HDP için düşünme zamanı
1 Kasım seçimlerinden büyük bir oy kaybıyla çıkan HDP'nin milletvekili sayısında yarı yarıya düşüş var. 7 Haziran'da yüzde 13,12 oy oranıyla 80 milletvekili çıkaran parti, 1 Kasım'da yüzde 10,64 oyla 59 vekile sahip olabildi. HDP, MHP'nin büyük oy kaybı yaşaması sonrasında Türkiye'nin üçüncü partisi oldu.
Sonuçları HDP Genel Merkezi'nde değerlendiren eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, partilerinin yüzde 10 barajı altında kalması için yoğun bir çaba sarf edildiğini savundu. Selahattin Demirtaş Meclis'te yapıcı bir muhalefet sergileyeceklerini söyledi. Demirtaş partinin yetkili kurullarında sonuçları ayrıntılı bir biçimde değerlendireceklerini de ekledi.
Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları şunlar:
"Yüksek bir katılım olması elbette sevindirici, saygındır. Bütün seçmenlere sandığa gittikleri için HDP adına teşekkürlerimi iletiyorum. Bizler seçmenin ortaya koyduğu iradeye saygı duyduk, herkesten de aynı saygıyı bekledik. Ortada özgür, adil, eşit bir seçim yoktur. Kimse kusura bakmasın ama hiç kampanya yürütmeden yüzde 11 oy aldık. Sadece katliamlara karşı halkımızı, gençlerimizi korumaya çalıştık, kampanya yürütemedik. Aldığımız yüzde 11’lik oy kampanya sonucu ortaya çıkmadı. Eğer ki bu saldırı, bu katliam politikası başka bir partiye uygulanmış olsaydı ki Allah göstermesin ama bugün silinmiş olurdu siyaset sahnesinden. Bu katliam politikasına rağmen bizi üçüncü parti yapan halkımıza teşekkür ediyoruz."
"Kimse korkmasın, biz varız"
"Ortada HDP’nin büyük bir zaferi vardır. 1 milyon oy kaybettik ama biz faşizme, katliamlara karşı dimdik durmayı başarmış bir partiyiz. Belli ki devasa problemlerle göreve başlayacağız. Hükümetin her yaptığı doğrunun yanında, baskının karşısında olacağız. Halk bir bayram havasıyla seçim sonuçlarını karşılamıyor, çünkü herkes büyük bir kaygı içerisinde. Hiç kimsenin korkmasına, kaygılanmasına gerek yok; biz varız, aydınlık bir gelecek için dik durmaya ve hep birlikte direnmeye devam edeceğiz."
"Yapıcı bir muhalefet sergileyeceğiz"
"Gücümüz haklılığımızdan, meşruluğumuzdan kaynaklanmaktadır. Herkes bundan emin olmalıdır. Bizler yeni anayasa ve çözüm konusunda ilkeli duruşumuzu sergileyeceğiz. Yapıcı bir muhalefet sergileyeceğiz. Halkın her türlü sorununun çözümü konusunda çabalayacağız, koşturacağız. Bize oy vermiş her yurttaşımız bizlere emaneti teslim etmişlerdir, halkın bu iradesini ezdirmeyeceğiz. 22 vekille parlamentoya girdiğimizde kararlı duruşumuzu sergiledik. Bugün çok şükür parlamentonun üçüncü büyük partisi olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Israrımız ve yürüyüşümüz yara almadan devam edecek."
Değerlendirme yapılacak
"Kapsamlı değerlendirmeler yapacağız. Partimizin bütün kurullarıyla, HDP'nin büyük insanlığa yürüyüşünü aksatan ne varsa, bunları değerlendireceğiz.
Yeni bir seçim gelmezse 2019’a HDP’yi çok daha güçlü taşıyacağız. Bizim için her yer mücadele alanıdır. Hiç kimsenin yılgınlığa kapılmasına gerek yoktur. Sandık sandık tekrar değerlendireceğiz. Bir ahtopata karşı, devasa bir güce karşı barajın üzerinde kalmayı başardık. Amaçları hileyle de olsa bizi baraj altı bırakmaktı. Onlar keşke bugün hayatta olsaydı da biz baraj altı kalsaydık. Onların mezarlarında rahat uyuyacağı demokrasi mücadelesini devam ettireceğiz."
Sedat Yurtdaş: HDP'ye güçlü bir uyarı oldu
Peki HDP'yi, "Barajı geçebilir miyiz?" noktasından, "Artık bizim için baraj yüzde 13" noktasına getiren ama 1 Kasım akşamı baraj altında kalma riskiyle bırakan ne olabilir?
Al Jazeera'ye konuşan Özgür Gündem ve Radikal gazetesi yazarı, eski DEP milletvekili Sedat Yurtdaş'a göre seçmen HDP'yi uyardı; siyasal, ekonomik ve sosyal istikrarı ödüllendirdi. Yurtdaş, "Aslında gelen ve giden oyların hiçbir parti açısından kesin, kalıcı, sürekli olmadığı ortaya çıkmış oldu" dedi.
"Kürt siyasetinin durumunu gözden geçireceği bir kavşağa geldik; buna Kandil ve İmralı da dahil. Belediye başkanları, milletvekilleri, bir bütün olarak ‘Tercihimiz ne olacak?’ sorusuna cevap aramalı. HDP’yi yürüttüğü politikaları gözden geçirmesi ve yeni baştan değerlendirme yapması için çok ama çok güçlü bir biçimde uyarmış oldu. Seçimden hemen sonra PKK’nin başlatmış olduğu çatışma sürecinin ve silahlı özyönetimin HDP’nin 7 Haziran öncesi çizmiş olduğu barışçı politikalarla denk düşmediğini gösteren ve bu yüzden de uyaran bir tutum ortaya koydu."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.