Fuhuş ve emek sömürüsünün kalesi: İslahiye mülteci kampı
ANTEP - İslahiye'de bulunan mülteci kampında fuhuşun ve emek sömürüsünün gözle görülür derecede artarken, mülteciler günlük 15 Tl yevmiyeyle biber, pamuk ve üzüm tarlalarında çalıştırılıyor. Fuhuşun tüyler ürpertici duruma geldiği kentte, son dönemlerde Antep genelinde mültecilere karşı artan linç girişimlerine karşı yeni bir kamp yapıldığı öğrenilirken, mülteciler "Ölsek de bu kamplara gitmeyiz" diyor.
Yaşanan savaşın izlerinin diğer sınır kentlerine oranla daha az yaşandığı Antep'in İslahiye ilçesinde fuhuşun arttığı ve emek sömürüsünün yoğun olarak yaşandığı belirtildi. Fuhuşun tüyler ürpertici duruma geldiği kentin nüfusu 40 bin. İlçede bulunan mülteci kampında yaşayan yaklaşık 10 bin mülteci dışında kent merkezinde 6 bin mültecinin daha yaşadığı belirtiliyor. Antep genelinde ucuz iş gücünün en çok temin edildiği yer olarak bilinen İslahiye'deki mülteci kampında genellikle biber, pamuk ve üzüm tarlalarında çalıştırılan mültecilere günlük 15 TL yevmiye veriliyor.
'IŞİD para karşılığında sığınmacıları savaşa götürüyor'
İlçede bulunan kampta silahlı muhaliflerin de barındırıldığı dile getirilirken, muhaliflerin her Cuma günü kamptakileri toplayıp kamp kapısına kadar tekbir getirip, yürüyüş düzenlediği iddia edildi.
Kampta IŞİD'in Esad'a karşı propaganda yaparak, para karşılığı sığınmacıları savaşa götürdüğü iddiaları da halk arasında konuşulurken, Antep'te son dönemlerde Suriyeli mültecilere yönelik linç girişimlerinden dolayı İslahiye'de ikinci bir kampın yapıldığı öğrenildi.
Temelleri yeni atılan kampın kapasitesinin 25 bin kişilik olduğu belirtilirken, bazı mülteciler, kampa gitmek yerine Suriye'ye döneceklerini söylüyor.
'Bazı mültecilerin kötü olması hepsinin kötü olması anlamına gelmiyor'
Savaştan dolayı yaklaşık 2 yıl önce Rojava'nın Efrin Kantonu'nda Antep'e geldiğini söyleyen Nizar Hüseyin, burada daha önce tanıdığı arkadaşlarının yanında kaldığını söyledi. Hüseyin, Şerefli ve namusluca çalışıp, para kazandığının altını çizerek şöyle devam etti: "Bazı mültecilerin kötü olması bütün mültecilerin kötü olduğu anlamına gelmez. Şimdilerde Antep'te bulunan bütün mültecileri kamplara, başka şehirlere gönderilecek ve sınırı dışı edilecek gibi durumlar söz konusudur. Bunlar yetmiyormuş gibi bizi kentten kovmak için kapsamlı saldırılara başladılar. Bizi çadırlara götürmek istiyorlar. Biz çadırlarda yaşayamıyoruz. Oraya gitmektense savaş alanına çarpışır ölürüz. Bu daha iyidir. Biri suç işliyorsa onu yargılasınlar. Neden hepimize yöneliyorlar."
'Saldırıların arkasında devlet yetkilileri var'
Halep'ten bir buçuk yıl önce Antep'e gelen İbrahim Xelil Mustafa ise bazı ırkçı Araplar yüzünden onlarla birlikte kalamadıklarını ileri sürdü.
Kürtlere tahammüllerinin olmadığını söyleyen Mustafa, "Son dönemlerde burada mültecilere yönelik saldırılar arttı. İnsanlar yanlış hareket ediyor. Olayların iç yüzünü bilmeden bize saldırıyorlar. Bazı yerlerde bu saldırıları polis organize ediyor.
Buna bizzat şahit olduk. Parası olanlara kimse dokunmuyor oysa neden bunlara yönelik bir şey yapılmıyor. Hükümet her anlamıyla Suriye politikasının altında kaldı. Şimdi de kendince çözümler bulmaya çalışıyor" dedi. Nazım Daştan / Mehmet Sıddık Damar(Diha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.