bir yorum olur. Ama şu bir gerçek ki, her iki parti de ne yazık ki, Türkiye’nin demokratikleşmesini, Kürt halkının temel demokratik haklarını kullanmasını beka sorunu olarak görüyorlar. Dolayısıyla bu noktada bir birlik yapmaktan geri kalmıyorlar. Elbette bu politikanın Kürt illerinde bir karşılığı olacaktır. Bu politikanın Kuzey Kürdistan’da taban bulmasının bir olanağı yok. Doğaldır ki geçmişte çeşitli nedenlerden dolayı AK Partiye oy veren Kürt seçmenin bu seçimde MHP ile ittifakından dolayı AK Partiden uzaklaşması ve oy vermemesi mümkündür. Türkiye’de Kürtlerin özgürleşmesine en çok karşı olan parti MHP’dir ve her zaman bu parti Kürt düşmanlığı üzerinden bir politika yürütmüştür. Benim sahada gördüğüm kadarıyla AK Partinin Kürdistan’da alacağı oy oranında ciddi düşüşler yaşanacaktır. AK Partinin silme götürdüğü Erzurum’da, Elazığ’da bile bu böyle olacaktır. Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van vb. diğer illeri bahsetmiyorum bile.

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.