Minik Nihat'ı binler uğurladı
İlyas AKENGİN/CİZRE
Bir süredir Hizbullahçılar ile PKK sempatizanları arasında yaşanan gerilimle gündeme gelen Şırnak’ın Cizre ilçesinde dün açılan ateş sonucu yaşamını yitiren 12 yaşındaki Nihat Kazanhan binlerce kişinin katılımı ile son yolculuğuna uğurlandı. Son 20 gün içinde 7. çocuğun toprağa verildiği Cizre İlçesinde tedirginlik sürüyor. İlçedeki gergin bekleyiş devam ederken, 12 yaşındaki Nihat için düzenlenen cenaze töreninde yüzü maskeli göstericilerin olmaması dikkat çekti. Cenaze törenine katılan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Hrant Dink cinayeti şüphelisi emniyet müdürünün görevden alınmasını istedi. Bu arada önceki gün öldürülen 12 yaşındaki Nihat’ın vurulduğu an’a tanık olan arkadaşı D.Y. Polislerin kendilerine, ‘Hepinizi böyle öldüreceğiz” dediği iddiasında bulundu.
Bir süredir Hizbullahçılar ile PKK sempatizanları arasında yaşanan gerilime bağlanan olaylar, artık başka bir mecraya taşınmış görünüyor. Olayların seyri ve halkın anlattıkları, artık yaşananların tarafların çatışmasından çok, bir provokasyon tezgahı olduğu inancını pekiştiriyor. Hiç olay olmadığı anda sıkılan kurşunlar, durduk yerde halkın üzerine atılan gaz bombaları, plakasız polis araçları, halkta var olan polisin provokasyon peşinde olduğu inancını pekiştirmiş durumda. Cizre’de olayların fitili, çok dikkat çeken bir günde ateşlendi. PKK’nin gençlik organizasyonu “Komala Civan”, bundan böyle yüzü maskeli eylemler yapılmayacağı, sokaklarda kazılan hendeklerin kapatılacağı kararı aldığı gün, Cizre’de 3 kişi öldü. Günler süren olaylarda ölü sayısı artarak, 6’yı bulduğu sırada. DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşme sonrasında aldığı itidal mesajını getirdiği önceki gün Cizre’de yedinci ölüm gerçekleşti.
OLAYIN TANIĞI KONUŞTU
Bu kez öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan adlı küçük bir çocuktu. Olay anını anlatan Nihat’ın arkadaşı D.Y.’nin anlattıkları, polislerin bu cinayeti kasten işledikleri konusunda güçlü bir kuşku yaratıyor. D.Y. olay anını anlatırken şöyle diyor: “Biz Nihat ve birkaç arkadaşımızla birlikte yolun kenarında oyun oynuyorduk. O sırada polis oyun oynadığımız yere gaz bombaları attı. O sırada yanımızda bizden çok daha küçük 7-8 yaşlarında çocuklar da vardı. O sırada Nihat’ın yere düştüğünü gördüm. Ancak gaz o kadar çoktu ki Nihat’ın yanına ulaşamadık. Nihat yere yığıldı. Sonra mahallenin büyükleri Nihat’ı alarak hastaneye götürdüler. Bize gaz atan polisler ise önce attıkları gazların kovanlarını topladılar. Sonra da bize dönük seslenerek ‘Sizin hepinizi böyle öldüreceğiz’ diyerek uzaklaştılar. Polisler maske takmışlardı. Üçü yanımıza arabadan inmiş biri ise arabada bekliyordu”
D.Y.’nin ölüm anını anlattığı Nihat’ın cenazesi, önce Cizre Devlet Hastanesi’ne, ardından da otopsi için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Burada yapılan otopsi işlemlerinin ardından, küçük Nihat’ın cenazesi, defnedilmek üzere dün Cizre’ye getirildi. Nihat’ın cenazesi kalabalık bir topluluk tarafından ilçe girişinde İdil caddesi üzerinde karşılandı. Topluluk içinde bu kez daha önceki cenaze törenlerine göre maskeli kişilerin yok denecek kadar az oluşu dikkat çekti. Bu gözlem, Öcalan’ın itidal çağrısının amacına ulaştığı yolunda bir kanaat oluşturdu. Törene HDP Şırnak Milletvekilli Faysal Sarıyıldız, bölge belediye eş başkanları, HDP, DBP Şırnak il ve ilçe örgütü yöneticileri yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.
Törende kısa bir konuşma yapan Sarıyıldız “Devletin ve hükümetin işgalci güçleri bir çocuğumuzu daha koynumuzdan alıp katlettiler. Bu yaşanlar savaşı çok aşan bir durum. Ama savaşın da bir ahlakı, bir hukuku var. Ama bu işgalci güçlerin yaptığı büyük ahlaksızlık, büyük hukuksuzluktur. Botan Cizre halkı bu serhıldan ruhu ile bunu da bertaraf edecektir” dedi.
