Gazeteci Korkmaz, hemşerisi Salih Sümer'i anlattı; "Gerçek bir halk kahramanıydı"
Editör Mehmet TÜRK
TİGRİS HABER - Bir dönem Hürriyet Gazetesi bünyesinde çıkan Tempo Dergisi'nin parlamento muhabirliğini yapan duayen gazeteci Mehmet Korkmaz, geçtiğimiz günlerde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden eski devlet bakanlarından hemşerisi Salih Sümer'i anlatan bir yazı yazdı. Korkmaz, tanık olduğu sohbetleri ve iyi niyetini ve öfkesine dair anılarını detaylarıyla anlattı.
İşte gazeteci Mehmet Korkmaz'ın kaleminden Salih Sümer;
SALİH SÜMER MECLİSİN EN RENKLİ SİMASIYDI
Üniversite okumamıştı, ama bir bilim adamı ile herhangi bir konu üzerine saatlerce tartışabiliyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kulislerinde dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la, Bayındırlık eski bakanlarından Prof. Onur Kumbaracıbaşı’yla, Prof. Aydın Güven Gürkan’la iç ve dış siyaset üzerine koyu sohbetlerde bulunduğunun canlı tanığıyım.
Aynı köyde (Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Tepe beldesi) doğmuştuk. Ben Hürriyet Gazetesi bünyesinde çıkan haftalık haber dergisi Tempo’nun parlamento muhabiri, o ise Diyarbakır Milletvekiliydi.
Salih Sümer, gerçek bir halk adamıydı. Öz güveni oldukça gelişmişti. Dönemin başbakanı ve bakanlarıyla arkadaşlarıymış gibi konuşur, sözünü sakınmazdı. Dönemin kudretli Başbakanı Turgut Özal, TBMM Genel Kurulu’na sesleniyordu. Sanırım o yılın bütçesi üzerine konuşuyordu. Birden yerinden ok gibi fırlayıp Özal’a doğru bağırdığını fark ettim. Ne dediğini duymamıştım. Kuliste yolunu çevirip sordum. Anlatmaya başladı:
Batman Çayında bir kamyon sulara kapılmış, sürücüsü ile muavini boğulmuştu. Kamyon, içindeki cesetlerle birlikte nehrin dibinde duruyor ve bir türlü çıkarılamıyordu. Ölenlerin yakınları Bismilli hemşerileriydi. Kendisine başvurmuşlar ve yardım istemişlerdi. O da devletin çeşitli kurumlarına başvurmuş ve kamyon ile içindeki cesetlerin sudan çıkarılmasını istemişti. Ancak kamyonun çaydan çıkarılmasını ve cesetlerin yakınlarına teslim edilmesini sağlayamamıştı. Bunun sonucunda öfkelenmiş ve o öfkeyle Özal’a şöyle bağırmıştı: “Onu yaptık, bunu yaptık diyorsun, ama daha bir kamyonu bile sudan çıkaramadınız."
Peki, Özal bu sataşmaya nasıl yanıt vermişti? Onu da anlattı:
"Evet. DSİ’ye, Karayollarına talimat verdik. Ama kamyonu sudan çıkaramadık. Ne yapalım?"
Bu çabasını ve sulara kapılan kamyonun öyküsünü Tempo dergisine yazdım. Haber yayımlanınca seçmenlerinden olumlu mesajlar almış, çok mutlu olmuştu.
Dönemin HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenaze töreninde olay çıkmaması için diğer milletvekili arkadaşlarıyla birlikte çok çaba harcamıştı. Tören öncesi OHAL Valisi, Diyarbakır Valisi, Emniyet Müdürü, Jandarma, diğer istihbarat ve güvenlik birimlerinin yöneticileriyle toplantılara katılmıştı. Cenaze töreni sırasında çıkan olayları araştırırken kendisiyle de konuşmuştum. Bana hiç unutamadığım şu anısını anlatmıştı:
"Yetkililerle toplantı halindeydik. Cenazeyi hangi yollardan götürsek salimen mezarlığa ulaştırırız diye tartışıyorduk. İçeri biri girdi. Kim olduğunu sordum. Polis Özel Harekât Şube Müdürü Hüseyin Kocadağ olduğunu söylediler. Kocadağ’la bir ara göz göze geldik. Ürperdiğimi hissettim. Bakışları korkutucuydu."
Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’den Doğru Yol Partisi (DYP)’ne geçmişti. Bunun nedenini de sordum. Her zamanki esprili üslubuyla şöyle yanıt vermişti:
"Tansu (Çiller) hanım elimi iki avucunun arasına aldı ve 'Salih sen bizim partiye daha çok yakışırsın. Bize gel' dedi. Tansu hanıma hayır diyemedim."
Bu sözlerini haftalık haber dergisi Yeni Aktüel’de söyleşi başlığı yaptım. Çok ses getirmişti.
Kendisine işi düşen herkese yardımcı olmak için çırpınırdı. Eli açık, cömert bir insandı. Sofrası herkese açıktı. Salih Sümer köylüm, arkadaşım ve dostumdu. Aktif siyasetten koptuktan sonra karşılaşmalarımız seyrekleşmişti. Araya pandemi de girince iletişimimizde aksama oldu. Rahatsız olduğunu ve hastanede tedavi gördüğünü bilmiyordum. Son nefesinde yanında olamadığım için üzgünüm.
Yıldızlar yoldaşın olsun dostum. Ailene, yakınlarına, sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.