Ermeni gazetecilerden Baydemir'e ziyaret
Türkiye ve Ermenistan'daki gazetecilerin arasındaki bağları kuvvetlendirmek amacıyla 2009 yılından beri gerçekleştirilen Gazeteci Diyalog Programı kapsamında Ermenistan'dan Diyarbakır’a gelen gazeteciler, Büyükşehir Belediye Osman Baydemir'i ziyaret etti. Yapılan ziyarette, proje Koordinatörü Burcu Becermen iki ülke arasında gelecekteki yeni işbirlikleri oluşturmayı ve haber alma ağlarının doğru yollardan kurulmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade ederek, iki ülkeden 10'ar gazetecinin davet edildiği programda katılımcıların birbirlerinin ülkelerine giderek, birer hafta boyunca başta meslektaşları olma üzere komşu ülkedeki kent dinamikleri ve halkla etkileşimde bulunup ülkeyi tanımaya çalıştıklarını söyledi. İstanbul'daki programa ek olarak Diyarbakır'a geldiklerini söyleyen Becermen, bunda Baydemir'in Hrant Dink Vakfı'nın çalışmalarını yakından takip etmesinin etkili olduğunu bildirdi. Baydemir de Vakfın yürüttüğü faaliyetleri çok değerli bulduğunu belirterek, Hırant Dink'in bu ülkenin en aydınlık yüzlerinden biri olduğunu söyledi. Dink'in çabalarının halen devam ettiğini ifade eden Baydemir, "Hrant Dink yaşasaydı, bugün yaptıklarımızı yapacaktı. Dolayısıyla halen yaşıyor ve aramızda" diye konuştu. 8 bin yıllık geçmişe sahip Diyarbakır'ın bütün değerlerindeki harçta Ermenilerin, Süryanilerin, Alevilerin, Keldanilerin, Ezidilerin ortak alın terinin olduğunu dikkat çeken Baydemir, tüm etnik kimliklerin, inançların son yüzyılda kaybettiğine vurgu yaptı. Son 10 yıldır geçmişin çoğulculuğunu yaşama geçirmenin çabası içinde olduklarını belirten Baydemir, "Diyarbakır her ne kadar bir Kürt olarak benim kentimse bir Ermeni, Keldani, Ezidi, Alevi kentidir. Dolayısıyla kentinize hoşgeldiniz" dedi.
"GEÇMİŞİN YARALARINI SARMA ÇABASIDIR"
Surp Giragos Kilisesi'nin restorasyonuna ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baydemir, kenti yönetenlerin restorasyondaki amaçlarının geçmişin negatif mirasını reddetmek olduğunu söyledi. 97 yıl önce piyano resitallerinin verildiği, en büyük ibadethanelerden biri olan kilisenin çan kulesinin yıktırıldığını anımsatan Baydemir, Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyon çalışmasının bu zihniyeti reddettiğinin göstergesi olduğunu bildirdi. Kilisenin açılışını kentteki din adamlarıyla birlikte yaptıklarını anımsatan Baydemir, "Bu sadece benim değil, kentte yaşayan büyük çoğunluğun ortak düşüncesidir. Geçmişin yaralarını pratikte de sarma çabasıdır. Eğer bugünkü nesil geçmişin negatif uygulamalarını reddedip, vicdanında mahkum ediyorsa onları yaşanan acılardan sorumlu tutamayız. En büyük mesaj ezan sesiyle çan sesinin birbirine karışmasıdır. Tüm çabamız herkesin dilini, inancını, fikrini özgürce ifade edebileceği gelecek yaratmaktır" şeklinde konuştu.
Baydemir'in anlattığı Ermeni ve Kürtler arasında geçen gerçek hayat hikayeleriyle duygusal anların yaşandığı görüşmede kimi gazeteciler gözyaşlarını tutamadı.
(iha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.