DURMAK
“En dramatik ve trajik öyküyü, sana en yakın olanlar yazar ve yaşatır.”
Bilge Kadın
Neden görmüyor ve durmuyorsun? Seni durduracak olan nedir, durman için yapman ve yaşaman gereken ne? Acılarlardan beslenerek duramazsın. Acılarını kendine yastık yaparak yaşayamazsın. Trajik olanın yorganına sarılamazsın. Dramatik öyküler seni senden koparır, hayatı görünmez kılar ve seni zamanla eritir. Kişi kendini bilebilir ama durması gereken yeri de bilmelidir. Durmanın veya durulmanın ne olduğu, durmayı engelleyen faktörler ortadan kalktıktan sonra açığa çıkar.
Acılara Alan Açtığının Farkında mısın?
“ Mutluluk sende, başka yerde aramak nedir? Mutluluğun ne olduğunu bilmiyor ve önündeki engelleri görmüyorsun.”
Bilge Kadın
Sen, acılarına aşıksın. Acıların sanatını oluşturuyorsun. Bilmeliyiz ki, acılarını göze batırmak isteyen insan, bundan kurtulmak istemeyendir. Dili, çözüm üretmeyen insanın problemi derindir. Bunun güç olmayla, güçlü görünmeyle bağı vardır. Güç birikimi acılarla gelir. Kendinde güç oluşturmak isteyen, acılarından ve yaşattığı acılardan bir demet hatta bir derya oluşturur. Kendi güç kıyısına ulaşabilmek için, herkesi bu alana çeker ve işler. Acılarla donalı bu derya, güç akışını hızlandırır. Yediden yetmişe bu işlenir. Bireysel yükselişten grupsal yükselişe kadar bundan beslenilir. Kim daha çok dokunur ve dokursa, o kazanır ve gücü elde eder. Bunu inşa etmek de ehillik ister. Bu ehilliği elde edebilmek için kendini paralar. Gözlemler, açıklar arar, zayıf yönleri yoklar hatta okur, yazar, taktik geliştirir. Kendini her daim yedekler, oluşturur, yeniden yaratır ve sunar. Dünyanın, acılar denizine dönüşmesi böylesi bir temelden kaynaklıdır. Herkes bu denizi besler ve beslenir. Acılar hiçbir zaman eksilmez, çoğalır. Acının kaynağı aynı olsa da, acıyı dile getiren söylem farklılaşır. Kelimelerin içini boşaltmak, takla attırmak ve amacının ötesine taşımak, böylesi bir gerçekliğin ürünüdür.
Neden Durmak?
“Dramatik hikayelerindir yaşamını inşa eden. Üzerine oturmayan ve seni şekilsiz bırakan, bu elbiselerdir. Sana ait olmadığı da çok açıktır”
Bilge Kadın
Durmadan göremeyiz, dinleyemeyiz, anlayamayız, paylaşamaz ve yürüyemeyiz. Durmak, dinlemek, anlamak ve yürümek ancak durmayla ve durulmayla mümkün olabilir. Her canlı durup yürürken, insan durmayan dırdırcı zihniyle yürür.
İçinde Gömülü Olan Bomba
“Kiralık bir yürekle kendine dönemez ve kendini bilemezsin.”
Bilge Kadın
Her insan kendi kaderini ve kederini yazar. Durman önünde engel olan en büyük içsel bomba, yazılan bu kaderdir. İçinde oluşturmuş olduğun bu keder her şeyi yutan ve yok edendir.
Durmak kazanmaktır
“Nasıl bir sermaye olduğunu ve oluşturduğunu gör!”
Bilge Kadın
Dünyamız, insan sermayesiyle oluşmuş bir pazardır. Kimse kimseyi kullanmıyor, herkes birbirini kullanıyor. Birinin, bir diğerini kullanmadığı alan yoktur. Oluşturulmuş olan kurum ve mekanlar birbirini kullanmak üzerine inşa edilmiştir. İnsan önce kendinde durmalıdır. Kendinde durmayan insan, kullanır ve kendini kullandırır. Duran insan İse kazanır. Kazanmak, bu gerçeği görmektir. Bu gerçeği görmeyen insanın, durması zordur. Yer yer duruyor gibi görünse de, aslında yeni bir hareketlilik için alan açmaktadır.
Oku Bütün İçtenliğinle Oku
“Sen, yazılmış bir kitapsın, yazan değil.”
Bilge Kadın
Her insan bir kitaptır. Bu insan kendini okumamış, oluşturmamış ve kendini yazamamış bir kitaptır. Bu nedenle, sayfalarını çevirmesini bilmez. Yazılanın ne olduğunu anlamaz. Bunu görmeye başladığında, yazılan kitabın ne olduğunu görmeye başlar. Artık sayfalarında ne yazıldığını ve ne yazdığını bilir görür ve kendisine ait olmayanlardan uzaklaşır. Durmak budur. Durmayı görmek, tanımak, anlamak, bilmek ve yaşamda ilerlemek de budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.