VİDEO - İnkâr ederken itiraf etti: Bağışı yaptıktan sonra tüm yollar açıldı
Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Kayyım yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediye, çeşitli dönemlerde ticari taksi plakası alan ancak kent kapasitesi nedeniyle plakalarını pasife alan 528 hak sahibinin, plakalarını aktifleştirme isteğine karşı 300 bin TL zorunlu bağış alması gündemdeki yerini koruyor. Danıştay'ın hak sahiplerinin plakalarının verilmesi yönündeki kararı sonrası, kararı uygulamak zorunda kalan Belediyenin aldığı zorunlu bağışın Tigris Haber tarafından gündeme getirilmesini Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Garo Paylan'ın Meclisi taşıması, üyelerden makbuzsuz ve Valilik bağış toplama izni olmadan her bir plaka sahibinden 20 bin TL bağış alan Diyarbakır T Plaka Hak Sahipleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni (DİTHAK-DER) de hareket geçirdi. Üyelerin iddialarına karşı, ortaya çıkan bilgi ve belgelere, üyelerin beyanlarına karşı bağışın gönüllü olduğunu savunan DİTHAK-DER Başkanı Ahmet Arslan, birkaç dernek üyesiyle birlikte yaptığı açıklamada, kayyımın aldığı zorunlu "bağışı" savundu.
Konuyu Meclise taşıyan Paylan'ı hedef aldı
Adına dernek kurulan T plaka sahiplerinden alınan zorunlu bağışa karşı T plaka sahiplerinin yanında durmayan belediyenin zorunlu bağışını savunan Arslan, konuyu gündeme taşıyan HDP Milletvekili Paylan'a tepki göstererek, "2010 yılında dönemin HDP’li Belediye Başkanı Osman Baydemir toplamda 914 ticari taksi plakasını iptal ettirirken Sayın Paylan nerede idi?" diye sordu.
'Biz bağışta bulunma kararı aldık'
Plakalarının aktifleştirilmesi istemiyle dernekleşmeye gittiklerini belirten Arslan, "İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, İl Valimiz Sayın Ali İhsan Su ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterimiz Sayın Abdullah Çiftçi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Recep Tayyip Erdoğan'ın iradeleri ile plakalarımız verilme kararı alındı. Bizler yani, 190 üyemiz yapılan insanlığa karşı büyükşehir belediyesi ile anlaşma yoluna giderek bağışta bulunmaya karar verdik." ifadelerini kullandı.
'Bağışı yapacağız dedikten sonra bize yollar açıldı'
Bir basın mensubunun bağışın zorunlu alındığı yönündeki soruya Arslan, "Öyle bir şey sözkonusu değil, tamamen gönül rızamızla olmuştur. Belediyede veya herhangi bir kurumda bir gelip başımızda durup silah zoruyla bunu yapın diyen yoktur. Biz 190 tane dernek üyesi gönüllü olarak Belediye Başkanlarımız ve il Valimizle görüştükten sonra,'Bu bağışı yapacağız.' dedikten sonra bize bu yollar açıldı. Ve biz de gönüllü olarak bu bağışı belediyemize, kurumumuza yapmakla bu işe başladık." yanıtını verdi.
'Rakamı belirleme kararını istişare halinde aldık'
Bağış sahiplerinin tümünün aynı rakam olan 300 bin TL bağışta bulunma kararını rastlantı mı ya bir karar sonucu olduğu yönündeki soruya Arslan, "Bu elbette rastlantı değildir. Bunu biz kendimiz, dernek yönetimi ve üyeleri birkaç defa toplantı yapıp istişare halinde karar kıldık. Ve bunu belediyemize sunduk. Kendileri de bize yol açtılar ve bu şekilde gerçekleşti." cevabını verdi.
DİTHAK-DER'in hak sahiplerinden valilik onayı olmadan, makbuzsuz elden aldığı 20 bin TL zorunlu bağışı önce kabul eden, sonra valilik izni hatırlatılınca inkar eden Arslan, "Dava süreci var. Yaklaşık 2 yıldır derneğin kuruluşu ve devam edişi var. Burada aslında bağış dediğimiz şu: Hem avukatlarımız var. İstanbul’dan tuttuğumuz avukat büromuz var. Artı burası var. Ve 3 tane de master çalışması yapmışız. Burada hukuk noktasında mücadele veren avukatlarımız var. 2 tane hukuk büromuz var. 3 tane de şehir planı master çalışması için ödemeler var. Yani bunlar bağış değildir." diye konuştu.
Arslan, bağış için valilik izni ve makbuz zorunluluğu hatırlatılınca hak sahiplerinden para almadıklarını savundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.