Meme kanserinde ‘Angelina Jolie etkisi’
Hollywood yıldızı ünlü oyuncu Angelina Jolie ile gündeme gelen meme kanserine karşı koruyucu amaçlı memelerin alınması çözüm olabilir mi? BRCA testi nedir, Profilaktik Mastektomi hangi hastalara uygulanabilir? Operasyonu hangi doktorlar yapar? Operasyon sonrası estetik açıdan nasıl bir görüntü oluşur? Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, bu konuda merak edilen tüm soruları yanıtladı.
Ünlü oyuncu Angelina Jolie’nin 2013 yılında meme kanseri riski bulunduğu gerekçesiyle iki memesini aldırmasının üzerinden yıllar geçse de konu “Angelina Jolie etkisi” adı verilen olguyla gündemdeki yerini koruyor. Ailesinde meme kanseri hikayesi olan veya meme kanseri şüphesi olanlar “Angelina Jolie etkisi” ile kanser uzmanlarının kapısını çalıyor ve “Memelerimi aldırmalı mıyım” diye soruyor. Hikâyenin başına 2013 yılana dönecek olursak; Angelina Jolie, bir gazeteye gönderdiği mektupta meme kanseri riskini gösteren bir çeşit gen testi olan BRCA (Breast Cancer Susceptibility - Meme Kanseri Duyarlılık Mutasyonu) yaptırdığını yüzde 87 oranında kanser riski taşıdığını yazdı. Doktorları kanser riskini minimize etmek için Angelina Jolie’ye Profilaktik Mastektomi (Deri Koruyucu Meme Dokusu Alınması) uygulamıştı. O dönemde bu konu medyada o kadar çok yer aldı ki, Meme Kanseri Araştırma dergisinde yayımlanan araştırmaya göre meme kanseri şüphesiyle kanser kliniklerine ve laboratuvarlara başvuranların sayısında 2 kat artış yaşandı.
Ailesinde meme kanseri olanlar dikkat
Aradan geçen yıllarda bu başvuruların azaldığını ancak devam ettiğini ifade eden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, “Angelina Jolie etkisi” denilen bu olgunun hastaları endişeye sevk ettiğini kaydetti. Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz’a göre BRCA testi sonuçları yüksek kanser riskini gösterse de bu, Profilaktik Mastektomi (Deri Koruyucu Meme Dokusu Alınması) işlemine karar vermek için yeterli değil. Memelerin alınmasına kanser uzmanı hekimlerin farklı test ve değerlendirmelerle birlikte karar verdiğini ifade eden Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, “Tüm meme kanseri vakalarını yüzde 15’e yakını genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Ailesinde meme kanseri olanlarla meme kanseri görülme sıklığı arasında bir ilişki vardır. Yani ailesinde meme kanseri olan birinin meme kanseri olma olasılığı diğer gruplara göre daha yüksektir” dedi.
Meme kanseri 20’li yaşlara indi
Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, son zamanlardaki kalıtsal meme kanseri ile ilgili yapılan çalışmalarda görülme yaşının 50 yaş altında yoğunlaştığına ve hatta 20’li yaşlarda vakaların görüldüğüne vurgu yaptı. Kalıtsal meme kanserinin özellikle 2 gen mutasyonu olan kişilerde daha fazla bulunduğunu söyleyen Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, “Bunlar BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarıdır. Bu genetik mutasyonlara sahip kişilerde meme kanseri görülme sıklığı daha yüksektir. BRCA1 mutasyonu meme kanseri olma riskini yüzde 72 oranında artıyor. Bu mutasyon aynı zamanda yumurtalık kanseri riskini yüzde 35 oranında artırmaktadır. BRCA2 mutasyonunun kanser görülme sıklığına etkisi ise BRCA1’e nazaran daha azdır” diye konuştu.
Aşkenaz Yahudisi kadınlarda daha fazla
Bu mutasyonların genetik testlerle tespit edilebildiğini dile getiren Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, “Mutasyon oluşan genler normalde kansere karşı koruyucu görev üstleniyor. Bu genlerde mutasyon sonucu Supressor Onkogen’in (kanser oluşumun baskılayıcı) 2 kopyasında sorun ortaya çıkıyor ve kanser oluşumuna zemin hazırlanıyor. Bu mutasyon toplumda yaygın değildir ancak Aşkenaz Yahudileri kadınları gibi bazı topluluklarda görülme sıklığı daha fazladır” ifadelerini kullandı.
Test pozitifse ne yapmalı?
Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, şöyle devam etti: “Eğer test sonucu BRCA1 ve BRCA2 pozitif gelmişse hastalar genel bir kaygıya kapılırlar. Sanki hemen kanser olacaklarmış gibi düşünürler ve yaşam kaliteleri bozulur. Burada yapmaları gereken doktorlarının kontrolünde hayatlarına devam etmeleridir. Hastanın elleriyle memesini düzenli kontrol etmesi, belli aralıklarla doktor muayenesi olması ve mamografi ile düzenli takip edilmesi gerekmektedir. Ailede meme kanseri olanlar varsa 25 yaşından sonra 6-12 ayda bir mamografi çekilmelidir. Onkologlar gerek görürse koruyucu amaçlı tamoksifen içeren kemoterapi ilaçları verebilir.”
Estetik beklentiler de sağlanıyor
Op. Dr. Ali Cemal Yılmaz, Profilaktik Mastektomi operasyonu için BRCA test sonuçlarının yeterli olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Koruyucu amaçlı memelerin alınması, memede tümör veya tümör riski görülmesi durumunda onkologların kararı ile estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Operasyonda meme derisi ve meme başı korunup meme dokusu alınmaktadır. Bu şekilde estetik açıdan hastanın beklentilerine de yanıt verilmiş olur. Bu operasyon meme kanseri gelişimi riskini yüzde 90 oranında azaltır. Yüzde 10 olsa da kanser riski devam etmekte, deri ve meme başı kaybı, kanama, enfeksiyonlar ve implantlar ile ilgili sorunlar görülme ihtimali de olmaktadır. Ayrıca memede hassasiyet ve his kaybı, yeni vücut görüntüsüne adaptasyon, ağrı, acı, ameliyat izlerinden hoşnutsuzluk, cinsel olarak çekici hissetmeme gibi sorunlar da olabilmektedir. Meme kanseri riskinin azaltılması için izlenecek stratejiler hakkında klinik karar verme, yaşam beklentisi ile yaşam kalitesi arasındaki bir değişime neden olmalıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.