Kulp davasında ilginç savunma
Kulp davasında ilginç savunma
‘Deprem oldu arşivi su bastı’
ANKARA - Kulp Davası'nda 11 kişiyi öldürmekle yargılanan Bolu 2. Komando Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk, daha önce AİHM'de yaptığı savunmada, 8-25 Ekim 1993 tarihinde Alacakaya köyünde operasyona çıktığını kabul etmesine rağmen, mahkemede bu tarihlerde operasyona çıkmadığını ileri sürdü.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Alacakaya Mahallesi'nin Kepir, Gurnik, Mezire, Pireş ve Şuşan mezralarında ve Muş'un Licik mezrasında 8-25 Ekim 1993 tarihlerinde Bolu Komando Tugayı tarafından düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan 11 kişi ile ilgili açılan davanın duruşmasına Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Dönemin Bolu 2. Komanda Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk'ün 11 yurttaşın öldürüldüğü olayın sorumlusu olarak yargılandığı davada, mahkemenin istediği bilgi ve belgeler Tugay Komutanlığı tarafından mahkemeye gönderilmedi. "Deprem oldu arşivi su bastı" gerekçesiyle bilgi ve belgelerin gönderilmediği duruşmaya, sanık Yavuz Ertürk ile avukatları ve mağdur ailelerin avukatlarının yanı sıra HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ile İHD temsilcileri katıldı.
Duruşmada konuşan müşteki avukatlarından Erkan Şenses, daha önce Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nin Bolu'da depremde tugayda bir hasar olup olmadığını sorduğunu ve bu soruya "Olmadı" yanıtının verildiğini hatırlattı. Şenses, "Bolu Tugayı'ndaki arşivlerin 1999 yılında zarar gördüğüne ilişkin bir tutanak olup olmadığının Jandarma Genel Komutanlığı'ndan veya Genelkurmay'dan sorulmasını talep ediyoruz" dedi.
Daha önce AİHM'de yaptığı savunmada, 8-25 Ekim 1993 tarihinde Alacakaya köyünde operasyona çıktığını kabul eden sanık Ertürk, bu kez söz konusu tarihte operasyona çıkmadığını ileri sürdü.
"Halkla bütünleştim. Bana 'Şırnak Paşası' olarak hitap ettiler. Erzincanlı olduğum için Harp Okulu'ndan itibaren bir diğer lakabım Kürt Yavuz'dur" sözlerini sarf eden Ertürk, bölge halkına karşı hiçbir suç işlemediğini öne sürdü. Ertürk, o dönem Şenyayla bölgesinde geniş kapsamlı bir operasyon düzenlediklerini ve 32 sivili yakaladıktan sonra sorgu için Muş Jandarma Komutanlığı'na teslim ettiklerini iddia etti. Ertürk'ün, müşteki avukatlarından Hasan Anlar'ın sorularına çelişkili cevaplar vermesi üzerine Anlar, "Sanık çelişkili bilgiler veriyor bunun kayda geçilmesini talep ediyoruz" dedi.
Savunmaların ardından karar için ara veren mahkeme heyeti ardından, sanık emekli Ertürk'ün tutuklanması talebini ret ederek, Genelkurmay Başkanlığı'na, Bolu Tugayı'ndaki arşivlerle ilgili ellerinde bilgi olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Duruşma 8 Aralık'a ertelendi.
Duruşma sonrası konuşan HDP'li vekiller Aydoğan Kürdistan'dan Türkiye illerine nakledilen davaların bir çoğunda beraat kararı çıktığına dikkat çekerek, "Bu ülkede adalet ve hukuk yerini bulmuyor" dedi.
Aydoğan ve Başaran, Adalet ve Hakikatler Komisyonu'nun kurulmasının aciliyetine vurgu yaparak, komisyonun gerekli olup olmadığının anlaşılması için AKP ve CHP milletvekillerinin duruşmaları izlemesi çağrısında bulundu.
"Güvenlik" gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya alınan davada sanık dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında, TCK'nın "kasten adam öldürme" suçundan 11 kez müebbet ile "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "halkı silahlı isyana teşvik" suçlarından da 25 yıla kadar hapis cezası isteniyor.(diha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.