Diyarbakır’da dil krizi protesto edildi: Dillerin yok sayılması kabul edilemez!
TİGRİS HABER - Yenişehir ilçesindeki Yaşar Kemal Caddesi’nde bir araya gelen aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek’in de bulunduğu grup, Kürtçe yazının silindiği Gevran Caddesi’nde yürüdü.
ANKA'nın haberine göre yürüyüşün ardından konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Küçük, dillerin yok sayılmayacağını ifade ederek, caddelerde yazılan Kürtçe yazıların silinmesinin kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı. Küçük, “Sokaklarımızda, caddelerimizde 18 yıldır çift dilli yazılmış olan önce yaya ve yavaş kelimelerinin silinmesiyle başlayan ve bunu kabul etmeyen bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Dillerin, halkların arasına ayrımcılık sokmak günahtır, yazıktır. Dilleri yok saymak, dilleri yok etmeye çalışmak, görmezden gelmek günahtır yazıktır. Kürtler bu coğrafyada 100 yıldır dil ve kültür mücadelesi vermektedir. Bu mücadelenin sonucunda, devlet bunca mücadelenin sonrasında kendi devlet kanalında TRT Kürdi dedikleri bir kanalı bile açmıştır. Elbette bu, coğrafyada verilen mücadelenin, dilimizden, toprağımızdan vazgeçmeyeceğimizin bir sonucudur. Ama başka sonuçları da var. Bu halk ezelden beri büyüklerinden öğrendiği dilini yaşatmak ve büyütmek istiyor. Bu halk, kendi dilinde edebiyat yapmak, şiir yazmak istiyor. Bunun önünde nasıl bir engel olabilir” dedi.
'İhtiyaç talep edilen her dilde hizmet vereceğiz'
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak, dil kursları açacaklarını bildiren Küçük, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz yerel yönetimlerin hafızası ve deneyimi var. Bu deneyim dillerle büyüyen bir tecrübedir. Bu tecrübe bugüne kadar hiçbir topluma, hiçbir topluluğa zarar vermedi. Aksine demokratik kültürü, barış kültürünü yaşamayı ön gördü. Bugünden sonra da böyle olacak. Demokratik değerler, demokratik kültür çok dillik çerçevesinde yerel hizmetlerin mümkün olabildiği Diyarbakır’dan bütün Türkiye’ye göstermektir dileğimiz. Yerel hizmetlerde çok dillilik, halklar saygıdan ibarettir. İhtiyaç talep edilen her dilde hizmet vereceğiz. Önümüzdeki süreçte dil kursları açacağız. Bunun önünde yasal bir engel yoktur. Diller yasaklanamaz. Diller halkların onurudur. Bu onuru yaşatmak hepimizin görevidir.”
Konuşmaların ardından yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.