HDP'nin Êzidî adayı Uca: İnançlar arasında köprü olacağız

HDP'nin Êzidî adayı Uca: İnançlar arasında köprü olacağız
HDP'nin "Biz'ler Meclis'e" sloganıyla gösterdiği 550 milletvekili arasından Türkiye'nin her renginden temsilciler bulunurken, barajın aşılmasıyla birlikte bu renkler ilk defa HDP çatısıyla Meclis Genel Kurulu'nda yer alacak.

 Meclis'te yaşanacak ilklerden birisi de Diyarbakır adayı Feleknas Uca'nın Êzidî kimliğiyle Meclise'e girmesi olacak. Uca, inançların özgürlüğü için mücadele edeceklerini söylediği Meclis'te, HDP'nin ezilen halklar ve inançlar arasında bir köprü olduğuna işaret etti.

 

Türkiye'de yaşanan tıkanıklığa "Yeni Yaşam" diyerek çözüm getirme hedefiyle yola çıkan HDP'nin "Biz'ler Meclis'e" sloganıyla listesinde yer verdiği farklılıklar, Türkiye'nin tüm ötekileştirilenleri ve ezilenlerini bir çatı altında birleştirdi. "Biz'ler Meclis'e" sloganıyla seçim kampanyasını yürüten HDP'nin barajı aşarak Meclis'e girmesiyle TBMM'nin 95 yıllık tarihinde de ilkler yaşanacak. Bu ilklerden birisi de ilk kez Meclis'e Êzidî inancından gelen parlamenterin yer alması olacak. HDP'nin Diyarbakır'dan aday gösterdiği Feleknas Uca, bu ilki yaşatacak isim. Aslen Batmanlı Êzidî bir ailenin çocuğu olan Uca, Êzidîlere dönük baskılardan dolayı ailesinin Almanya'ya göç etmesinden sonra 17 Eylül 1976'da Almanya'nın Celle kentinde dünyaya geldi. Yedi kardeşi olan Uca, ilk ve ortaokuldan sonra meslek lisesini bitirip, çocuk bakımı konusunda ihtisas yaparak tıp asistanı oldu. Henüz 22 yaşındayken 1999 yılında Demokratik Sosyalizm Partisi'nden Avrupa Parlamentosu'na seçilen Uca, 2004'e kadar Parlamento'nun Kültür, Eğitim, Medya ve Fırsat Eşitliği Komitesi'nde çalıştı. 2009'a dek AP milletvekili olan Uca, Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyeliği de yaptı.

 

24 yıl sonra Kürdistan'a ilk adım

 

2005'e kadar dünyadaki tek Êzidi milletvekili olan Uca, Avrupa ülkelerinde Êzidî halkı için yaptığı çalışmalarla da biliniyor. Bir dönem Avrupa Êzidî Dernekleri Federasyonu'nun (FKÊ) eş başkanlığını da yapan Uca, hukuki nedenlerden dolayı uzun yıllar Kürdistan'a gelemezken, 2000 yılında Diyarbakır'daki Newroz kutlamasına katılarak bu özleme son verdi. Bu tarihten sonra da Avrupa'da çalışmalarını sürdüren Uca, sık sık Kürdistan'a gelmeye başladı. 2014'te kesin dönüş kararı alan Uca, gelir gelmez buradaki çalışmalara da aktif katılırken, DTK'da İcra Kurulu üyeliği yaptıktan sonra kurulun feshedilmesinin ardından Başkanlık Divanı üyeliği yaptı. Bu dönemde DAİŞ çetelerinin Şengal ve Kobanê'ye dönük saldırılarına karşı diplomasi alanında yoğun çalışmalar yürüten Uca, uluslararası kamuoyunun sessizliğine karşı 21 Eylül 2014 tarihinde BM'nin Cenevre'deki merkezinin önünde HDP'li vekillerle birlikte açlık grevi eylemine başladı. Uca, Şengal'de zorla alıkonularak kaçırılan Êzidî kadınlar için kurulan Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu'nda da yer alıyor. Almanca ve İngilizce'yi çok iyi derecede bilen Uca, orta düzeyde Türkçe biliyor.

