“Hırsızlık şebekesinin içinde AKP’liler de var”

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da yapılan ihalelerin mercek altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Bu ihaleler masaya yatırılır ise, hepsinde hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk yapıldığı görülecektir. Bunların hepsinin isimleri bizde vardır. Ama bunu söyleyeyim bu hırsızlık şebekesinin içinde AKP Diyarbakır milletvekilleri de vardır” dedi.

Mehmet PİŞKİN

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediyesi’nce, merkez Yenişehir İlçesi’nde yapılacak olan 2 bin kişilik Kültür ve Kongre Merkezi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi. Törene, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Osman Baydemir, BDP il ve ilçe yöneticileri, iş insanları, din adamları, Barış Anneleri İnisiyatifi temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Törende konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Osman Baydemir, 10 yıllık çalışmaları boyunca Diyarbakır’a layık olmaya çalıştıklarını söyledi. Diyarbakır’da birçok alanın kamusal alan olarak hizmete açıldığını kaydeden Baydemir, kente büyük bir hamle yaptıklarını ve yurttaşların konut hakkına ulaşması eskiden bir hayal iken yaptıkları kentsel planlama ile bunu aştıklarını savundu. Bu sayede Diyarbakır'da bir apartman dairesinin 200-250 bin lira fiyatla alıcı bulduğunu kaydeden Baydemir, Şanlıurfa'da bir apartman dairesinin 1 milyon liraya satıldığını bildirdi. Diyarbakır’da 2009 seçimleri öncesinde halkın önüne çıktıklarında 52 projeyi tamamlayacaklarına söz verdiklerini anımsatan Baydemir, bugün bunları tamamlamış bir şekilde halkın karşısına çıktığını ileri sürdü. Baydemir, Diyarbakır’da uygulamayı düşündükleri hafif raylı sistem projesinin birinci aşamasının tamamlandığını da kaydederek, bunun için kredi başvurusunda bulunduklarını dile getirdi.

Veda konuşması yaptı

Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayanları 10 yılda yapmış durumda olduklarını da anlatan Baydemir, aynı tecrübeyi Şanlıurfa’ya da taşıyacaklarını söyledi. Törende veda konuşması da yapan Baydemir, “İlk defa aileme ve yakın akrabalarıma huzurunuzda teşekkür ediyorum 10 yıllık zaman dilimi içerisinde tek bir Allah'ın kulundan akrabalarımdan hiç kimse belediyenin olanaklarından istifade etmek için belediyenin kapısına gelemediler. Hem beni hem de siyasetimi dara koymadılar. Ülkenin içerisinde bulunduğu tabloya baktığımızda bunun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu bir kez daha idrak ettim. Bu konuda da anlımız aktır, bu siyasetinde Türkiye siyasetine model olma özelliklerinden bir tanesidir” dedi.

“Kendi ders kitabımızı basacağız”

Ardından kürsüye çıkan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, belediyeleri sadece kaldırım yapma ve asfalt dökme yerleri olarak görmediklerini belirterek, yerel yönetimlerce inşa edilecek şeylerin kültür merkezleri, itfaiye binaları olmadığını asıl inşa edilecek şeyin demokratik özerklik, halkın kendini yönetebilme anlayışı, mekanizması ve sistemi olduğunu savundu. Belediyelerin artık bunu fiilen hayata geçirme aşamasına geldiğini kaydeden Demirtaş, “Sadece belediye meclislerinin tek yetkili olmadığı, kentin bütün kaderinin belediye başkanlarının iki dudağı arasında olmadığı bir yönetim anlayışını inşa edeceğiz. Bu toplum artık kendi diliyle hizmet alma aşamasına geldi. Biz bunları devletten beklemeyeceğiz. Kendi ders kitabımızı, kendimiz basacağız. Çocuklarımıza kendi imkanlarımızla eğitim vereceğiz. Devleti beklemek zorunda değiliz. Yapacağımız iş anayasaya aykırı da değil" diye konuştu.

“Barışın mimarına saygınız olsun”

Abdullah Öcalan’ın yakalanıp, Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat nedeniyle BDP’nin Diyarbakır’daki bilboardlara astığı posterlerin polis ekiplerince sökülmesine tepki gösteren Demirtaş, bu yaklaşımı kabul etmenin mümkün olmadığını bildirdi. Öcalan'ın çağrısı sayesinde bir yıldır silah sesi duyulmadığını ve insanların ölmediğini aktaran Demirtaş, "Eğer barışa saygınız varsa barışın mimarına da saygınızın olması lazım. Başka türlü ilerleme olmaz" dedi.

