İsrail’e büyük tepki

İsrail’e büyük tepki
Diyarbakır'daki İslami STK'lar, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarında yaşamını yitirenleri anmak ve İsrail’i protesto etmek için bir yürüyüş düzenlendi.

ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararına karşı Gazze'de düzenlen gösterilerde, İsrail güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu ölenlerin sayısı 61 ulaştı. Kudüs’teki olaylar devam ederken Diyarbakır’da binlerce kişi, İsrail’in saldırılarını protesto etmek için yürüyüş düzenledi.

Diyarbakır'daki İslami STK'lar, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarında yaşamını yitirenleri anmak ve İsrail’i protesto etmek için bir yürüyüş düzenlendi.  İstasyon meydanında toplanan halk, oluşturulan kortej eşliğinde Trafik çay bahçesine yürüdü. Yürüyüşe AK Parti İl Başkanı Serdar Budak, Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan HÜHDA PAR İl Başkanı Metin Kaya’nın yanı sıra binlerce kişi katıldı. Yürüyüş esnasında sık sık ABD ve İsrail aleyhine sloganlar atıldı, tekbirler getirildi. 

İslami STK’lar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş okudu. Memiş, “Böyle mübarek günleri kana bulamak Siyonist aklın vazgeçilmezi oldu. Irkçı emperyalizm bu mübarek günleri yine kana buladı. Bugün işgalci İsrail yine Filistin’de katliam yapıyor. 50’den fazla şehidimiz 2000’in üzerinde yaralımız var” dedi.

‘Şimdi bu şeytani kararın gereğini yapıyorlar’

ABD Başkanı Trump’ı eleştiren Memiş,  konuşmasını şöyle sürdürdü: “Trump, 7 ay önce ‘ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağız’ demişti. Geçtiğimiz hafta Kudüs sokaklarına Arapça, İngilizce, İbranice “ABD Büyükelçiliği” levhaları asılmıştı. Bugün 14 Mayıs. İşgalci İsrail’in sözde bağımsızlığının ilanının 70. Yıldönümü. Katil ABD ve işgalci İsrail bu sözde bağımsızlığın 70. Yılını Müslüman kanı dökerek kutlama kararı almışlar. Şimdi bu şeytani kararın gereğini yapıyorlar. ABD ve İsrail’in bu kararları göstere göstere uygulamaları karşılarında ciddi bir mukavemet göremedikleri içindir. 7 ay önce dünyanın baş belası Trump, ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını ilan ettiğinde, başta Türkiye olmak üzere İslam Ülkelerindeki tüm hükümetler gerçekçi bir tepki ortaya koysalardı ABD ve İsrail böyle bir uygulamaya cesaret edemezdi.”

‘İsrail’le her türlü anlaşmayı yapanların İsrail düşmanlığı tiyatrodur’

Ancak İslam ülkelerindeki hükümetlerin, ABD ve İsrail’e karşı net bir tutum alamadıklarına işaret eden Memiş, “Kim ne derse dersin, İsrail, meşru bir devlet değil bir terör örgütüdür. Kim ne derse desin, İsrail, bu coğrafyanın doğal bir üyesi değil bir işgalcidir. Kim ne derse desin, İsrail’le her türlü ilişki Siyonist teröre destek olmak, akan kana ortak olmaktır. Kim ne derse desin, ABD ve İngiltere, İsrail’in hamisidir. ABD ile stratejik müttefik olanların İsrail düşmanlığı tiyatrodur. İsrail’le her türlü anlaşmayı yapanların İsrail düşmanlığı tiyatrodur. İsrail’le mütemadiyen ticaret hacmini artıran hükümetlerin İsrail’in küstahlıklarına katkı sunduğunu kim inkar edebilir? İsrail’le bağımlılık ilişkilerini artıran hükümetlerin İsrail’e cesaret verdiğini kim inkar edebilir? Siyonist İsrail,  şımarıklığının, küstahlığının, eli kanlı oluşunun gereğini yapıyor” ifadelerini kullandı.

 

‘İsrail bu topraklarda olduğu müddetçe bu coğrafyaya barış gelmeyecektir’

“Siyonist İsrail ile barış ve adalet kelimelerinin yan yana gelmesi mümkün değildir” diyen Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail’e söz söylemek gereksizdir. İsrail sözden anlamaz. İsrail ancak güçten anlar. Bizim sözümüz, sitemimiz, serzenişimiz, kendi geleceklerini İsrail’le iyi ilişki kurmakta gören herkesedir. İslam ülkelerindeki hükümetlere İşgalci İsrail ile işbirliği kötülük olarak yeter. İsrail bu topraklarda olduğu müddetçe bu coğrafyaya barış gelmeyecektir.”

