Kahreden tesadüf!
Öte yandan Diyarbakır’da bir araya gelen DİSK, KESK, TTB ve TMMOB, Şırnak’ta meydana gelen maden kazasıyla ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı. Dört kurum adına yapılan basın açıklamasında konuşan Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Şırnak’taki maden kazasının gerçekleştiği ocağın söylenenin aksine “kaçak” olmadığını söyledi.
Şırnak ile Cizre arasında, Cudi Dağı eteklerindeki kömür ocakları bölgesinde bulunan 3 No’lu açık kömür Ocağında, 17 Ekim'de meydana gelen göçükte 7 işçinin yaşamını yitirmesine ve bir işçinin ise ağır yaralanmasına yol açan kazayla ilgili DİSK, KESK, TTB ve TMMOB ortak bir basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır Elektrik Mühendisleri Odasında dün yapılan basın toplantısına DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’dan yöneticiler katılırken, ortak açıklamayı Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Doğan Hatun yaptı.
Kazada yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılar için Allahtan acil şifalar dileklerini belirterek açıklamaya başlayan Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Doğan Hatun, son yıllarda yaşanan maden kazalarındaki can kayıplarına değindi.
Hükümet suçu göz yumduğu şirketlere atıyor!
Hatun, “Soma da 301, Ermenek te 18, Siirt Maden köy’de 16, 2014 yılı Haziran ayında 15 gün içeresinde Şırnak ta meydana gelen iş kazalarında 5 işçi yaşamını yitirmiş, bir işçi de yaralanmıştır. Dün itibari ile Şırnak’ta yine aynı yerde aynı acı haberi duymuş bulunmaktayız. Maalesef defalarca hükümete bu işin nasıl yapılacağı ve kontrol edileceği tarafımızca söylenmesine rağmen her gelen acı haberlerden sonra hükümet bu sorumluluğu üzerinden atmakta suçu başkasında aramak ta ve göz yumduğu şirketleri suçlamaktadır” diye konuştu.
Kazanın yaşandığı ocak “kaçak” değil!
Şırnak kömür ocaklarında çok sayıda ölüm ve yaralanma vakalarına yol açan iş kazaları yaşandığını belirten Hatun, olayın yaşandığı maden ocağının ‘kaçak’ olmadığının altını çizdi. Hatun, şunları söyledi: “ Yaşanan bu olayların Şırnak özelinde aslında, TKİ (Türkiye kömür işletmeleri) Şırnak bölgesinde kendine ait kömür ruhsatlarını 2002 yılında %5 rödevans karşılığında Şırnak İl Özel İdareye devretmesi ile başlıyor. Daha sonra, Şırnak İl Özel İdare ise 2007 yılında %20 rödevans ve %3.5’lik ortaklık karşılığında Geliş Madenciliğe devretmiştir. Geliş Madencilik de 2013 yılında bu ruhsatlar üzerindeki haklarını Global Enerjiye devretmiştir. Dün yaşanan ölümlerin ardından bakanlık yine aynı tavrı takınarak sorumluluklarından kaçarak Enerji bakanlığının, “işletme, iş güvenliği ve riski barındırdığı için MİGEM tarafından 2013 yılında faaliyeti durdurulmuş bir sahadır” dediği şirketin, aslında 2017 yıllında TKİ ocakları çalıştırması için söz konusu şirkete tekrar ihaleyle vermiştir. Bu ihalenin sonucunda da 2505 (S:16399) ruhsat numarasına sahip şirketin STANDART TEKNOLOJİ A.Ş. / KAAN İŞ MAKİNALARI A.Ş. VE ACAR İNŞAAT A.Ş. ortak girişimcilere devrettiği, Maden Mühendisleri Odamızca tespit edilmiştir. Dolaysı bakanlığın zikrettiği açıklama sadece 2013 yılı için geçerlidir”.
Kaçak ocaklardan çıkarılan kömürler TKİ’nin kantarından geçiyor!
Yerel kaynaklardan edindikleri bilgilere göre 2013’te ruhsat tarihinin durdurulmasından bu yana maden ocağında çalışmalar kaçak bir şekilde sürekli devam edildiğini belirten Hatun, “2017 ruhsat yenilenmesinden sonra da ocakları kaçak çalıştıranlar işlerine devam edip resmi prosedürler kaçağa uydurulmuştur. Diğer bir deyişle söz konusu ocaklarda bugüne kadar yapılan kömür üretiminin ve oluşan iş kazalarının muhatabı tespit edilemezken, üretilen kömürün yasal yollardan farklı alanlarda kullanılmak üzere ve yetkililerin bilgisi dâhilinde satışa sunulduğu gerçeği orta yerde durmaktadır. Kaçak olarak nitelendirilen bu ocaklardan üretilen tonlarca kömür TKİ kantarından geçirilip tuğla, çimento fabrikalarına ve çevre illerde yakıt olarak kullanılmak üzere satılmakta, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na verildiği söylenmektedir. Tüm bunlara rağmen bakanlığın ve ilgili müdürlüğünün sorumluluklarından adeta kaçarcasına bu işyerinin kaçak olduğunu bilmedikleri söylenemez, çünkü sadece ölümlerin yaşandığı kazalarda bakanlık bu tetkiki yapma sorumluluğunda değildir, aksine tüm bu süreçlerin takipçisi olacağına işletmesini durdurduğu şirketin nasıl oluyor da 2017 de TKİ tarafından ihale edildiği ve söz konusu şirkete devredildiği sorusu kocaman bir soru olarak durmaktadır” şeklinde konuştu.