Topluluk daha sonra Nihat’ın vurulduğu yerde yapılacak kitlesel basın açıklaması ve oturma eylemi için Yafes mahallesine yürüdü. Olay yerine gelindiğinde Nihat’ın parçalanan kafasından çıkan kemikler ile beyin parçalarının bulunduğu görüldü. Burada Şırnak Barosu Başkanı avukat Nuşirevan Elçi, sivil toplum kuruluşları adına açıklama yaparak, Elçi, ilçede başlayan olaylar sonrası görevden alınan İlçe Emniyet Müdürü'nün yerine atanan Hırant Dink cinayeti şüphelisi Ercan Demir’e dikkat çekti. Kimseyi açıkça suçlu ilan etmediklerini ancak hakkında yurtdışı yasağı konmuş, Demir'in, Cizre'ye atanmasıyla ardı ardına yaşanan ölüm olaylarını kamuoyunun takdirine bıraktıklarını vurgulayan Elçi şöyle dedi:
“Günlerdir dile getirdiğimiz ve medyada da geniş yer alan kolluğa ait araçların plakasız gezmesi, batının herhangi bir yerinde yaşansaydı, emniyet müdür derhal yeri değiştirilir, idari yetkililer görevlerinden alınırdı. Trafik Kanunu'nun bile 21 ve 23'üncü maddesine aykırı olan bu durumu sürdüren yetkililer hakkında suç duyusunda bulunuyoruz. Savcıları bu konuda görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Silahların susup, barış sürecinin sonuca ulaşacağı bir dönem yaşanacağı beklentisi ve özlemi içindeyken, 'barış' sözcüğü her ağza alındığında Cizre'de bir canın daha kaybedilmesini anlamak mümkün değil. Son bir ay içinde Cizre halkı, polis terörüne 6 çocuğunu kurban vermiştir. Daha bir ölüm olayının şoku atlatılmamışken, yeni bir katliam haberi gelmektedir. Çocuklarımızın ölümüne neden olan polis terörünü kınıyoruz. Yaşam hakkı hiçbir bir şart ve koşulda ihlal edilemez ve kutsaldır. 12 yaşındaki bir çocuğun kafasından vurularak öldürülmesini hiçbir ağız açıklayamaz, hiçbir yürek kabullenemez”
Bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve örgütleri olarak üzerinde şüphe bulunan ve halkın olayların sorumlusu olarak gördüğü Emniyet Müdürü'nün derhal görevden alınmasının talep ettiklerinin vurgulayan Elçi, "Kavgadan ve kandan rant sağlayanların demokrasi ve insan haklarından rahatsız olduklarını biliyoruz. Bu olayların takipçisi olacağımızı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması için tüm çabamızla çalışacağız" dedi.
SARIYILDIZ: PEKİ BU NE!
Daha sonra konuşan Sarıyıldız ise polisin Cizre’de çok ciddi terör estirdiğini ifade ederek, cebinden olay yerinden aldıkları bir cismi çıkarıp topluluğa ve gazetecilere gösterip şöyle dedi:
“12 yaşındaki Nihat’ın beyni burada daha yerde. Bir haftada 6 gencimizin beyni parçalandı. Bir halkın sabrıyla ancak bu kadar oynanır. Kürtler eşit özgür bir yaşam hatırına sineye çekiyor. Nihat düştüğü saatte İçişleri Bakanı ‘Söz konusu saatlerde Cizre’de kurşun sıkılmadı, gaz atılmadı’ diye açıklama yaptı. Biz de diyoruz ki buradaki memurların seni yanıltıyor ya da sen bizi aldatıyorsun. Oradan ahkam kesmek kolay, çocukların ölmemesi için buraya gel. Burada hiçbir ülkede yaşanmayan şeyler yaşanıyor. Burada daha yasa çıkmadan polis terör estiriyor. Sizden, politikalarınızdan cesaret alıyor, çocuklarımızı durmadan öldürüyor. Sabrımızla oynanıyor. Devletin içinde karanlık odaklar var ve AKP bunları sadece izliyor, sorun burada. Çocukların beyninden sizin kullandığınız bu mermiler çıkıyor. Siz çocukların ölümünde bunları mı kullanıyorsunuz, bunlar gaz bombası olamaz bunlar mermidir. Çocuğun ensesinden girmiş, alnına dayanmış” dedi. Açıklamanın ardından topluluk, 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi ve ardından da kurulan taziyeye gitti.
BABA VE DEDE POLİSİ SUÇLADI
Taziye evinde olayla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Nihat’ın dedesi Ali Kazanhan “Faili meçhul kalmasın istiyoruz. Sorumlular yakalansın ve cezasını alsınlar istiyoruz. Arkadaşları oyun oynarken akreplerin gelip onları vurduğunu söylüyorlar. Zaten çocukların taş atması artık yasaklanmıştı. O tepede oyun oynarken çocuklar, başına nişan alıp vuruyor polis. Bunu hangi niyetle yapmış olabilir. Kasken vurup, katletmek istiyorlar, niyetleri bu. Cizre’de son birkaç haftadır olaylar var. 5 gencimiz öldürüldü. Hepsini de kafalarından kasten vurdular. Böyle çocukları öldürüp gençleri öldürerek korku salmak istiyorlar” dedi.
Küçük çocuğun şoför olan babası Mehmet Emin Kazanhan ise olayı Irak’ta olduğu sırada öğrenip, hemen gelmiş. “Gece geldim ve çocuğumun ölüsünü aldım. Siyasi partilerimiz bizim hakkımızı korusun. AKP’nin bize yapacağı bir şey yok. AKP bizi resmen öldürüyor ve bizi yalancı çıkarıyor çocukları öldürmedik diyorlar. Daha dün morgun önünde cenazemizi betlerken emniyet amiri savcı ordayken bize gaz attılar, daha ne olsun” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.