Tecrübeyle sabit artık. Seçim atmosferi varsa mutlaka gergin ve kaotik bir ortam var. Bu gerginlikler iktidarın tepe noktasından, yani Recep Tayyip Erdoğan’dan başlıyor aşağıya doğru yayılarak hükümet üyelerinin süzgecinden geçiyor, farklı iletişim araçlarıyla HDP’yi, İmralı’yı, Kandil’i etkisi altına alıyor.

Son genel seçimden yerel seçimlere, buradan da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar olan süreci şöyle bir hafızalarımızda canlandıralım. Çözüm ve barış süreci ile eş zamanlı yürüyen seçim süreçlerinin gerginliği ve kaotik ortamının sonuçları AK Parti iktidarının güçlenerek devamına zemin hazırladı.

Şimdi Haziran’da yapılması gereken bir seçim var ve gerginliğin fitili de ateşlenmiş durumda.  Yine Recep Tayyip Erdoğan’dan başlayan, hükümet kanadından süzülen, HDP, DBP ve Kandil’e kadar uzanan bir iletişim savaşı başladı.

Haziran’a kadar daha çok zaman var, erken değil mi?

Böyle bir soru gayet normal.

Ancak, erken genel seçimin olacağı yönündeki kulis duyumları söz konusu olunca böyle bir tablonun oluşmaya başlamış olması gayet doğal oluyor. Doğal olduğu kadar da önceki örneklerinden dolayı kafa karıştırıyor. 

Genel seçimin Haziran’dan Nisan ayının başlarına kaydırılması yönündeki kulis bilgileri doğru mu, değil mi? Bu da tartışma konusu elbette. Bunun için birkaç neden üzerinde konuşmak, tartışmak mümkün.

Birincisi; 24 Nisan 2015’in Ermeni soykırımının 100. Yılı olması. Ermeni halkı için önemli bir gün ve soykırımın dünya devletleri tarafından tanınması için yoğun diplomasi manevraları yapılıyor. 24 Nisan 2015 tarihinde dünya çapında gösterilerin yapılması için hazırlıklar var. Soykırımın bazı ülkeler tarafından tanınması ihtimali çok yüksek. En önemlisi de; ABD’nin ve Başkan Obama’nın tavrının ne olacağı. Soykırımın sonrasında sağ kalan Ermenilerin son durağı olan topraklar ise bugün YPG-PYD güçleri ile IŞİD katillerinin üzerinde savaştığı topraklar. Yani Kobane, Deyra zor. Tartışmaların bugünkü asıl nedeni her ne kadar Kürtler olsa da, o topraklarda yaşadıkları içindir. Temel neden Ermeniler ve soykırımın 100. Yıl tartışmalarının varacağı son nokta, bugün savaşın yaşandığı Suriye topraklarıdır.

İkincisi; Gezi olaylarının yıldönümüdür, yani Haziran ayının başı. Büyük gösterilerin olma ihtimali çok yüksek.

Bu nedenle; 24 Nisan 2015’teki Ermeni soykırımının 100. yılı ve Haziran başındaki gezi olaylarının yıldönümünden önce yapılması muhtemel Nisan ayının başlarındaki erken genel seçim, AK Partiyi bu iki olaydan önce yeniden iktidara taşımak için uygun bir tarih olarak görünüyor. Seçimlerin normal tarihinde, yani Haziran ayında yapılması halinde AK Parti’nin bu iki tarihteki olaylarda alacağı tavır, vereceği tepki seçim sonuçlarını aleyhte etkileyebilir.

Bunlar kulis bilgileri, ancak mantıklı ve etkileyici.