 

Ailede İngilizce ve Almanca konuşmak yasaktı

 

Uca, Kürdistan'dan uzak kaldığı dönemleri "Yüreğiniz burada ama beden uzaklarda" şeklinde yorumlarken, ailede Almanca ve İngilizce'nin yasak olmasından dolayı Kürt kültürü ve dilinden uzaklaşmadığını ve kültür çalışmalarında da yer alarak Avrupa'da yaşamaya rağmen kültürüne yabancılaşmadığını söyledi.

 

Kürdistan'a dönüşte ilk adım aday olduğu kent Diyarbakır'a

 

Yıllarca ülkeye dönüş hasretiyle yaşadığını ve bu hasreti 2000 yılında Kürdistan'da ilk adımını Diyarbakır'a atarak dindiren Uca, o dönem dönüş sonrası yüreğinin Diyarbakır'da kaldığını ifade etti. Kürdistan kentlerinin hepsinin kendisi için aynı olduğunu ve Diyarbakır'dan aday olmasının kendisi için sürpriz olduğunu belirten Uca, yıllardır verilen bedellerin yaratımıyla bunların mümkün olduğunu ifade etti.

 

'Halkın hizmetçisi olarak adayız'

 

Uca, önemli olanın halk için çalışmak olduğunu belirterek, "Kürt halkı büyük bedellerle bugüne kadar gelmiş ve her şeye layıksa bizlerde buna göre hareket etmeliyiz. Bir milletvekili olarak değil de halkın hizmetçisi olarak halkın karşısına çıkıyoruz. Amed'ten de bu halkın bir hizmetçisi gibi aday oldum" diye konuştu. Bir Êzidî kadını olarak böylesi bir süreçte Avrupa'da yaşamın artık kaldırılamayacak bir durum olduğunu ifade eden Uca, Kürt halkı ve diğer halklar içinde artık yerinde oturmanın kabul edilemez bir dönemden geçildiğini belirtti.

 

'HDP'nin farklılığı tüm kesimleri kapsayıcılığımdan geliyor'

 

Türkiye'de ilk kez toplumun tüm kesimlerinden oluşan bir aday listesinin HDP'de oluşturulduğunu belirten Uca, şunları aktardı: "HDP halkların projesidir. Sistem tarafından ötekileştirilenlerin yerini bulduğu tek yerdir. Bu seçimlerle de 'Bizim için bütün inançlar, bütün uluslar ve kimlikler birdir' diyor. Bu şekilde de demokratik bir Türkiye'nin yaratılmasının ilk adımı atılmış oluyor. HDP'nin diğer partilerden farkı da budur. İşte HDP'de herkes kendisini görmektedir."

 

'Meclis'te inançlar arası eşitliği sağlama mücadelesi vereceğiz'

 

Onurlu ve birlikte bir yaşamda eşitsizliğin olmaması gerektiğini söyleyen Uca, "Dinimi inkâr etmiyorum. Yıllardır inancımıza ve halkımıza hizmet ettik. Bugün de bu çalışmalarımız devam edecek. Bir Êzidî kadın olarak da seçilip Meclis'e gittiğimiz takdirde inançlar arasında laik bir sistemin yaratılması mücadelesi vereceğiz. Tüm inançlar bu Meclis'te ses olabilmeli onların temsiliyetini yerine getirmeliyiz" diye konuştu.

 

'Yüzyıl önce göç etmek zorunda kalanlar temsiliyeti buluyor'

 

Êzidî kadınları açısından bir ilkin yaşanacağını da söyleyen Uca, "Bundan 100 yıl önce halkımız topraklarını terk etmek zorunda kalırken, onca yıl sonra Meclis'te temsiliyetini bulması önemlidir ve buna layık olacağız" dedi. Uca, HDP'nin ezilen tüm kesimlerinin sesi olduğunu ifade ederek, "Biz hakları elinden alınan halklar ve inançlar arasında bir köprü olacağız" diye konuştu. Bu seçimlerin bir aday belirleme seçimi olmadığına işaret eden Uca, seçimlerin halkların geleceğini belirlediği bir seçim olduğunu söyleyerek, "Herkesin de bu sorumlulukla seçimlere yaklaşması ve sorumluluk alması gerekiyor. Türkiye'deki bu gidişatı durdurabilecek güç HDP'dir. Devlet içerisindeki dönüşümü de yaratacak olan odur" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.