Hasip Kaplan: Türkiye Lahey'de yargılanacak

Hasip Kaplan: Türkiye Lahey'de yargılanacak
HDP eski Milletvekili Hasip Kaplan, bölgede yaşanan yasak ve ölümler nedeniyle Türkiye'nin Lahey Adalet Divanı'nda yargılanacağını söyledi.

 

 Bu yönlü olarak bilgi ve belge topladıklarını belirten Kaplan, " Türkiye mutlaka yargılanacaktır" dedi.

Bölgede yaşanan yasak ve ölümlere yönelik Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) tarafından bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) defalarca başvuru yapıldı. Kimi zaman sokağa çıkma yasaklarına ilişkin 'tedbir' kararı alınması, kimi zaman da yaralılara ambulans gönderilmesi konusunda yapılan başvurular, ya reddedildi ya da geç karar verildi.

AİHM'in var olma gerekçesini oluşturan ilkeler arasında yer alan "yaşam hakkı" ve "düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı"nı yok saymasına yönelik günden güne büyüyen tepkilere HDP eski Şırnak Milletvekili Avukat Hasip Kaplan da eklendi.

AİHM'den en fazla ceza alan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu hatırlatan Kaplan, bugün yaşananlar için de "Türkiye, insan hakları konusundaki ihlalleri nedeni ile Lahey Adalet Divanı'nda mutlaka yargılanacak" dedi.

Bir bölgenin tankla, tüfekle çevrilmesinin tamamen bir savaş konsepti olduğunu ve o bölgedeki vali ve kaymakamların yetkilerinin alınmasının da hukukun askıya alındığının göstergesi olduğunu belirten Kaplan, vatandaşların yaşam hakkının tamamen hiçe sayıldığını söyledi.

Kaplan, "Tankla topla insanların evleri yıkılıyor. Bunun adı asayiş düzenini sağlamak değildir, kolektif cezalandırmadır. Bunun adı terörizmle mücadele değildir. Terörizmle mücadelede bu yöntem kullanılmaz. Çünkü böyle yüzlerce sivil yurttaşı katlediyorsunuz. Bu da savaş suçudur" dedi.

'Türkiye savaş suçu işliyor'

Bu savaş suçunun da "insanlığa karşı işlenen suçlar" arasında olduğunu vurgulayan Kaplan, bu tür suçlara karşı yargısal mekanizmaların iki türlü işlediğini belirterek, bunları şöyle açıkladı: "Yaşam hakkı söz konusu olduğu zaman AİHM'e başvurmak bu yöntemlerden biridir. Çünkü Anayasa Mahkemesi bu konuda etkili bir iç hukukunun olmadığını gösterdi. Biz de onun yüzünden AİHM'e davalar açtık. Ancak AİHM, 'sokağa çıkma yasakları' ile ilgili olarak esas başvuruya henüz yanıt vermiş değil. 155'e yapılan arama kayıtları ve 112'ye yapılan bilgilendirmelerin hepsi AİHM'e sunulacak. Kim hukuksuzluk yaptıysa ortaya çıkacak."

'Hukuk yok siyaset de yok'

Bugün Kürdistan'da hukuk dışı ve fiili bir savaş yürütüldüğünün altını çizen Kaplan, "Buna karşı meclis yok, hukuksal denetim de yok. Siyasi denetim mecliste işlemiyor. Çünkü hiçbir şekilde soru önergelerimize cevap vermiyorlar. Ne soru önergesine, ne gensoruya, ne genel görüşmeye ne de soruşturma önergesine yanıt yok. Hukuk yok, siyaset yok, idari olarak kendileri üzerinde idari yaptırım yok" diye konuştu.

 

'İkinci yol BM'ye başvurmak'

İç hukukta 'sokağa çıkma yasakları'nın etkisiz kaldığını hatırlatan Kaplan, hukuki süreç olarak ikinci yolun Birleşmiş Milletler'e (BM) başvurmak olduğunu kaydetti.

Bu surecin bazen yavaş işleyebildiğini ancak belgelenme açısından son derece önemli olduğunu dile getiren Kaplan, şunları söyledi. "Türkiye'nin bugün düşünmesi gereken nokta, Lahey'dir. Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi savaş suçlarının insanlara karşı suç işleyen siyasetçilerin, hükmü verenlerin, yönetenlerin ve uygulayanların savaş suçları mahkemesinde yargılanmasıdır. Türkiye ancak Lahey'de yargılanırlarsa sorumlular işledikleri suçların cezalarını çekerler."

'Bilgi ve belge toplamak gerekli'

Kaplan, Lahey gibi mahkemelerde haklı çıkmak için ise bütün belgelerin ve bilgilerin sistemli bir şekilde toplanılmasının önemli olduğunu belirtti.

"O kadar çok hak ihlali yaşanıyor ki Türkiye'nin bu konuda yargılanacağına eminim. Bugün olmazsa önümüzdeki süreçte mutlaka yargılanacaktır" diyen Kaplan, hukukçular olarak kendilerinin ise bilgi, belge, fotoğraf ve görüntüleri toplama sorumluluğu altında olduklarını vurguladı. Kaplan, "En ufak bir kanıt Türkiye'nin yargılanmasında önemli rol oynayacaktır. Bu nedenle yurttaşlar ellerindeki tüm bilgi ve belgeleri avukatlarımıza ulaştırsınlar" çağrısında bulundu.(DİHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.