Kan davalı köyün yarım asırlık düğün hasreti sona erdi
Çağbaşı köyünde 1960 yılında başlayan ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan kan davası, köyün boşaltılmasına neden oldu. Köylüler, acı ve gözyaşıyla terk ettikleri köylerinden Siirt merkez ile İstanbul, İzmir ve Mersin'e taşındı.
Kan davasının sona ermesi ve devlet yetkililerinin desteğiyle yeniden kurulan köye, 20 yıl sonra köylüler yeniden dönüş yapmaya başladı. 55 yıl aradan sonra 2015 yılında gerçekleştirilen ara seçimle muhtarlık seçimi yapıldı.
- 57 yıl sonra birlikte halay çektiler
Köy statüsüne kavuşmanın heyecanını yaşayan köylüler, bu yıl da muhtar Hakkı Küçlü'nün oğlu Hüseyin Küçlü ile Rahime Çakır'ın davul zurna eşliğinde gerçekleştirilen düğün töreninde bir araya geldi.
AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, eski İl Başkanı Ali İlbaş ve çevre köylerin muhtarlarının da katıldığı düğün ile köylüler, 57 yıl aradan sonra el ele, kol kola halay çekip eğlendi.
Köy muhtarı ve damadın babası Hakkı Küçlü, 57 yıl önce kan davası nedeniyle huzuru bozulan köyden herkesin göç ettiğini söyledi.
Bazı ailelerin Siirt merkeze taşındığını ifade eden Küçlü, bazı ailelerin de İstanbul, İzmir ve Mersin'e göç etmek zorunda kaldığını anlattı.
Köylerinin yarım asrı aşkın bir süre sahipsiz kaldığını dile getiren Küçlü, "Arazilerimize, bahçelerimize tekrar sahip çıkmak için çok sevdiğimiz köyümüze geri döndük. Devlet ve hükümet yetkilileri bizlere yardımcı oldu. Köyümüz onların desteğiyle köy statüsüne kavuştu ve ara seçimle 2 yıl önce 55 yıllık aradan sonra muhtarlık seçimi yapıldı." dedi.
- 57 yıldır düğün yapılmadı
Köyde 57 yıl boyunca hiçbir düğünün yapılmadığını dile getiren Küçlü, aradan geçen onca yıldan sonra düğün yapmanın sevincini yaşadıklarını belirtti.
"Oğlumun düğününü köyde yaptık. Allah razı olsun, herkes bu düğünde bir araya geldi. Köylülerin düğün yapması halinde elimizden gelen desteği vereceğiz." ifadesini kullanan Küçlü, cami yaptıkları köyün yol ve su gibi sorunlarının da giderildiğini kaydetti.
- "Dağlar bile davul zurna sesine hasret kalmıştı"
Damat Hüseyin Küçlü de 57 yıl aradan sonra köyde ilk düğünü yapmanın kendileri için ayrı bir anlam ifade ettiğini dile getirdi.
Daha doğmadan önce başlayan kan davasının olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak istediklerini dile getiren Küçlü, şöyle devam etti:
"Kan davasının tarafları barıştı fakat köyde hiçbir düğün yapılmamıştı. Bu ilk düğünü yapmak ve köylülerin birlik ve beraberliğini pekiştirmek istedik. Köylülerimizle beraber Siirt'ten değerli misafirler, çevre köyün muhtarları ve çok sayıda davetli düğünümüze geldi. Bunun için mutluyuz. Uzun bir zamandır köyde düğün olmadığı için o dağlar ve tarlalar bile davul zurna sesine, düğüne hasret kalmıştı. Bunun için de böyle bir tercihte bulunduk."
Küçlü, düğünde kendilerini yalnız bırakmayan herkese teşekkürü borç bildiklerini sözlerine ekledi.
Gelin Rahime Çakır da 57 yıl aradan sonra düğün töreni ile köye gelin giden ilk kişi olmanın sevincini yaşadığını dile getirdi.
- "Diğer köylülerin de köye dönmesini bekliyoruz"
Damadın ağabeyi Tayfur Küçlü, köyün yeniden toparlanması için devlet büyükleri ile köylülerin çaba sarf ettiğini söyledi.
Küçlü, "Düğün gayet güzel geçti. İnşallah bu birlik ve beraberlik daim ve mutluluğun başlangıcı olur. Şu anda köyde 12 hanede 150 kişi bulunuyor. Henüz köye dönmeyenlerin de bir an önce köye dönmesini bekliyoruz." diye konuştu.
"Ben 39 yaşındayım. Kan davası başladığı zaman daha doğmamıştım. Tarafların barışmasından dolayı çok mutluyuz." diyen Küçlü, kan davalarının hiç kimseye fayda sağlamadığını ve büyük mağduriyetlere neden olduğuna dikkat çekti.
- "Köyün ilk imamıyım"
Köy imamı Mehmet Kazım İlbaş, kan davasının sona ermesinin ardından köye geri dönüşlerin devam ettiğini belirtti.
Kan davasının zararlarına değinen İlbaş, "Ben de köyün ilk imamıyım. Bütün köylülere, henüz gelmeyenlere de ulaştım. Herkes gelebilir, kardeşlik gibi güzel bir şey yok. Köyde ilk düğünü de yaptık. İnşallah daha güzel günler de göreceğiz." şeklinde konuştu.
Köylülerden Mahmut Nas da kan davasının ardından İzmir'e gittiğini, köyüne tekrar döndükten sonra fıstık yetiştirdiğini anlattı.
Köyde düğün görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Nas, köylerinin kan davasıyla değil, düğün gibi güzel şeylerle anılmasını istediklerini ifade etti.(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.