Diyarbakır'da pekmez mesaisi başladı

TİGRİS HABER - Sabahın erken saatlerinde bağa giden çiftçiler, topladıkları üzümleri sepetlere koyarak traktörlerle köye getirdi. Köylüler, daha sonra sıkarak elde ettikleri üzüm suyundan pestil, cevizli sucuk ve pekmez yapmak için mesaiye başladı. Asırlardır aynı yöntemle taştan yaptıkları ocaklarda bakır kazanlarda saatlerce üzüm kaynatan köylüler, yaptıkları ürünlerin bir kısmını satıyor bir kısmını da kış aylarında tüketiyor.

Yaklaşık 50 yıldır ailesiyle birlikte üretim yapan Behçet Gördük (61), bağlarının 100 yıllık olduğunu, dedesinden babasına ondan da kendisine kaldığını söyledi. Pekmez, cevizli sucuk ve pestil üretiminin çok zor olduğunu aktaran Gördük, saatlerce ateşin başında beklediklerini ancak sonunda güzel ürünler elde ettiklerini belirtti. Sabah erken saatlerde üzümleri topladıklarını ve traktörlerle köye getirdiklerini dile getiren Gördük, şöyle devam etti:

"Köyde ezerek suyunu çıkarıyoruz ve kazanlarda kaynatıyoruz. Sürekli kaynayan kazanın başındayız. Sonra un ekleyerek bulamaç haline getiriyoruz. Bulamaçtan da pestil ve cevizli sucuk yapıyoruz. Sonra da pekmez yapıyoruz."

 "Eğil'in kırsalı badem, fıstık ve üzüm için çok güzel alanlar"

Eğil'in kırsalının badem, fıstık ve üzüm için çok güzel alanlar olduğunu ifade eden Gördük, "Zahmetli bir iş ama zahmetine değiyor çünkü lezzeti önemli bizim için. Eski geleneklerimizi sürdürmek bizi mutlu ediyor. Ne kadar zahmetli de olsa bağ bozumunu seviyorum. Bu yöredeki herkes öyle, severek bu işi yapıyor." dedi. 40 yıldır üzümden pestil, cevizli sucuk ve pekmez yapan Yakup Gördük (57) ise, üzüm bağlarının dedelerinden kaldığını, yılda 3 defa bağları sürüp budadıklarını ve ekim ayında da hasat yaptıklarını söyledi.

Gördük, eskiye oranla üzüm hasadında yüzde 80 oranında düşüş olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Eskiden bizim bağımızda 20 gün kalıyorduk, günde iki kazan kaynatıyorduk. Şimdi ise en fazla iki gün kalıyoruz. Yapımı, sürmesi ve budaması eskisi gibi ama verimi yüzde 80 oranında azaldı. Eskiden bir yılda yaptığımız ürünlerin bir kısmını satıyorduk. Şimdi ise ancak bize yetiyor. Kentte en iyi üzüm Eğil'de var. Peygamberler diyarındayız. Üzümlerimiz de lezzetini bu bereketten alıyor." (AA)