Posterlerin sökülmesine ilişkin mahkeme kararının partilerine bildirilmeden, itiraz haklarının kullanılmasına fırsat verilmeden acele şekilde bilboardların kazılmasının hata olduğuna işaret eden Demirtaş, şunları kaydetti:

"Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının yasak olduğuna dair nerede, hangi karar var? İmralı'da fotoğraf çekerken serbest, gazetede yayınlarken serbest, bilboarda asınca, afişe basınca niye yasak oluyor? Bunların hepsi çözüm sürecini zora sokan meselelerdir. Bir bilboardın sökülmesinin çok anlamı var. Bu kararı veren anlayışa ve acele uygulayan anlayışa da bu hatalarını düzelte çağrısı yapıyoruz. Partimize tebliğ bile edilmeden, itiraz hakkımızı beklemeden bilboardlardan, o posterlerin sökülmesi bir hatadır, hukuk dışı uygulamadır, çirkin bir yaklaşımdır. "

“Medyanın sessiz kalması üzücü”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenlerini aradığını dile getiren Demirtaş, medya üst yöneticilerinin bu duruma isyan etmesi gerektiğini iddia etti. Medya patronlarının ve genel yayın yönetmenlerinin bu durum karşısında sessiz kalmasının çok üzücü bir durum olduğunu ifade eden Demirtaş, “Özellikle genel yayın yönetmenleri ve üst düzey medya yöneticileri açısından ifade ediyorum; Başbakan'ın bu ifadesi karşısında ya onurumu korumak için istifa ederdim ya da isyan ederdim. Medya özgür olmadığı sürece toplum asla özgür olamaz. Medyanın haber alma ve verme hakkı güvence altına alınmadığı sürece bizler Türkiye'de asla demokrasiyi inşa edemeyeceğiz” diye konuştu.

“Madem şikayetçisin hesap sor”

Demirtaş, paralel devlet iddialarına yönelik soruşturma başlatılması gerektiğini de sözlerini ekleyerek, şunları söyledi:

"Paralele devlet dediğiniz içinde cemaatinde bulunduğu yapı, AKP ile ortak iş tutan partidir. Paralel yapıyla ilgili bir soruşturma açmadık diyor. 50 gündür paralel devleti her yerde şikayet ediyor. Öbürü diyor; ‘Pelsilvanya'da çete başıdır, örgüt lideridir’ diyor. Bunlar emniyet, istihbarat içinde çete kurdular. Bunlar komplolar kurdular, insanları haksız yere tutukladılar deyip bütün bunları Başbakan olarak kendisi iddia ve itiraf ediyor. Ama bütün bu ciddi anayasal suçlara karşı tek bir soruşturma açma ihtiyacı dahi duymuyor. Burada bir arkadaşımız şimdi slogan atsa ona acilen soruşturma açıyorsunuz. Bir çete var, Türkiye'de derin bir devlet oluşturmuş ve büyük suçlar işlemiş diyorsunuz ama bir soruşturma açma ihtimali bile ufukta yok. Bunu nasıl açıklayabilirisiniz? Neden açılmıyor soruşturma? Neden hiçbir savcı paralele yapıyla ilgili soruşturma, elindeki bilgi ve belgeleri davaya dönüştürmüyor. Çünkü o paralele yapı denen organizasyonun içerisinde AKP'nin bütün yöneticileri de var. Bu zamana kadar dershaneler vesilesiyle cemaat AKP arasındaki ortaklık bitmeden önceki bütün sürelerde yani geçen 11 yıl içerisinde Fettullah yapısıyla AKP yapısı birlikte hareket ettiler."

 “Şebekenin içinde AKP’lilerde var”

Diyarbakır'da yapılan ihalelerin mercek altına alınması gerektiğini de anlatan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ihaleler masaya yatırılır ise, hepsinde hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk yapıldığı görülecektir. Bunların hepsinin isimleri bizde vardır. Buradan zikretmeye gerek yok. Ama bunu söyleyeyim bu hırsızlık şebekesinin içinde AKP Diyarbakır milletvekilleri de vardır. Bunlar trilyonları ihale ile götürüyor, bunların hesabı niye sorulmuyor. "Senin de saltanatın ömür boyu devam etmez elbet bir gün o koltuğu kaybedeceksin. İnşallah en yakın zamanda da kaybedeceksin. Senin yerine biz gelirsek, bizler HDP ve BDP yönetimi olarak bizler gelirsek ilk icraat olarak söz veriyoruz bunun hesabını sizden soracağız. Kutulara, kasalara doldurduğunuz insanları aç, perişan yollarda barış için yürürken, gazıyla, copuyla, panzeriyle, tankıyla, topuyla işkence zulüm yaptığınız bu emekçi halkın hakkını sizden soracağız. İlk icraatımız bu olacak. Sende bunu bildiğin için korkuyorsun. Ama korkunun ecele faydası yoktur.”