Kurkut davası: Yeni delile rağmen tutuklama yok
Diyarbakır’da gerçekleştirilen Newroz bayramı kutlaması sırasında Kemal Kurkut’u öldüren ve müebbet hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan polis memuru Yakup Şenocak hakkında açılan davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. Yeni heyet ile görülen bugünkü dava, iddia ve savunma makamı ile müştekilerin görüşlerinin alınmasından sonra, 20 Aralık gününe ertelendi.
Diyarbakır’da Newroz’un kutlandığı Newroz Parkı’na gelmek isterken üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesi” iddiasıyla polisin açtığı ateş sonucu vurularak öldürülen Kemal Kurkut davasının üçüncü duruşması bugün görüldü. Tutuksuz yargılanan polis memuru Yakup Şenocak hakkında “olası kastla insan öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09:00’da başladı.
“POTANSİYEL SANIKLARI TANIK OLARAK BİLE DİNLEYEMİYORUZ”
Mahkemede söz alan Kurkut’un ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, “Bu dosyada ve benzeri diğer yaşam haklarının ihlali dosyalarında bütün amacımız delillerin tam olarak toplanması ve gerçeğe ulaşmaktır” dedi. Davanın adil bir yargılama ile yapılması gerektiğine dikkat çeken Yalçındağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bilirkişi raporunun sonuç kısmında belirleme olmasına, dosya netlik kazanmasına rağmen tutuklama talebimiz reddedilmektedir. 118 video sonucu elde edilen, 6 tanesi kameralara yansıdığı için somut olan mevcut görüntülere göre ateş edenlerden 3 şahsın duruşu, Kurkut’a mermi sıkanlar olabileceği, bu mermilerin müvekkilimize isabet edebileceği belirtilmiştir. Bu 3 şahıstan ikisi tanık olarak dahi dinlenememiştir. Bir süre sonra kolluk görevlilerinin tayini çıkıyor. Potansiyel olarak sanık durumuna düşebilecek tanıkları dahi dinleyemiyoruz.
“BİLİRKİŞİ RAPORU DA DİREK HEDEF ALINDIĞINI SÖYLÜYOR”
Dava dosyasına giren son delilde bir polis memurunun arkadaşına söylediklerini de gündeme getiren Yalçındağ, şunları aktardı:
Bir yerde son derece net bir cümle geçmektedir. Polis memuru “Adamı vurmaya gerek yok ki” diye söylemektedir. Yakın dövüş teknikleri ile veya diğer yöntemlerle derdest edilebilecek birine ateş edilmiştir. Bilirkişi raporunda direk hedef alındığı belirtilmiştir. Polise direnme suçunun ceza miktarı bellidir. Bu ülkede milletvekilleri bile düşünceleri nedeni ile tutuklanıp cezaevine konuluyorken bilirkişi raporuna rağmen daha önceki vakalarda olduğu gibi tetiği çeken güvenlik görevlilerine ise cezasızlık uygulanıyor. Bir cezasızlık politikasına daha kurban vermek istemiyoruz.
“CİNAYETİ İŞLEYEN VEYA İŞLEYENLER KAMU GÖREVLİSİDİR”
Yalçındağ’ın akabinde ailenin bir diğer avukatı Mehmet Emin Aktar söz istedi. Polis memurunun tutuklanması talebini yineleyen Aktar, “Hak, adalet mücadelemizin bir gereği olarak, cezasızlık politikasına karşı çıktığımız için bu talebimizi yineliyoruz” dedi. Cezasızlık politikasının sadece bölgede uygulandığına dikkat çeken Aktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kameraların gözü önünde işlenen bir cinayetten söz ediyoruz. Cinayeti işleyen veya işleyenlerin bir kamu görevlisi olduğu görülmektedir. Bunlara silah kullanma yetkisi verilmiş ancak daha iyi eğitim verilmemiştir. Bu kentte böyle silah kullanma yetkisine sahip binlerce kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu uygulamaların önüne geçmek için tutuklama talep ediyoruz.
Kurkut duruşmasında dosyaya eklenen 13 saniyelik yeni delile rağmen polis memuru Yakup Şenocak Hakkında tutuklama kararı vermeyen mahkeme, dosyadaki yeni delile değinmeden “Olayın oluş şekli, ara kararda İstanbul Adli Tıp kurumu’ndan istenilen rapor için dosyanın gönderilmemiş oluşu ve delillerin tam olarak toplanmamış oluşu gerekçesiyle tutuklama talebinin reddi" kararı verdi. Mahkemeye sanık avukatları tarafından sunulan yeni tanıkların dinlenilmesi yönünde de karar alan mahkeme duruşmayı 20 Aralık 2018’e erteledi. (Kaynak: Artıgerçek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.