HER OKULA BİR AVUKAT

HER OKULA BİR AVUKAT
İstanbul, Adana, Bursa, Ankara, Antalya, Şırnak, Batman, Şanlıurfa, Bingöl, Van, Adıyaman, Muş, Kocaeli ve Diyarbakır barolarından başkan ve temsilciler, sandık güvenliği için Diyarbakır’da buluştu.

Seçim güvenliği üzerine yapılan toplantıda konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna son verilmesi çağrısını yineleyerek; "Son dönemlerde seçim yasasında, mevzuatında yapılan değişikler ile de sandıkların taşınması ve başka bir deyişle birleştirilmesi, aynı apartman sakinlerinin başka başka sandıklarda oy kullanacak olmaları, seyyar sandık uygulaması,  sandık kurulu başkanlarının tayin ve seçim şeklinin değiştirilmesi gibi birçok uygulama, seçim güvenliği açısından ciddi tartışmalara, endişe ve kaygılara sebep olmuştur” diye konuştu.

'Sensiz OImaz' hareketinin, barolarla birlikte yürüttüğü, 'Her okula bir avukat' projesinin 3'üncü toplantısı Diyarbakır'da yapıldı. Demir Otel'deki toplantıya İstanbul, Adana, Bursa, Ankara, Antalya, Şırnak, Batman, Şanlıurfa, Bingöl, Van, Adıyaman, Muş, Kocaeli ve Diyarbakır barolarından temsilciler katıldı.

 Toplantı öncesi konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, 24 Haziran seçimlerine; seçim güvenliği, serbest seçim hakkı, eşit koşullarda propaganda hakkı ve OHAL koşullarına dair tartışmaların damga vurduğunu söyledi.

‘24 Haziran seçimleri için tüm barolar ortak çalışacak’

24 Haziran seçimlerine; seçim güvenliği, serbest seçim hakkı, eşit koşullarda propaganda hakkı ve OHAL koşullarıyla ilgili tartışmalarla girildiğini belirten Özmen, “Demokrasinin olmazsa olmazının adil ve özgür seçimler olduğunun hukukçular olarak farkındayız. Tam da burada özgür ve adil koşullarda bir seçimin yapılabilmesi ve seçmen iradesinin sandığa net bir şekilde yansıması ve sandıktan o şekilde çıkması açısından biz baroların, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma, kolam ve geliştirme kapsamında çok temel bir görevi, sorumluluğu olduğu düşüncesindeyiz. Biz Diyarbakır Barosu olarak, diğer boalarımızın da yaptığı gibi her seçimde gözlemci sıfatı ile seçimlerin adil, demokratik, dürüst bir şekilde geçmesi ve herhangi bir hak ihlalinin yaşanması için her baro bireysel olarak görev almakta idi. Ama 24 Haziran seçimleri için tüm barolar ortak bir çalışma zemini yaratmanın gayreti içerisine girdik ve bunu başardık” diye konuştu.

‘Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması çağrımı yineliyorum’

Türkiye'deki baroların büyük çoğunluğunun katılımı ile sandık güvenliğine ilişkin ortak bir çalışma yürüteceklerini kaydeden Özmen, " Oy verme işlemi ve sayım işlemi bir seçimin demokratikliğini ve meşruiyetini ortaya koyan temel unsulardan biridir. Ancak seçim gününden önce de tüm siyasi partilerin, ittifakların veya adayların eşit propaganda koşullarına sahip olması da çok önemlidir. Yani, bir seçimin demokratik, adil, özgür ve meşru olmasında seçim öncesi dönemdeki eşit propaganda hakkı en az oy sayım işlemi kadar önemlidir. Gerek OHAL koşulları gerekse de Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Sayın Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu, propaganda eşitliği bakımından çok ciddi ve kabul edilemez bir adaletsizlik yaratmaktadır. Biz Diyarbakır Barosu olarak Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için yargıya açık bir çağrıda bulunmuştuk. Aynı zamanda bu sorumluluğun Demirtaş’ın rakiplerinde olduğunu da belirtmek isteriz. Bu hem hukuksal hem ahlaki hem de vicdani bir sorundur. Şahsım ve barom adına tekrar Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması, serbest propaganda ve seçim hakkının kendisine verilmesi çağrımı yineliyorum " dedi.

‘Sandıkların birleştirilmesi ne yazık ki bölgemize tekabül ediyor’

16 Nisan referandumdan beri, mühürsüz oylar üzerinden, toplumda referandum sonuçlarının meşruiyeti üzerine yürütülen bir tartışma olduğunu ifade eden Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son dönemlerde seçim yasasında, mevzuatında yapılan değişikler ile de sandıkların taşınması ve başka bir deyişle birleştirilmesi, aynı apartman sakinlerinin başka başka sandıklarda oy kullanacak olmaları, seyyar sandık uygulaması,  sandık kurulu başkanlarının tayin ve seçim şeklinin değiştirilmesi gibi birçok uygulama, seçim güvenliği açısından ciddi tartışmalara, endişe ve kaygılara sebep olmuştur. Seçim mevzuatı uygulamalarının hiçbir şüphe, endişe ve kuşkuya mahal vermeyecek derecede net ve açık olması gerekiyor. Yüksek Seçim Kurulu tarafından sandıkların taşınması, başka bir deyişle birleştirilmesi yönünde karar verildi. Seçim güvenliği açısından baktığımız zaman, sandıkların birleştirilmesi ne yazık ki bölgemize tekabül ediyor.”

‘24 Haziran günü sandık başlarında olacağız’

 YSK'nın açıklamasına göre 144 bin seçmenin oy kullanma yerinin değiştirildiğine vurgu yapan Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani, sandıkların taşındığı yönünde uygulama var. Bunun, doğru bir uygulama olmadığı, seçime ve seçim güvenliğine gölge düşüreceği, seçim demokrasisine aykırı olduğu, aslolanın sandığın seçmenin ayağına gitmesi, seçmenin sandığa götürülmesi olmadığını, taşımalı seçim sisteminin hukukçular tarafından kabul görmeyeceği ve anti demokratik bir uygulama olduğunun altını çizmek istiyorum. Seçimlerden sonra, herhangi bir tartışma yaşanmaması, seçimlerin meşruiyetine gölge düşmemesi, hak ve özgürlüklerin sekteye uğramaması, asgari seçim koşullarının uygulanması açısından, dürüst ve adil bir seçim gerçekleşmesi için; tüm barolar olarak 24 Haziran günü sandık başlarında, seçim bölgelerinde, seçim kurullarında gözlemci sıfatıyla yer alacağımızı duyurmak istiyorum. 'Sensiz Olmaz' hareketiyle, barolar ortak çalışma yürütüyoruz. Bugünkü toplantıda son şeklini alacak. 'Sensiz Olmaz' hareketinin yürüttüğü bir proje var. 'Her okula bir avukat' kampanyası. Bu kampanyayı destekliyoruz. Temel amacımız, bu kampanya kapsamına her okulda bir meslektaşımızı gözlemci olarak bulundurabilmek."

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.