Hatimoğulları: "Öcalan Türkiye ve İran'ı uyardı"
TİGRİS HABER - Abdullah Öcalan’ın çağrısı sesli olsaydı Kürt toplumunun duygusuna daha çok hitap edeceğini ifade eden Tülay Hatimoğulları, “Bir fotoğraftan bile çok duygulanıp ağladılar. Görüntü olsaydı bu Kürt toplumuna pozitif yansırdı. Burada (önemli olan) Sayın Öcalan'ın vurguladığı nokta, o şekle takılan biri değil. Öcalan metnin sunumu yapılmadan önce bizimle içeriğini ve aslında neyi kastetmek istediğini detaylıca paylaştı. 'Ben bir şeyi eksik bıraktım, onu da eklemeliyim' dedi ve o bölüm el yazısıyla yazdığı metinde mevcuttu. Videolu sunumu yaparken bunu metnin bir parçası olarak okudu. Videoda var. Sayın Öcalan'ın ilk görüşmedeki ifadeleri de bununla aynıydı. 'Kürt sorununun şiddet ve çatışmadan arındırılarak çözülmesinin yolu, onu hukuki ve siyasi boyuta taşımaktır' demişti, bu ilk İmralı görüşmesinden sonraki mesajıydı” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları'nın İmralı'da geçen 4 saate ilişkin paylaştıklarından satır başları şöyle:
Bahçeli'yi sordu
“Kendisi hasta olduğunu duymuş, Sayın Bahçeli'nin sağlık durumunu da sordu. Biz de sağlık durumunun iyiye gittiğini duyduğumuzu söyledik. Kendi çağrısının kendi örgütü tarafından çok önemseneceğini çok iyi biliyordu. Ama ayrıca PKK'nin kendi açıklamaları da var. Hatta ana akım medyada da var, PKK'nin açıklamalarının analiz edildiğine tanıklık ettik.
Net konuştu
"Abdullah Öcalan, ‘biz barış istiyoruz, silah bırakılması ve fesih konusunda ben çağrımı yaptım, bunun için de demokratik zemini oluşturmaya başlayalım' diyor. Öcalan, çağrı metni için 'Her cümlenin altı uzun uzun doldurulmalıdır' dedi. Öcalan çok net, PKK'nin yaptığı çağrıya uyacağından emin.
Bu seçimler üstü ve seçimi aşan bir şey. Sayın Erdoğan'ın kendi kafasında, 'Ben bunu nasıl yontarım?' gibi bir fikri varsa o da onun fikri, bir şey demiyorum. DEM Parti'yi eleştirmek yerine sayın 'Öcalan'ın yaptığı bu çağrıyı nasıl desteklemeliyim?' demeliler. Yoksa, 'Size şiddet uyguluyorlar' diyorlar; biz bunu biliyoruz. Bize 'akıllanmadınız mı' eleştirisi yapanlar siyaseti dondurmak isteyenler; sopayı yiyen biziz, sopayı sayanlar ise süreci eleştiriyor."
İran ve Türkiye tehlikeleri görmeli
"Erdoğan'ın süreci seçim için kullanabileceği iddiaları Sayın Öcalan'la hiç gündeme gelmedi. Orta Doğu'daki gelişmeleri çok fazla analiz ediyor. Uyarısını iki ülkeye yapıyor, biliyorsunuz Orta Doğu konusunda oldukça gelişkin bir analize sahip. 'İran ve Türkiye, dış tehlikeleri görmeli' diyor ve o yüzden de iki ülkenin kendi iç barışını sağlaması, kendilerinin geleceği açısından çok önemli."
İmralı koşulları
"ABD bu işin neresinde? elbette üstünde durulabilecek bir konu fakat bu işin esas çıkışının sebebi Bahçeli'ye Türkiye'yi bekleyen stratejik tehlikelerin farkına varan devlet aklının bu açıklamayı yaptırması. Sayın Öcalan da ifade etti, bu çağrının karşılık bulması için kendisinin örgütüyle mesai yapması gerektiğini söyledi. İletişim kanallarının açılması, çalışma koşullarının sağlanması; atılacak en somut adım budur. Öcalan, 'İmralı'da şimdilik koşullar iyileştirilir, ben de kendi örgütümle görüşürüm' diyor, bu en acil talep. Süreci yürütmek için çalışma koşullarımın iyileştirilmesi gerekir."
Sürecin parlamento ayağı
"Çok acil bir şekilde parlamentoda bir komisyon oluşması ve bütün siyasi partilerin orada temsilinin sağlanması ikinci somut adımdır. Buradan çok ciddi ve güzel şeyler çıkar.
Yine atılacak somut adımlardan biri bu görüşmelerin ve atılan adımların hukuki dayanağının olması... 'Bizim adım atabilmemiz için hukuki zemin güçlenmeli' dedi. Bu nasıl yapılabilir? Kayyım atanmamalı, demokratik siyasetinin önü böyle açılmaz. Öcalan ayrıca geçmişteki provokasyonlara dikkat çekti ve 'Devlette birisi barış ister, diğeri ona darbe vurur, herkesin algılarını açması gerekiyor' dedi."
Öcalan devlet yetkilileriyle görüşmüş
"İbrahim Kalın'ın bu süreçte mesaisi olup olmadığı konusunda bilgim yok ancak Sayın Öcalan'ın devletten gelen yetkililerle yaptığı görüşmeler var. Bu görüşmelerin içeriğinde her şeye vakıf değiliz. Heyetimizin yaptığı iki görüşme vardı, süresi de kısıtlı. Konuşulacak çok şey var, o yüzden bilgi eksikliğimiz olabilir. Ama kimi yetkililerle görüşmeler olduğunu dün Sayın Öcalan ifade etti. Ancak çok detaylısını bilmiyorum.
Şunu toplum bekliyor: Bugün bir çağrı yapıldı, tarihi bir çağrı... Bu çağrı karşısında bu tarz yanıtlar ya da bu tarz açıklamalar hükümet nezdinde yapılan çağrı karşısında yetersiz bir yanıt hem de hafife alan bir açıklama. Büyük bir sorumluluk ve açıklama gerekiyor. Bütün dünyanın konuştuğu bir konuda iki cümlelik açıklamalar kamuoyunu, toplumu tatmin etmez. Yapılan açıklamaya devlet nezdinde yanıtı, daha ciddi, daha elle tutulur, toplumun önünü görmesini sağlayacak açıklamaları herkes bekler."
Kaynak:Mezopotamya Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.