'KCK ana dava' avukatı Ürküt : Zorla getirme felaket olur

'KCK ana dava' avukatı Ürküt : Zorla getirme felaket olur
Yarına ertelenen 'KCK ana davası' 2'nci oturumu öncesi değerlendirmelerde bulunan dava avukatlarından Erhan Ürküt, Pazartesi günkü oturumda 'meşruiyet' krizi yaşandığını hatırlatarak müvekkillerinin tutumlarının yarın da aynı olacağını kaydetti.

Diyarbakır-KCK ana dava' avukatı Ürküt, müvekkillerinin zorla cezaevinden getirilerek asker zoruyla mahkeme salonunda bekletilmesini ummadıklarını ama böyle bir şeyin olmasının yargılama açısından felaket bir durum olacağını vurguladı. 

Pazartesi Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 94'ü tutuklu 180 Kürt siyasetçinin yargılandığı "KCK ana davası"nın 60'ıncı duruşmasının 1'inci oturumu, mahkemenin "Meşruiyet" krizi ile başlamıştı. Duruşmada söz alan müdafi avukatlar ve müvekkilleri, mahkemenin asli bir yargılama yapamayacağı, tarafsızlığını yitirdiği ve meşrutiyetini yitirdiğinden kaynaklı mahkemenin davadan çekilmesini talep ederken, duruşma salonunda bulunan 84 tutsak mahkemenin tutumuna karşı mahkeme salonunu terk etmişti. Ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, verdiği ara kararında, avukat ve müvekkillerinin taleplerini "ciddi" olmadığı ve mahkemenin tarafsız bir yargılama yaptığı gerekçesi ile ret ederek duruşmanın 2'inci oturumunu yarına ertelemişti. 

 

Yarın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan duruşmanın 2'nci oturumunda avukatların ve müvekkillerini tavrının ne olacağı merak konusu olmuştu. Yarın ki duruşmaya ilişkin konuşan dava avukatların Erhan Ürküt, "KCK" davası kapsamında ilk operasyonların yapıldığı 14 Nisan ve 24 Aralık 2011 tarihlerini hatırlatarak, müvekkillerinin görüntülerinin, savcılık tarafından kimlerin tutuklamaya sevk edildiğine ilişkin bilgilerin kendilerinden önce basına servis edildiğini hatırlattı. Ürküt, "24 Aralık operasyonunda bizler savcının odasının kapısında beklerken bir anda basında kimlerin tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini öğrendik. Savcıya sorduğumuzda 'kesinlikle böyle bir şey yok' dedi. Ancak basında çıkan isimlerle sonradan savcının tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği isimler bire bir tuttu" dedi.

15 gün içerisinde 7 bin 500 sayfalık bir iddianame ve 400 klasörlük bir iddianameyi okuyan mahkemenin yargılaması ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Ürküt, "15 günde insanoğlunun olağan üstü bir çabası ile okunan bir dosya olarak gözümüze çarptı. Biz bu kadar şeyin okunmadığını düşünüyoruz" ifadesinde bulundu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.