Önce insanlar şimdi davalar göç ediyor

Önce insanlar şimdi davalar göç ediyor
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 1990’lı yıllardaki çatışmalı süreçte işlenen binlerce faili meçhul cinayet, işkence ve gözaltlılara ilişkin soruşturmalardan birkaçı yıllar sonra tozlu raflardan indirildi.

İlyas AKENGİN

 Zaman aşımına günler kala davaya dönüşen dosyalar bu kez güvenlik endişesine takıldı. Aralarında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın Lice davası, Kürt gazeteci Musa Anter’in JİTEM, Albay Cemal Temizöz’ün yargılandığı Cizre faili meçhul, köy yakma ve toplu ölümlere ilişkin açılan birçok dava güvenlik gerekçesiyle; Ankara, İzmir, Çorum, Kırıkkale ve Eskişehir gibi illere nakledildi.

ÖLÜME TERK EDİLİYOR

1990’lı yıllarda işlenen olaylara ilişkin açılan davaların tümünün güvenlik gerekçesiyle battı illere gönderilmesine tepki gösteren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, yargının mevcut yaklaşımı ile faili meçhul cinayetleri ölüme terk ettiğini belirterek: “Bir dönem insanlar cezalandırılıp sürgün ediliyordu, günümüzde ise geçmişe dönük açılan davalar adeta cezalandırılıp sürgün veya göçe zorlanıyor ”dedi.

YÜZDE 99’U DURUYOR

Binlerce faili meçhul ve yargısız infazlarla ilgili soruşturmaların yüzde 99’unun tozlu raflarda bekletildiğine işaret eden Elçi, şunları söyledi: “Adli mekanizma maalesef 1990’lı yıllarda işlenen olayları soruşturmada başarılı bir performans sergileyemedi. 20 Yıllık süre içerisinde birçoğu zaman aşımına uğradı. 2009 Yılından sonra bazı savcıların, avukat ve mağdurların çabaları sonucu zaman aşımına günler kala tüm deliller toplanmadan apar topar bazı davalar açılması bizi umutlandırdı. Ancak açılan davaların tümü güvenlik gerekçesi gösterilerek battı illerine nakledildi. Hukuken davalar suçun işlendiği yerde görünmesi gerekiyor. Çünkü keşif yeri, delil, tanık hepsi ordadır. Lice’de, Cizre’de, Yüksekova’da işlenen bir suçu Ankara ve Eskişehir’de nasıl çözeceksiniz? Hakikatlerin ortaya çıkması ve maddi gerçeğe ulaşmak için davalar suçun işlendiği yerde görünmesi gerekiyor.”

KAYGILANIYORUZ

Diyarbakır, Şırnak ve Mardin’de ki adli sarayların en üst şekilde korunduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Tahir Elçi; “Davaların battı illerine alınması mağdurları ikinci kez cezalandırıyor. Maddi ve manevi yoksun olan bir vatandaş dava için Eskişehir veya İzmir’e nasıl gidip avukat tutabilsin. Bize göre batı illerine nakledilen davada adaletin gerçekleşme ihtimali neredeyse yok. Hakim kendisine sürgün gelen ve kucağında ateş topu gibi bulduğu davada biran önce kurtulmak için yeni deliler araştırmadan üstün körü bir yargılama yaparak kurtulmak istiyor. Son olarak 1993’te Mardin’de 13 sivilin infazı ile hakkında 13 kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davada Tuğgeneral Musa Çitil Çourum7a nakledilen davada beraat etti.

ADALET BAKANLIĞI ADLİYELERİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMALI

Elçi: “Geçmişle yüzleşmeye ilişkin davalar mağdur odaklı bir yargılama olması gerekirken, sanıkların korunduğu ve yargılamanın sanıkların ayağına götürüldüğü bir yargılamaya dönüşüyor.  Soruşturmayı yürüten savcılar dosyaların suçun işlendiği yerde yargılamanın yapılması gerektiğine dair görüş bildirmesine rağmen, bütün davalar adeta göç etti. Örneğin Şırnak’ta 6 köylünün ölümü ile açılan davada mahkeme sanıkların savunmalarını görüntülü sistemle Şırnak’a gitmelerine gerek olmadığına kara vermesine rağmen dosya güvenlik gerekçeyle Ankara’ya gönderildi. Yine Lice Tuğgeneral Bahtiyar Aydın davası Eskişehir’e alındı. Ancak Eskişehir’de özel yetkili mahkeme olmadığı sonradan ortaya çıkınca dosya bu kez İzmir’e alındı.

Adalet Bakanlığı, ‘güvenlik’ gerekçesine el atmadığı takdirde, büyük emek ve çaba ile açılan dosyalar yeterince soruşturulmadığından hakikat ortaya çıkmadan sanıkların lehine sonuçlanacağından endişe ediyoruz. Bütün sanıkların yargılandığı davalarda beraat etmelerinden endişe ediyoruz.

Hükümet, ‘Güneydoğu’daki davaların güvenliğini alırım’ mesajı vermelidir. Aksi bir durum bir dönem Kürt sivillere karşı suç işleyenlerin üst düzey devlet görevlilerin siyasi irade tarafından korunduğu düşüncesi oluşuyor.

iii.jpg

AÇILAN VE BATI İLLERE SEVK EDİLEN BAZI DAVALAR

-1993’te Mardin’de 13 sivil infaz edildi. Tuğgeneral Musa Çitil hakkında ‘birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürme’ suçundan 8 Eylül 2012 yılında Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava daha sonra Çorum’a nakledildi. Burada yapılan birkaç duruşmadan sonra Çitil’in beraatine karar verildi.

-1993’te Muş’un Altınova ilçesinde aynı aileden dokuz kişinin evlerinde yakılarak öldürülmesi ile ilgili çok sayıda jandarma görevlisinin yargılandığı dava Muş’tan Kırıkkale’ye nakledildi.

-1993’te Silopi ilçesi Görümlü beldesinde ikisi baba-oğul ve biri köy imamı olmak üzere altı köylünün gözaltında kaybedilmesiyle ilgili, aralarında emekli General Mete Sayar’ın da bulunduğu dava Şırnak’tan Ankara’ya nakledildi.

-1993’te Diyarbakır Lice ilçesinde dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da olduğu 16 kişinin öldürülmesi ve Lice’nin yakılmasıyla ilgili dava önce özel yetkili mahkemenin olmadığı Eskişehir’e, ardından İzmir’e nakledildi. İzmir ise askeri kişilerin yargılanmasının izne tabi olduğunu belirterek, dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderdi.

-1993’te Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 11 köylünün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili aralarında emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün de bulunduğu sanıkların yargılanmasına ilişkin dava Ankara’ya nakledildi.

-Van’ın Çaldıran ilçesinde çok sayıda PKK mensubunun sağ yakalandıktan sonra infaz edilmesiyle ilgili açılan dava Van’dan Ankara’ya nakledildi.

-Hakkâri’de Nezir Tekçi isimli köylünün öldürülmesi ile ilgili dava ise Eskişehir’e nakledildi.

-Kürt aydın-yazar Musa Anter’in JİTEM tarafından öldürülmesiyle ilgili dava Ankara’ya nakledildi.

-Şırnak’ın Cizre ilçesinde, 1993-1995 yılları arasında işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili açılan dava Eskişehir’e nakledildi. Davada emekli Albay Cemal Temizöz, itirafçı ve köy korucuları yargılanıyor.

-Mardin’de 1992-1996 arasındaki 22 faili meçhul cinayet, gözaltında kaybetme ve köy yakmalara ilişkin dava daha başlamadan güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.