Erten davasında 3 sanığa 18 yıl 4 ay hapis

Mahkeme heyeti, kararından cinayetten bahsetmemesi dikkat çekerken, karara tepki gösteren kadın kurumları ise, yetkililere "Daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?" diyerek seslendi.

Siirt'tin Pervari ilçesine bağlı Yapraktepe (Ewrax) köyünde, 12 yaşında evlendirilen ve 13'ünde anne olan 14'ünde ise şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Kader Erten'in ölümüyle ilgili olarak 5 kişi hakkında açılan davanın karar duruşması Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, Siirt Belediye Eş Başkan Yardımcılarından Elif Akgül Ateş, Berfin Kadın Danışma Merkezi çalışanları, İHD, KESK Siirt Şubeler Platformu Kadın Sekreterliği'ne bağlı kadınlar ve çok sayıda avukat katıldı. Yaklaşık 5 dakika süren duruşmada mahkeme heyeti, TCK'nın "Hürriyetten yoksun bırakma" ve "Cinsel istismar" suçlarından yargılanan sanık eş Mehmet Atak'a 10 yıl, "Hürriyetten yoksun bırakma" suçlamasıyla aranan Kader Erten'in babası Musa Erten ve kayınpederi Tahir Atak'a 4 yıl 2'şer ay hapis cezası verirken, Kader'in annesi ve kaynanası hakkında ise beraat kararı verdi.

Kararda cinayetten bahsedilmemesi dikkat çekerken, verilen karar ardından kadın kurumları adına adliye önünde açıklama yapan Siirt Belediye Eş Başkan yardımcılarından Elif Akgül Ateş, Türkiye'nin kadına yönelik şiddet ve çocuk yaşta evlilik konusunda dünya ülkeleri arasında en ön sıralarda yer aldığını ifade etti. Ateş, "Her gün onlarca kadın erkek egemen zihniyetin mağduru konumunda. Kader sadece bunlardan biri. Bu şiddet aslında Kader'in kaderi değil. Binlerce kadının kader olarak kabul ettiği şiddetin kurbanı oldu Kader. Daha küçücüktü. Kader daha hayallerini bile kuramamıştı. Onun akranları hayallerini resimlerine dökerken, Kader ne yazık ki hayalleri ile birlikte toprağa gömüldü. Dünyası paramparça edildi. Kendi yaşından büyük kendi yaşını aşan, ağır sorumluluklar altına konuldu. Daha küçük yaşata kendisi gibi iki küçük çocuk doğurdu. Biri ölü bir hala yaşıyor. Oda kim bilir onun kaderini paylaşacak. Bu zihniyet böyle gittikçe, anaların, babaların, toplum ve insanların yürekleri taş oldukça, köhnemiş zihniyetlerin beslediği bu yürekler taş olasıca dünyada var oldukça, kadınların uğradığı şiddet devam edecektir" dedi.

Ailelerin ölüm sessizliğine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan Ateş, "Bu cezalar ne yazık ki şu anda kadına yönelik var olan şiddeti, daha da tırmandıracak ve kadın katliamlarının sonu gelemeyecektir. Bu anlamda bütün ilgili kurumlara, topluma, insanlara, anne babalara, kendime insanım diye toplumun tüm kesimlerine, çağrıda bulunuyoruz. Artık bu şiddete dur demenin zamanı gelmedi mi? Daha ne kadar kadın katliamı olacak? Daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?" diye sordu.