Diyarbakır’da Cuma hutbesinde Narin vurgusu!

Diyarbakır’da Cuma hutbesinde Narin vurgusu!
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesinde 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesi Cuma hutbesinde de ele alındı.

Ramazan YAVUZ - Haber

TİGRİS HABER - Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesinde 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesi Cuma hutbesinde de ele alındı. Hutbede, başka Narinlerin katledilmemesi için Peygamberin güzel ahlakının ve çağlar üstü mesajlarının insanlıkla buluşturulması gerektiği dile getirildi.

Haftalardır Türkiye gündemindeki yerini koruyan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilme olayı bu haftaki "Mevlid-i Nebi" konulu cuma hutbesinde de dile getirildi. Başka Narinlerin katledilmemesi için Peygamberin güzel ahlakının ve çağlar üstü mesajlarının insanlıkla buluşturulması gerektiğinin vurguladığı hutbede şunlar yer aldı:

“GÜZEL AHLAK HAYATIN HER ALANINDA OLMALI”

"Allah Resûlü (s.a.s) yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır. O, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş son peygamberdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), iman, amel ve ahlâkın birbirinden ayrılamayacağını; güzel ahlakın, hayatın her alanını kapsaması gerektiğini vurgulamıştır. İnsanın ancak ahlâkı ölçüsünde dindar ve iyi bir kul olabileceğini belirtmiştir.

“AİLEMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Peygamber Efendimiz (s.a.s), tüm insanlık için en güzel örnektir. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı o hatırlatmıştır. Ailemize Allah’ın bir emaneti olarak sahip çıkmamız gerektiğini o öğütlemiştir. Erdemli, ahlaklı ve onurlu bir hayatın yollarını o göstermiştir. Hak ve hakikati, adalet ve merhameti o öğretmiştir. Kadınlar ve yaşlılar hak ettikleri gerçek saygınlığa onunla ulaşmıştır. Yetim ve öksüzlerin yüzü onunla gülmüştür. Diri diri toprağa gömülen, hor ve hakir görülen kız çocukları onunla hayat bulmuştur.

“ZALİMLERİN KURBANI NARİN BEDENLER OLUYOR”

Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Kalpleri kararmış, vicdanları körelmiş zalimlerin kurbanı, nazik ve narin bedenler oluyor. Böylesine bir ortamda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in sadece mevlidini anmak ve hatırasını yâd etmekle ona karşı sorumluluğumuzu asla yerine getirmiş olamayız.

Bugün bize düşen; Allah Resûlü (s.a.s)’e hakkıyla tabi olmak, bizlere bıraktığı en büyük miras olan Kur’an-ı Kerim’e ve sünnetine sımsıkı sarılmaktır. Başka Narinler’in canice katledilmemesi, başta

Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır.

“DİNDARLIĞIMIZI YENİDEN SORGULAMALIYIZ”

Barış dini İslam’ın, hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’in, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in, insanlığın sığınabileceği tek liman olduğunu ısrarla anlatmaktır. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamaktır. O kutlu Nebî’nin sünnet-i seniyyesinin tüm insanlık için bir kurtuluş pusulası ve bir hayat kılavuzu olduğunu unutmamaktır. İşte o zaman dünyamızda zulüm ve haksızlıklar sona erecek, insanlar güven içinde kardeşçe bir arada yaşayacaktır. Kimse kimsenin canına, malına, namus ve iffetine zarar veremeyecek, masum canlar hayatlarının baharında solmayacaktır"

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.