Diyarbakır sanayisinde kalifiye personel krizi
Mehmet TÜRK
TİGRİS HABER - Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) çeşitli sektörlerde üretim yapan sanayiciler, kalifiye eleman krizi yaşadıklarını belirterek, kalifiye personelin farklı bahane ve zamanlarda ücret artışı talep ettiğini, aksi halde işten ayrılma tehdidinde bulunduğunu söyledi. Sanayiciler, devletin kâr ortakları olmasına rağmen bu konuda sağır ve dilsizi oynadığını söyledi.
Diyarbakır sanayisinin makûs kaderi yeniden üretimi hedef aldı. Yaklaşık 20 bin kişinin çalıştığı Diyarbakır OSB'deki fabrika sahipleri, uzun yıllardan beri istihdam ettikleri kalifiye personelin, farklı zamanlarda ekstra para ve maaş artışı talebinde bulunduklarını belirterek, kabul edilmemesi halinde işten ayrılma ve tazminat uyarısında bulunduklarını söyledi. Sanayiciler, bazı işçiler ise rakip firmaların yüksek rakamlı maaş teklifinde bulunduklarını kendilerine ileterek, fazladan para istediklerini aktardı.
"KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI ÜRETİMİ ETKİLEMEMELİ"
Diyarbakır Organize Sanayi İşadamları Derneği (DOSİAD) Başkanı Mehmet Ali Sağır, fabrikalarda kalifiye eleman sıkıntısıyla birlikte ahlaki değerlerde büyük tahribatlar yaşandığını söyledi. Bir fabrikada işe başlayan sıradan bir işçi, işi öğrenip usta olduktan sonra rakip firmanın küçük bir maaş farkıyla işten ayrılabildiğini hatırlatan Sağır, "Diyarbakır OSB'deki fabrikalarımızda çok ciddi bir üretim var. 5 kıtada yüzlerce ülkeye ihracat var. Avrupa ve Dünya ülkeleriyle kalitede rekabet edecek düzeyde üretim yapan firmalarımız var. Her sektörün kendi alanında çok ciddi anlamda hem kalitede daha iyisini üretme çabası var. Diyarbakır sanayicisi artık dünya piyasasında adından söz ettirmeye başlamıştır. Dünyada yaşanan ekonomik krize rağmen Diyarbakır sanayicisi üretmeye devam etmektedir. Bu süreçte kalifiye eleman sıkıntısı, olumlu gidişatı sekteye uğratacak boyuta varmamalıdır. DOSİAD olarak üyelerimize ve sanayicilerimize yaptığımız ziyaretlerde bunları anlatıyoruz. Bugün bu firmamız işçilerden kaynaklı bir sorun yaşıyor. Rakip firmaya geçecek personel, bir süre sonra başka bir firmaya da geçebilecektir" dedi.
"İŞÇİLER BİZİ TEHDİT EDİYOR"
Alvero Firması İcra Kurulu Başkanı Medeni Dilek, işçilerin başka firmaya geçmekle kendilerini tehdit ettiğini belirterek, kalifiye eleman bulup yetiştirmenin zorluğunu anlattı. Çalışanların kendilerini 3 konuda tehdit eder boyuta geldiğini ifade eden Dilek, "İşe aldığımız kişi, 4-5 yıl sonra burada usta haline geliyor. İşi çok daha iyi yapmaya başladığı an, çevredeki rakip firmalar tarafından kıskaca alınıyor. Rakip firmaların kendisine daha yüksek gelir teklif ettiğini söyleyerek, bizi tehdit etmeye başlıyor. İşçi yılbaşında yıllık ücret konusunda işverenle anlaşmasına rağmen, yılın farklı bir zamanında bizden ücret artışı talep ediyor ve kabul edilmezse işten ayrılacağını söyleyerek tehdit edebiliyor. Başka bir konu ise, işçi istifa edip tazminat talep ediyor ve istediğini alamayınca işvereni dava etmekle tehdit ediyor" diye konuştu.
"DEVLET ORTAĞIMIZ AMA BİZİ YALNIZ BIRAKIYOR"
İşverenin elini güçlendirecek yasa bulunmadığını, işçilerin bu talepleri karşısında çaresiz kaldıklarına dikkat çeken Dilek, şunları söyledi:
"Bu konularda işverenin elini güçlendiren bir yasa bulunmamaktadır. Devletimiz kârımıza ortak olmasına rağmen, sıkıntımıza ortak olmamaktadır, sağır ve dilsizi oynamaktadır. Bizler sanayici olarak, her anlamda yalnız kalıyoruz ve mağdur ediliyoruz. Bu olayların temelinde bir kaç yıldır devam eden ekonomik kriz ve kalifiye personel azlığı yatmaktadır. Kriz süreci çalışan üzerinde sosyal ve ahlaki bir bozulma meydana getirmiştir. Çalışanların şirket ile aidiyet bağları (sadakat) ciddi şekilde zarar görmüştür. Biz şirket olarak ekonomik krizi çözmeyiz fakat kalifiye eleman sorununu çözmek için insan kaynakları birimi bünyesinde çeşitli projeler geliştirmeye devam ediyoruz."
AVUKATLARA SİTEM
İşten ayrılan ve dava açan işçilerin avukatlarının da dava dilekçelerinde hak etmediğimiz şekilde ifadelere yer verdiğini anlatan sanayiciler, "Bütün avukatlar demek istemiyorum. Hukuka ve yasalara bağlı saygın avukatları tenzi ediyoruz. Ama bizi dava eden işçiler dilekçede ne yazıldığını bilmeden bizden tazminat talep ediyorlar. Avukatlar sırf davayı açmak için doğru olmayan, gerçekle bağdaşmayan, hak etmediğimiz ifadeleri şikâyet dilekçelerine ekleyerek, işçilere imzalatıyorlar. Zaten iş mahkemelerinde açılan her davaya 1-0 yenik başlıyoruz. Bu anlamda sanayiciyi, işvereni koruyacak, kollayacak yasalar maalesef çok az. İşçiler keyfi davranışlarda bulunarak, bizden hak etmedikleri para talebinde bulunuyor. Kabul etmediğimizde de gidip hakkımızda şikâyetçi oluyor ve avukatlar bizim hakkımızda dava açıyor" şeklinde sitemde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.