Halk ile birlikte yeni yaşamı kuracağız'

ANKARA  -  Halk ile birlikte yeni yaşamı kuracaklarını ifade eden Tuncel, tüm ölümlere ve acılara rağmen barıştan ve demokratik siyasette ısrar edeceklerini vurguladı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, direniş ruhuyla gerçekleşen DBP'nin 4'üncü Olağanüstü Kongresi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de demokratik siyasetin üzerinde yoğun baskıların olduğuna dikkat çeken Tuncel, "Biz demokratik ulus ekseninde, Türkiye halkı ile eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir hukuk kurmak istiyoruz" dedi.

'Demokrasi üzerinde yoğun baskı var'

Türkiye'de demokratik siyasetin üzerinde yoğun baskılar olduğunu ifade eden Tuncel, böylesi bir dönemde kongre gerçekleştirmenin demokratik siyasette ısrar etme anlamına geldiğini belirtti. Tuncel, "Partimiz, parti yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız ve üyelerimize yönelik siyasi soykırım operasyonu devam ederken, aslında bileşeni olduğumuz HDP de parlamentoda demokratik siyaset dışına itilmek istenmektedir. Fezlekeler Demokles'in kılıcı gibi kullanılarak, siyaset yapılamaz hale getirilmek istenmektedir. Bu dönemde bu kongreyi gerçekleştiriyor olmak aslında demokratik siyasette ısrar anlamında çok önemli bir şey yapmaktır" şeklinde konuştu.

'Türkiye demokrasi anlayışında yapısal kriz var'

Türkiye demokrasi anlayışında yapısal bir krizin olduğuna vurgu yapan Tuncel, Türkiye'de başta Kürt sorunu olmak üzere ciddi krizlerin yaşandığını söyledi. Tuncel, "Bu kongre bir yandan kendi yönetimimizi yenileme, bu sürece cevap olma, dönem görevlerini yerine getirmek ve halka karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek açısından önemli. Onun dışında Türkiye demokrasinin içerisine girdiği yapısal krizi çözmek adına da önemli. Türkiye'nin en temel sorunlarından olan Kürt sorunu bugün çözümsüz kaldığı için Türkiye'de çok ciddi bir kriz yaşanıyor ve derinleşiyor. Bu kriz sadece Kürdistan'da değil aslında Türkiye'de daha çok yaşanıyor. Kürdistan'da halk kendi duruşunu çok net olarak ifade ediyor. Yani biz demokratik ulus ekseninde Türkiye halkı ile eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir hukuk kurmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'DBP alternatifsizliğe bir alternatiftir'

DBP'nin Türkiye'deki alternatifsizliğe bir alternatif olduğunu dile getiren Tuncel, kongrede başka bir mesajında verildiğini söyledi. Tuncel, "Biz bir alternatifiz. Hem Kürt sorununda hem de Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda sorumluluktan kaçmıyoruz mesajı idi" dedi.

'Halk ile birlikte yeni yaşamı kuracağız'

DBP olarak halk ile birlikte yaşamı kuracaklarını söyleyen Tuncel, Demokratik Bölgeler Partisi'nin halk partisi olduğunu söyledi. Tuncel, "Biz yerelden demokrasiyi geliştireceğiz halk ile birlikte halkın kendi geleceğini kendi kaderini tayin etmesi açısında bizim sorumluluğumuz sadece buna öncülük etmek onlarla birlikte yeni yaşamı kurmak. O açıdan bürokratik halktan uzak bir yaklaşım zaten kabul edilemezdi" diye konuştu.

'Kongrede en önemli vurgu direniş vurgusuydu'

Kongrede en önemli vurgunun direniş vurgusu olduğuna dikkat çeken Tuncel, herkesin direnerek kazanacağının farkında olduğunu belirtti. Tuncel şöyle devam etti: "Dikkat ederseniz bu kadar baskı bu kadar zulüm var eşbaşkanımız tutuklu ama buna rağmen büyük bir coşku da hakim. Ve herkes direnerek kazanacağının farkında. Bu direşiş cephesinde geri adım yok. Bence kongremizde en önemli vurgu direniş vurgusuydu. Sonucu ne olursa olsun direnerek kazanımın olacağının farkında herkes. Bu bize de görev veriyor. Aslında nerde durmamız gerektiğini Demokratik Bölgeler Partisi'nin halka nasıl bir öncülük yapması gerektiğini halk ile birlikte değişim dönüşümün öncülüğünü üstlenmesi gerektiğini de ifade ediyor."

Türkiye'de tıkanan siyasetin kendileri tarafından üretilecek siyaset ile bir anlama kavuşacağına vurgu yapan Tuncel, bundan sonrası için şu değerlendirmeyi yaptı: "Tabiî ki şimdiye kadar büyük bir çaba var. Büyük bir emek var. Bu çabayı ve emeği daha ileri bir noktaya taşımak. Görünen o ki aslında tıkanan siyasete çözüm gücü olacak, bu da bizim üreteceğimiz siyasetle olacak. Yerel demokrasiyi geliştirmek. Demokratik özerklik ideamızı pratik anlamda somut bir şeye kavuşturmak. Eğer burada başarılı olursak bunun Türkiye'nin başka bölgelerinde de uygulamasını göreceğiz. Biz Demokratik Bölgeler Partisi olarak bunu Kürdistan'da başardığımızda diğer yerler diyecekler ki, Diyarbakır başardı bizler de başarabiliriz. İşte Hakkari başardı biz de başarabiliriz."(diha)