Diyarbakır’da Mera alanına GES projesi

Ardıl BATMAZ
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Eski Ağaçlı köyü mera alanına 30 bin panellik güneş enerjisi santrali kurulmak isteniyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği "ÇED Olumlu" raporu, köylülerin ve ekoloji örgütlerinin tepkisini çekti. Köy halkının temel geçim kaynağı olan hayvancılık için hayati öneme sahip mera alanının yok olacağı ve köylülerin göç etmek zorunda kalacağı endişesi hâkim.
YERLEŞİM ALANINA 48 METRE MESAFEDE
Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Diyarbakır Ekoloji Derneği ve TMMOB’un proje alanında yaptığı incelemelere göre, santralin yerleşim alanlarına yalnızca 48 metre mesafede kurulması planlanıyor. 25,71 hektarlık bir alanı kapsayacak proje, köylülerin ortak kullanım alanı olan meraları tamamen işgal edecek. Aynı zamanda mera içinde yer alan göletler ve dere yataklarının da yok edilme tehlikesi olduğu belirtiliyor.
Mera alanının kaybedilmesi, 5 mahallenin hayvanlarını otlatabileceği tek alanın yok olması anlamına geliyor. Diyarbakır Barosu ve ekoloji örgütlerinin açıklamasına göre, projenin hayata geçmesi halinde bölgedeki kırsal nüfus göç etmek zorunda kalabilir. Santralin ekolojik etkileri sadece insanlarla sınırlı değil; bölgede yaşayan yabani hayvanların da olumsuz etkileneceği belirtiliyor.
HUKUKİ MÜCADELE BAŞLATILACAK
Bölge halkı, projeye dair hiçbir şekilde bilgilendirilmediklerini ve kendilerine danışılmadığını söylüyor. Köylüler, mera alanlarının yok edilmesine izin vermeyeceklerini, hukuki mücadele başlatacaklarını ifade etti. Hukukçular ve ekoloji örgütleri de süreci yakından takip ettiklerini ve projenin iptali için gerekli adımları atacaklarını belirtti.
Diyarbakır Barosu Ekoloji Komisyonu tarafından Tigris'e verilen görüş ise şöyle;
"Proje, 257 dönümden daha fazla bir araziyi kapsıyor. Yaklaşık 31 bin panel bulunuyor. Eski Ağaçlı Köyü’nün Buduka Mezrası'na 48 metre uzaklıkta, depolamalı devasa bir sistem inşa ediliyor. Köylünün temel geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanların sulama ihtiyacını karşılayan göletin olduğu, köyün adeta can damarı diyebileceğimiz bir mera alanında bu projenin yapılması, hayvancılığı ve dolayısıyla köylünün geçim kaynağını bitirecektir.
Ayrıca, depolamalı güneş enerjisi sistemlerinin radyasyon yaydığı da bilinmektedir. Ne olursa olsun, o bölgenin ve orada yaşayan insanların iradesine saygı gösterilmeden, onları yok sayarak, mahremiyetlerini ihlal edecek şekilde bir proje inşa edilemez. 48 metre mesafe, neredeyse köyün içinde bir konum anlamına gelmektedir.
Evet, güneş enerjisi diğer enerji kaynaklarına kıyasla daha temizdir ve daha az tahribat yaratır. Ancak yanlış bir saha seçimi ve hatalı bir yöntem kullanılması büyük bir sorundur. Buraya böyle bir santral kurmak, bir termik santral ya da bir altın madeni kurmaktan farklı değildir. Bu nedenle, asıl sorun, projenin halkın itirazlarına rağmen dayatılmasıdır.
Bu sebeple köylüler, baroya, TMMOB’a ve ekoloji derneğine başvuru yaptılar. İlgili kurumlarla birlikte yapılan saha incelemesinde, köylülerin dile getirdiği hususların doğruluğu yerinde tespit edildi. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda da en yakın hanelere mesafenin 48 metre olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durum artık bir söylenti veya tahmin değil, resmi belge ve verilerle ortaya konulmuş bir gerçektir. Hukuki süreç çok yakında başlayacaktır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.