Eski siyasetçiler de teşkilattan rahatsız!
Saffet AZBAY/ÖZEL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,”yaptığımız 36 katrilyon yatırıma rağmen Diyarbakır’da yüzde 22 oy almamız düşündürücüdür” yönündeki sözleriyle partisinin bölgedeki milletvekillerine ve teşkilatlarına yönelik yaptığı sitem, siyaset sahnesinde geniş yankı uyandırdı. Bu durum bölgedeki AK Parti camiasına bir uyarı olarak yorumlandı. Eski İl Başkanı Muhammed Dara Akar,”Teşkilatlarda bir kaygı ve heyecan olmalı. Maalesef bunu şu anda göremiyoruz” derken, partiye yakınlığı ile bilinen siyasetçi ve hukukçu Ercan Ezgin ise,”AK Parti teşkilatlar ve göstereceği adaylar başta olmak üzere 2001 kuruluş felsefesine dönmeli” ifadelerini kullandı.
TİGRİS GAZETESİ'NİN DÜN Kİ MANŞETİ'Nİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Milletvekillerini ve teşkilatları açıkça eleştirdi
Geçen hafta Gençlik Festivali nedeniyle geldiği Diyarbakır’da önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son yıllarda yaptıkları onca yatırım ve aktardıkları büyük ekonomik kaynaklara rağmen 24 Haziran genel seçimlerinde parti olarak yüzde 22 bandında oy almalarının manidar olduğunu ifade ederek, bölge milletvekillerini ve teşkilatları eleştirmişti. Konuşmasında, partisinin bölgedeki temsilcilerine ve yöneticilerine adeta sitem eden Erdoğan, yapılan hizmetlerin halka iyi anlatılamadığını, yüreklere dokunulmadığını ve en önemlisi halktan kopuk bir anlayış sergilendiğini ifade etmişti.
Erdoğan’ın sözleri geniş yankı uyandırdı
Erdoğan’ın “sitem ve uyarı “ niteliğindeki sözleri bölgedeki AK Parti cenahında geniş yankı uyandırdı. Eski il başkanlarından Muhammed Dara Akar, Erdoğan’ın partinin bölgedeki durumuyla ilgili çok önemli tespitlerde bulunduğunu, son üç yılda yapılan hizmetler ve aktarılan 36 katrilyonluk kaynağa rağmen son seçimlerde yüzde 22 bandında oy alınmasının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Akar, bölgedeki teşkilatları yapılan hizmetleri halka iyi anlatamama ve yapılan hatalardan ders çıkaramamakla eleştirdi.
“Eski mazeretler kalmadı, teşkilatlar kendine gelmeli”
Akar,”Son üç yılda önemli yatırımlar geldi, cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere 36 katrilyon kaynak aktarıldı. Hendek olaylarının yarattığı tahribatlar nedeniyle vatandaşların zararları tazmin edildi. Kayyumlar yoluyla hizmetler yapıldı. Eskiden seçim güvenliği yoktu bilhassa kırsal kesimde. Ancak hükümet bunun da tedbirlerini aldı. Siyasilerin, teşkilatların daha önce haklı olan gerekçe ve mazeretleri kalmadı. Buna rağmen yüzde 22 oy alınıyorsa demek ki yapılanlar halka iyi anlatılmıyor. Herkesin ders çıkarması lazım. Teşkilatlar kendilerine gelmeli, silkelenmeli. Metal yorgunluk devam ediyor. Yüzde 22 oy oranı bunun alametidir. Demek ki sıkıntılar devam ediyor.
“Teşkilatlarda seçim havası yok”
Son seçim sonuçlarından gerekli dersler çıkarılmazsa bu kadar emek ve çabaya yazık olur. Önümüzde yerel seçimler var, bunu telafi etme şansı var. Diyarbakır’da hak ettiğimiz oy oranına ulaşmalıyız. Teşkilatları geziyorum, görüyorum olup bitenleri. Maalesef teşkilatlarda şu anda seçimi kazanma kaygısı ve çabası, heyecanı yok. En azından bunu hissetmiyoruz. Seçimi kazanmaya yönelik bir inanç olması lazım iken bunu göremiyoruz. Herkesin bir an önce yapılanlardan ders çıkarması ve sahaya inmesi lazım” dedi.
“Bu gerileme iyi analiz edilmeli”
AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Çözüm-Der Başkanı Ercan Ezgin ise 2007’de yüzde 40 oy alan AK Parti’nin kısa zamanda bölgede bu kadar gerilemesinin iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade etti.
Partinin 2001 yılındaki kuruluş felsefesinden uzaklaştığı için bölge halkının küstüğünü ve uzaklaşmaya başladığını anlatan Ezgin,”AK Parti ruhunda,2001 yılı kuruluş felsefesinde imanlı,ihlaslı,erdemli,dürüst,cesur ve dava adamlarıyla beraber zülme ve haksızlığa isyan ederek,itiraz ederek halkı ve hakkı gözetmek vardı. Bu anlayış adalet ve kalkınmayı da güncelleyerek partiyi her seçimde zirveye taşıdı. Halktan büyük teveccüh gördü.
“Yüzde 40’ten Yüzde 22’ye Kadar Geriledi”
AK Parti, 2007 yerel seçimlerinde Diyarbakır’da yüzde 40 oy alırken, HDP yüzde 47 oy aldı. Arada sadece yüzde 7’lik oy vardı. Aynı parti neden yüzde 22’ye kadar geriledi?. AK Parti’nin hak ettiği bir sonuç değil. Burada değişik etmenler, sebepler devreye giriyor. Tüm siyasetçileri kast etmiyorum ama ister kazanan olsun ister kazanmayan olsun seçimden sonra halkı unutan, terk eden bir siyaset anlayışı var.
“Şehit edilen İlçe Başkanının cenazesine 500 kişi katıldı”
Mesela Hendek ve Çukur olaylarını yaşadık. Siyasetçiler maalesef halkın yanında olmadı. Halk bu kadar acı yaşarken teröre karşı duramadılar. Bu halk onlara en güzel makamları verdi, en güzel imkanları sağladı. Ama onlar halktan kopuk yaşadı, yaşıyorlar da. En basit bir örnek vereyim Dicle ilçe başkanı terör örgütü tarafından şehit edildi. AK Parti’nin kayıtlı 140-150 bin üyesi var Diyarbakır’da ama merhumun cenazesine asker ve polisle beraber katılan sayısı 500’ü geçmedi. Siz yerelde halka inmezseniz, dokunmazsanız halkta bir karşılığınız olmaz. Sizin boş bıraktığınız meydanı başka yapılar doldurur. Halkın geçmişinden, kültüründen, değerlerinden koparılmasına seyirci kalırsanız sandıkta sonuç bu olur.
“Kendi ailesini ikna edemeyen halkı nasıl ikna edecek?”
Listelerde yapılan hatalar, adamcılık ve kayırmacılık AK Parti ruhuna aykırı uygulamalar zarar vermiştir. AK Parti tüm etmenleriyle fabrika ayarlarına dönmelidir. Sırtını Erdoğan ve AK Parti’ye dayayan, onun siyasi bakiyesi ve halk neznindeki kredisine yaslanarak kıyak makamlara gelen siyasiler var. Erdoğan ve AK Parti’ye yük olmaktan öteye gidemiyorlar. Kendi şehrinde, ilçesinde, köyünde hatta ailesinden oy alamayanlar var. Kendi köyünü,ailesini ikna edemeyen halkı nasıl ikna edecek?.Tüm bunların düşünülmesi ve değerlendirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.