‘Ey İslam ülkelerinin yöneticileri, yanlıştan dönün’

Memiş, sözlerini şöyle noktaladı: “Bir Müslüman ülke eğer ABD’ye teslim olmuşsa mazlumlara kol kanat geremez. Bir Müslüman ülke eğer NATO’nun silahlı gücü olmuşsa mazlumlara kol kanat geremez. Dualarımız tüm İslam ülkelerinin emperyalizmin boyunduruğundan kurtulması içindir. Dualarımız tüm İslam ülkelerinin yöneticilerinin teslimiyetçi politikalardan uzak durması içindir. İsrail bir terör örgütüdür. Bu terör örgütünün arkasında Birleşmiş Milletler vardır, ABD vardır, NATO vardır, Birleşmiş Milletler, İsrail’in her bir cinayetinin ortağıdır. ABD, İsrail’in her bir cinayetinin ortağıdır. NATO, İsrail’in her bir cinayetinin ortağıdır. ABD ile müttefik olan İslam ülkelerinin hiçbiri İsrail’den hesap sormaya muktedir değildir. Topraklarında ABD askeri bulunduran İslam ülkelerinin hiçbiri İsrail’den hesap sormaya muktedir değildir.  Topraklarında ABD üssü bulunduran İslam ülkelerinin hiçbiri İsrail’den hesap sormaya muktedir değildir. Ey İslam ülkelerinin yöneticileri, yanlıştan dönün. Ey İslam ülkelerinin yöneticileri, ABD’nin, İsrail’in peşinden gitmekten vazgeçin. Ey İslam ülkelerinin yöneticileri, eli ayağı parçalanmış çocuklar aşkına, kafası uçurulmuş, beyni dökülmüş çocuklar aşkına, gözlerindeki dehşetle yardım bekleyen çocuklar aşkına yanlıştan dönün. Siz gereğini yapmazsanız bu milletin içerisinden İsrail’e ve dünyanın tüm zalimlerine haddini bildirecek yiğitler çıkacaktır.”

Karavil: Büyük bir katliam yaşandı

Daha sonra konuşan Mavi Marmara gazisi Fikri Karavil, bakara suresi 120’nci ayeti hatırlatarak, “Sessizliğimizden, suskunluğumuzdan, iç çatışmalarımızdan, ihtilaflarımızdan beslenen işgalci Siyonistler, mukaddes Kudüs için direnen Gazze'de yine büyük bir katliam gerçekleştirdi” diye konuştu.

‘Ümmet adına bir avuç Müslüman’ın izzetli direnişini de sahipleniyoruz’

Siyonizmin, 70 yıldır Müslümanların ilk kıblesinin olduğu kutsal topraklarda büyük bir barbarlık sergilediğini ifade eden Karavil, “Kadın-çocuk demeden işlenen katliamlar, zorunlu göçler artık dayanılmaz bir duruma gelmiştir. Müslüman kardeşlerimiz acı içinde kıvranırken, bedenleri toprağa düşerken, bizim sessiz ve suskun kalmamız düşünülemez. Hem Siyonistlerin zulmüne hem de İslam ülkelerinin zillet içerisindeki idarecilerinin takındığı tavra karşı başkaldırıyoruz. Ümmet adına bir avuç Müslüman’ın izzetli direnişini de sahipleniyoruz” diye konuştu.

‘Kürdistan'dan şerefli direnişi selamlıyoruz’

Karavil, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları olarak Kürdistan'dan şerefli direnişi selamlıyoruz. Ve buradan tüm dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Yaşanan vahşete herkes sessiz kalsa da biz sessiz kalmayacağız, tüm benliğimizle Müslüman kardeşlerimizin yanında olacağız. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler yaşanan insanlık dramını görmezden gelse de Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı gerekli ve yeteri etkin tepkileri göstermezse de Müslüman milletler, sömürgeci ABD ve Siyonist işgalcilere karşı sesini yükseltmeye devam edecektir.”

‘Etkin, caydırıcı adımlar atın’

İslam ülkeleri idarecilerine çağrıda bulunan Karavil, “Artık dikkate alınmayan açıklamalar yapmaktan vazgeçin. Etkin, caydırıcı adımlar atın. İşgal topraklarında var olan elçiliklerinizi kapatın ve kendi topraklarınızdaki Siyonist işgalcilerin eli kanlı elçiliklerini de sınır dışı edin. Çifte vatandaş olanları vatandaşlıktan çıkarın. Ekonomik ilişkileri bitirin. Zillet elbisesi olan askeri işbirliğine de son verin” şeklinde konuştu.

‘Çığlıklarınız zulmün karanlığını yırtacak, sizi aziz kılacaktır’

Karavil sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kudüs'te, Gazze'de ümmetin şerefini ayakta tutan Müslüman kardeşlerimize de buradan sesleniyoruz. Sakın umutsuzluğa düşmeyin. Bugün içinde bulunduğunuz çetin durumun nihayetinde muhakkak zaferle buluşacaksınız. Akıttığını pak kanınız bu zaferi müjdelemektedir. Çığlıklarınız zulmün karanlığını yırtacak, sizi aziz kılacaktır. Muhakkak ki bir gün özgür Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da hep birlikte rabbimize yönelip şükür secdesinde bulunacağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.