Hasar ağır, yıkım yavaş!

Hasar ağır, yıkım yavaş!
Maraş merkezli depremden etkilenen 11 il arasında bulunan Diyarbakır’da aradan geçen 5 ay 13 güne rağmen ağır hasarlı 3 bin 252 binadan sadece 50 tanesi yıktırıldı.

Salih Yeşil

TİGRİS HABER - Maraş merkezli depremden etkilenen 11 il arasında bulunan Diyarbakır’da aradan geçen 5 ay 13 güne rağmen ağır hasarlı 3 bin 252 binadan sadece 50 tanesi yıktırıldı. İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz, “Ekipler yetersiz, yıkım sürecinin uzamaması gerekir” dedi.

Maraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremde kent merkezinde biri boş 7 bina olmak üzere toplam 27 yapının yıkıldığı ve 409 kişinin yaşamını yitirdiği Diyarbakır’da ağır hasar gören 3 bin 252 binadan sadece 50 tanesi yıktırıldı. Aradan 5 ay 13 gün geçmesine rağmen, yıktırılmayan binalar, yaşamı olumsuz etkilediği gibi olası yıkım olası tehlikelere de davetiye çıkarıyor. 3 bin 252 binanın ağır hasarlı, 2 bin 828’nin orta hasarlı, 32 bin 652 binanın ise az hasarlı olduğu kentte, yıkım işlemleri sırasında ise gerekli çevre güvenliğinin sağlanmadığı iddia ediliyor.

Acil yakım kararı bulunan 40 binanın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıktırıldığı, kentten geriye kalan ağır hasarlı binaların yıkımı için ise Diyarbakır Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından pazarlık usulüyle yapılan yıkım ihaleleri tamamlandı. Ancak hem işleyin ağır olması hem de yıkım sırasında güvenlik önlemlerinin alınması ve sulama yapılmaması vatandaşlarda rahatsızlığa neden oluyor.

‘Yıkım ağır sürüyor’

İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz, yetkililerin sürecin uzamasını, hasar tespit çalışması ve yıkım ihalelerinin gecikmesini neden olarak gösterdiklerini dile getirerek, “Sürecin uzama açıklamasını böyle yapıyorlar, ama arka planda neden uzadığı ile ilgili farklı senaryolar var tabii. İhaleler yapıldıktan sonra da yıkım ağır sürüyor, ekipler yetersiz. Sahada aynı anda onlarca ekibin olması gerekir ki bu süreç uzamasın.” ifadelerini kullandı.

‘Ciddi tehlike arz ediyor’

Hasarlı binaların hayati risk oluşturduğunu bir an evvel yıktırılması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, “Bu binalar depremde hasar almış ve yıkılma tehlikesi olan binalar. Bir sarsıntıyla yıkılma ihtimali yüksek olan binalar. Sarsıntıdan kastım sadece deprem değil, caddeden geçen bir kamyonun yaratacağı sarsıntı bile yıkıma sebep olabilir. Bu durum ciddi tehlike arz ediyor.” diye konuştu.

Güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi

Yıkımın sürdüğü sınırlı alanlarda ise güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğuna işaret eden Korkmaz, “Güvenlik önlemi sadece bina etrafında tretuvarları kapatacak şekilde şerit çekmek değildir. Öncelikle o cadde veya sokağın kapatılması, etrafındaki binaların boşaltılması gerekir. Maalesef ki bu her yerde uygulanmıyor.” şeklinde konuştu.

Asbeste karşı uyardı

Tozlanmaya karşı sulama yapılmadığı yönündeki şikayetlere dikkati çeken Korkmaz, “Vatandaşların enkazdan çıkan toz gibi unsurlardan etkilenmemesi için yıkım esnasında yeteri kadar sulama aracı bulundurulması ve kesintisiz sulama yapılması zorunludur. Gereklidir demiyorum. Zorunlu olan bir şeyden bahsediyorum. Bu toz beraberinde asbest denilen kanserojen bir madde salınımı gerçekleştiriyor. Bu tek başına büyük bir sorun.” sözleriyle uyardı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.