'Doğa soykırımına geçit vermeyeceğiz'
ŞIRNAK - 2 termik santralin bulunduğu Şırnak'ta 3 termik santral daha yapılmak isteniyor. İl Genel Meclisi tarafından yapımı onaylanmayan santraller, mahkeme ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan izinler ile kurulurken, santrallerin kuruluşuna karşı çıkan şehir bileşenleri, doğanın kıyımına izin vermeyeceklerini ifade ediyor.
Şırnak'ta 5 santral daha yapılacak
Şırnak'ın Toptepe Avgamasya mevkiinde Galata Enerji A.Ş. ve Global Holding tarafından Asfaltit madeni ile çalışacak 270 MV. gücündeki termik santral yapımı için EPDK'ya lisans başvurusu yapılırken, İdil'de Karkey 24 MW akaryakıtlı enerji santrali ile birlikte Şırnak'ta toplam 3 termik santralin daha kurulması planlanıyor.
'Danıştay'ın esastan bir iptal kararı vermesi gerekir'
Şırnak Çevre Platformu kurucularından Av. Mesut Gerez, Toptepe mevkiinde termik santral yapımı için gerekli olan arazinin devlet tarafından kamulaştırılması işlemine 2013 yılında başlandığını belirti. Kamulaştırma işleminin iptali için Danıştay'a ve masa üstünde yapılan ÇED işlemine karşı Mardin İdare Mahkemesi'nde dava açtıklarını söyleyen Gerez, "Talebimiz süre yönünden yani 2007 yılındaki işlem aleyhine 2013 yılında dava açtığımız için reddedildi. Danıştay, arazinin devlet yolu ile satın alınması işleminin yürütmesini 2014 yılında durdurdu" dedi. Gerez, Danıştay'da açtıkları davanın 30 Nisan'da duruşmasının yapıldığını, işlemin usul yönünden iptal edilmesi yönünde bir kanaat olduğunu ifade etti. Fakat esastan bir iptal olmadığı sürece her zaman bu işlemi tekrar tesis edebileceklerini aktaran Gerez, "Bu nedenle Danıştay'ın esastan bir iptal kararı vermesi gerekir" dedi.
2004 yılında Silopi'nin batısında Karkey'in kurduğu santrale karşı mücadele eden Av. Hüsnü Kaplan ise, 2007 yılında Karkey'e ait termik santral çevresinde bulunan topraklara verdiği zarardan dolayı, toprak sahipleriyle birlikte Silopi Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtıklarını hatırlattı. Mahkeme kararıyla bilirkişilerin aldığı toprak örneklerinin tahlil edildikten sonra rapor hazırlandığını kaydeden Kaplan, "Hazırlanan raporda 'ağır metallerin çevresel boyutu ise, toprağın bitki verimini düşürdüğü, yeraltı sularına karışarak suyun içme ve kullanma özelliğini kirlettiği ve insan vücudunda birikim yaparak çeşitli hastalıklara sebebiyet verdiği bilinmektedir' denilmesine rağmen şu ana kadar her hangi bir sonuç alınmış değil" diye ifade etti.Welat Özer(Diha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.