Kadınlar: AKP'nin savaşını durdurmak için ortak mücadele edelim
İZMİR- Geçici AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yürütülen savaş politikaları sonucunda, Kürdistan'da devam eden çatışmalar sonucunda bir ayı aşkın süre içinde onlarca kişin yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi ise siyasi soykırım operasyonları sonucunda gözaltına alınarak, tutuklandı. Çatışmalı sürecin gidişatının yarattığı kaygıyı dile getirerek, tepki gösteren İzmirli kadınlar, AKP'nin savaşına izin vermemek için birlikte mücadele çağrısı yaptı.
'AKP savaş suçları işliyor'
İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Deniz Bayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık hayalleri uğruna çözüm sürecini bitirdiğini ve ülkeyi savaş ortamına sürüklediğini belirterek, bin 300'ün üzerinde insanın gözaltına alındığını hatırlattı. Silvan'da yaşananlara işaret eden Bayrak, savaşın resmen başladığını vurguladı. Ağrı'nın Diyadin ilçesinde yaşananların, Zergele köyünde yapılan katliamın ve 6 YPG'linin El Kaide'ye teslim edilmesinin çok ciddi savaş suçları olduğunu dile getiren Bayrak "YPG ve YPJ'li cenazeleri sınır kapılarında 50 derece sıcağın altında bekletildi. Bu cenazeye bile eziyet etmektir ve AKP'nin savaş politikasının hangi noktaya geldiğinin göstergesidir. Bunun hiç bir insani boyutu yoktur. Geçici Hükümet bir an önce bu savaş politikasından vazgeçmelidir" dedi.
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) üyesi Mediye Şentürk, geçici AKP hükümetin Rojava ve 7 Haziran'da elde edilen sonuçları kabullenemediğini belirtti. Şentürk, "Bunlar AKP'nin sandığı baz alarak yaptığı katliamlardır. HDP'ye yüzde 80'nin üzerinde oy çıkan yerlerde olması çok manidardır. Madem bana oy vermediniz, bende sizi böyle öldüreceğim demek istemiştir" diye konuştu. Özyönetim ilanlarına işaret eden Şentürk, durumu, "Halk sandıkta yok sayılan iradesine sahip çıkıyor" şeklinde yorumladı.
DEM-GENÇ üyesi Cansu Gelbal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "400'ü verin bu iş huzur içinde çözülsün" söyleminin sürecin sinyallerini önceden verdiğini söyledi. Geçici hükümetin devreye koyduğu savaş konsepti kapsamında siyasi soykırım operasyonları, gözaltı sırasında yapılan kötü muamele, işkence ve infazların gerçekleştiğini belirten Gelbal, bunun devrimci, demokrat, yurtsever ilerici tüm kesimlerde bir korku yaratma ve baskı altında tutmayı hedeflediğini dile getirdi. Rojava devrimi ve bununla birlikte kazanılan statünün hazmedilemediğini vurgulayan Gelbal, YPG/YPJ'nin giderek güçlenmesi ve tüm bu gelişmelerin AKP'yi korkuttuğunu söyledi. Kalıcı bir barış için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın rolüne vurgu yapan Gelbal, "Savaş halinin ortadan kalkması için tek bir çözüm varsa Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve yeniden bir müzakere sürecine girilmesidir" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.