İş güvenliği önlemi yok!
Şırnak’ta yaşanan maden kazasının detaylarına ilişkin açıklamada bulunan Hatun, “Söz konusu maden ocağında teknik proje kapsamında çalışma yürütülmediği gözle görülür bir şekilde aşikârdır. Çünkü işçilerin mola esnasında otururken üzerlerine yukarıdan bir kaya parçasının düşmesi sonucu bilinen elim kaza olmuştur. Teknik gözlemlerde tamamen ilkel ve gelişi güzel kömür damarında cevheri almaya yönelik bir çalışma sürdürüldüğü görülmektedir. İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili her hangi bir önlemin alınmadığı gözlenmektedir. İşletmenin yapıldığı sahaya bakıldığında kazayı önlemek amaçlı palya, basamak ve şevlerin olmadığı, uyarı levhaları bulunmadığı, yanaşma bariyerlerinin konulmadığı dolayısıyla kazayı önleyici tedbirlerin alınmadığı adeta kazaya davetiye çıkarıldığı görülmektedir. Şu anki bilgilere göre 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 1 kişinin de ağır bir şekilde yaralandığı bilinmektedir. Bu durumda söz konusu firma ile birlikte kontrol yetkilileri olan kurum ve kuruluşların da kontrol görevlerini yerine getirmediği, daha önceki kazalarda uyarılmalarına rağmen bu konuda tedbir alınmadığı sonucu aynı yerde kazanın gerçekleşti görülmektedir” dedi.
Tarafsız kurumların denetim yapmasının önü açılmalı!
Enerji bakanlığının ve Maden İşleri Genel Müdürlüğünün (MİGEM) ocağın ruhsatsız ve kaçak işletildiği yönündeki açıklamalarına değinen Hatun, “Kentin hemen yanı başında olan bu ocağın ve 1 km uzaklığında bir karakolun (Maden karakolu) bulunmasına rağmen çalışmalarını sürdürmüştür. Bu durumda da Bakanlığın zikrettiği gibi ocağın kaçak işletilmediği, yasadışı bir şekilde çalışmasına göz yumulmadığı görülmektedir. Aksi takdirde karakolun hemen yanı başında yapılan çalışmadan bihaber olmaları mümkün değildir. Bu yüzden Bakanlık yaşanan menfur ölümlerin sorumluluğunu almalı ve bir an önce tarafsız kurumlar tarafından bu şirketlerin denetlenmesinin önünü açmalıdır” çağrısında bulundu.
Madenlerde denetimler arttırılsın!
Yeni maden kazalarının yaşanmaması için yetkilileri göreve davet eden Hatun, taşeron sisteminin de kaldırılması gerektiğini ifade etti. Hatun, “Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Bakanlar Kurulu‘nun, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün aynı zamanda, mülki idare birimlerinin, kapatılmış olan ocaklarda da kaçak kömür üretimine bir an evvel engel olmaları ve ruhsat sahasında gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak, benzer durumların yaşanmasına engel olması gerektiğini aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak tekrar hatırlatıyor ve yetkilileri göreve davet ediyoruz. Devlet sorunun muhatabı olma cesaretini göstererek taşeron sisteminden vazgeçip üretimi ilgi kurumlar aracılığı ile tüm iş sağlığı güvenliği önlemlerini yaşama geçirerek, insan odaklı ve kamu yararına yapmalı, bunun ön çalışması olarak meslek örgütlerinden ve akademik çevrelerden ne yapılması gerektiği konusunda destek almalı, adı geçen sahalarda yerinde inceleme yaparak uygun üretim şeklini belirlemelidir. ” şeklinde konuşmasını noktaladı.
Kahreden tesadüf
Öte yandan yaşanan maden kazasında yaşamını yitiren Yılmaz ve Mesut Mağrur kardeşlerin 3 yıl önce aynı maden ocağında babaları olan Sabri Mağrur’u kaybettikleri ortaya çıktı.
Ali Abbas Yılmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.