Diyarbakır’da 45 yaş üstünde korona tırmanışta
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Görevlisi Muhammet Asena, bölgede hasta sayısının 100 binden 150 bin civarına ulaştığını belirterek aşı sırası gelen vatandaşlara, mutlaka aşılarını olmaları konusunda çağrıda bulundu. Başhekim Asena, 45-65 yaş arasındaki artışı da dikkat çekti.
Ülke genelinde son 2 ayda korona virüs vakalarında ciddi artışlar yaşanırken, Diyarbakır’da vaka oranı yüzde 50 artış gösterdi. Bin 100 yataklı Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde servis ve yoğun bakımda yatan hasta sayısının 100 civarında olduğunu belirten Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Dr. Öğr. Görevlisi Muhammet Asena, 45 ve 65 yaş arası yatan hastalarda artış gördüklerini söyledi. Başhekim Asena, aşı sırası gelen vatandaşlara da aşı olmaları çağrısında bulundu.
"3 katta korona virüs hizmetlerini sürdürüyoruz"
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin pandemi hastanesi olduğunu kaydeden Başhekim Asena, özelikle 2020 Haziran ayı sonrası 4 aylık bir süre zarfı içinde ciddi vaka sayılarının olduğunu ifade etti. Dr. Öğr. Görevlisi Asena, “Bu hastanede 400’e yakın yoğun bakım servisinde yatan hastamız olmuştu. O süreçleri atlık. Ülke geneli son 2 ay içinde korona virüs bir yükseliş kazandı ve mutasyonlar görülmeye başlandı. İngiltere mutantı, Brezilya mutantı derken şimdi de Hindistan mutantından bahsediliyor. İlimizde de özellikle İngiliz mutantı ağırlıklı olmak üzere vaka sayılarında artış oldu. Diyarbakır ve Güneydoğu özelinde konuşursak 100 binden 150 bin civarı rakamlara ulaştık. İller arası sirkülasyonlar, geliş, geçişler karşılıklı etkileşimlerle ilimizde vaka sayılarında artış görüyoruz. Bu hem başvuruya hem sürüntü pozitifliğine hem de hastaya yansıyor. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ana bina ve ek binayla birlikte bin 100 yataklı bir hastane. Biz, pandemi adaptasyon döneminde servislerimizi ve yoğun bakımlarımızı çok hızlı bir şekilde planlayabiliyorduk. Şu an da halihazırda hizmet veren 1 korona virüs yoğun bakımımız var ve 3 katta da kona virüs hizmetlerini yürütüyoruz. Servis artı yoğun bakımda yatan hasta sayımız 100 civarı. Bir ivme yaşanmışken kısıtlamalar ardından da tam kapanma etkisiyle bir plato fazındayız şu anda. Düz çizmeye başladı, vaka sayılarında bir durağanlık yaşıyoruz. İnşallah tedbirlerle, bu kısıtlamalarla maske, mesafe kuralına uyarak bunun önüne geçebileceğimizi tahmin ediyoruz” dedi.
"Diyarbakır’da yüzde 10 civarında korona virüs aşısı yapıldı"
Biontech ve sinovac aşısının Türkiye’de uygulanmaya başlandığını hatırlatan Başhekim Asena, "Pandemi hastanesi olmamızın yanı sıra şu anda Biontech aşısı da hastanemizde uygulanıyor. Günlük ortalama biz, 2 bin 500, 3 bin kapasiteye kadar tanımlayabiliyoruz. Her gün randevularımız doluyor. Genel olarak topluma baktığımızda yine aşıya gelmekte imtina edenler oluyor. Bununla ilgili olarak aşı ikna timlerimiz kuruldu. Sağlık Müdürlüğümüz bünyesinde. Aşıya gelmekte imtina edenler tek tek aranıp aşıya davet ediliyor. Ne kadar hızlı aşılama sağlarsak o kadar güzel koruma sağlayacağız. Yaş ortalamamız 60 yaş üstü çok fazla hastamız vardı. Son güncel dönemde 45 ve 65 yaş arası yatan hastalarımızda artış görüyoruz. Aşı çalışmalarımızı hızlandırarak inşallah bunun önüne geçeceğiz. Tabi aşı hakkı doğup da gelmeyenleri gerçekten anlayamıyoruz. Çünkü aşıya ulaşmak bizim için imkansızdı. Şu anda aşıya ulaştık ve burada yaklaşık 25 odada aşı hizmeti sunuluyor. Sabah 08.00’da başlamak üzere, saat 24.00’a kadar aşı alanımız faal. İftar öncesi, iftar sonrası aşı yapıyoruz. Gelip konforlu bir şekilde aşılarını yapıp giderken, bu hizmeti sunmuşken lütfen insanlarımız bunlara riayet etsin. Çünkü ne kadar fazla aşılama yapılırsa, ne kadar fazla maske, mesafe temizlik, hijyen kuralına uyulursa o kadar korunma ve o kadar da hızlı bu musibetten kurtulmuş olacağız. Şu anda Diyarbakır’a baktığımız zaman yüzde 10 küsur civarı vatandaş aşılandı. Maalesef bizim toplumda gördüğümüz yasaklar, kısıtlamalar gelmeyene kadar buna dikkat edilmediği. Yani illa bir yasaklama, kural getirilmesi gerekmiyor. Burada biz artık korona virüse karşı savaşı bir hayat felsefesi haline getirmemiz gerekiyor. Artık sağlık çalışanlarımız da çok yoruldu. Tamam, biz son noktaya kadar sahada olacağız, çabalayacağız, insanlarımızı tedavi etme adına ne gerekiyorsa yapacağız ama sağlık sadece bizimle bitmiyor. Sağlık, biyopsikososyal tam bir iyilik hali. Biz biyolojikmen tedavi ediyoruz. Ama psikolojik ayağı var. Sosyal ve psikolojik ayağı var. Sosyal psikolojik ayağı da sadece sağlık çalışanları değil, tüm toplumla olabilecek bir durum" diye konuştu. (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.