'Kadın cinayetleri toplumun ayıbıdır'

BATMAN  - Bölgede yaşanan savaş nedeniyle özellikle 90'lı yıllarda artan zorunlu göçün en ağır etkilerini yaşayan kadınlar ekonomik sosyal, siyasal anlamda çok ciddi sorunlar yaşadı. Batman Belediyesi SELİS Kadın Danışmanlık Merkezi üyesi Nefise Akıl, "90'larda binlerce köy yakılarak insanlar zorunlu bir göçe tabi tutuldu. Şehre yerleşmek zorunda kaldılar. Ekonomik bir şiddet vardı aslında şehirde. Sosyal ve fiziksel bir şiddet vardı dememiz tam yerinde olacaktır" diye konuştu. Akıl, "2013 yılında 190 kadın katledildi. Bine yakın çocuk istismarı söz konusu oldu. 110 kadın arkadaşımız tecavüz ile karşı karşıya kaldı. Şimdi 2013 yılına bakıldığında tamamen kadına karşı şiddet yılı oldu diyebiliriz" dedi. 

'Cinsiyetçi politikalar bölgede yoğun'

Cinsiyetçi politikaların yoğun olduğu bir yılı geride bıraktıklarını dile getiren Akıl, 2014 yılında daha fazla mücadele etmelerinin önemine dikkat çekti. Özellikle 2014'ün ilk ayında Kader Erten'in yaşadığı dramı, Batman'da Hülya Olgar isimli bir genç kadının evlendirildikten üç ay sonra intihar etmesini örnek olarak gösteren Akıl, Şırnak ve Siirt'ta yapılan fuhuş operasyonlarına ve katledilen kadınlara dikkat çekti. Türkiye'de kadının isminin bakanlık dahil olmak üzere bir çok kurumdan kaldırılmasını eleştiren Akıl, sadece kadın sorunlarının ayrı ele alınmasının önemli olduğunu vurguladı. 

'Kadınlar yaşamın her alanında tacize maruz kalıyor'

Kadına yönelik şiddetin medya tarafından da teşvik edildiğini kaydeden Batman Kadın Dayanışma Merkezi SELİS Sosyoloğu Rana Şeker, "Toplum içindeki tecavüz kültürü haline gelen cinsel istismarlar, kadına olan bakış açıları, sadece cinsel bir obje olarak görmelerinden ötürüdür. Toplum içinde kadın sürekli tecavüzlere maruz kalmaktadır ve özgürlüğü kısıtlanmaktadır. Kadın yaşamının her yerinde, toplu taşıtlarda, evde, işyerlerinde, sokakta hemen hemen her yerde taciz ve tecavüzlere maruz kalıyor" dedi. 

'Kadın cinayetleri toplumun ayıbıdır'

Kadına yönelik şiddet, zulüm ve tecavüzlerin insanlık içinde kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu söyleyen Şeker, "Kadın cinayetleri toplumun ayıbıdır. Kadın kırımı bireyler içinde yaşanan bir hastalıktır. Kadına olan bakış açısında tedaviye ihtiyaç vardır. Kadın kırımı toplum kırımıdır. Toplumun her kesimini kırımdan geçirip kendi modelini yaratmaya çalışan bu zihniyetin karşısında özgür bir toplum için özgür kadını inşa edeceğiz. Şiddete maruz kalan kadın psikolojik anlamda ağır travmalar yaşıyor. Bunların hepsi suçtur ama maalesef suçlular yargılanamıyor ve cezalandırılmıyor. Türkiye'de bu tür ağır suçlular ile dolu. Ancak devlet sessiz kalıyor. Bugüne kadar 7 davayı takip ediyoruz ve yıllardır dava sonuçlanamadı. Kirli tecavüz zihniyeti ceza almadıkça devlet korudukça önü kapatılmayacaktır" şeklinde konuştu.