VİDEO - "Dijital mecralara hapsolduk"
Mümin Ağcakaya - Özel
TİGRİS HABER - Mimar olmasına rağmen, daha çok müzisyenlik yönüyle tanınan Mehmet Atlı, iki mesleğin, yani mimarlıkla müzisyenliğin nasıl aynı kavşakta buluştuğunu Tigris Haber’e anlattı.
Mimar-Müzisyen Mehmet Atlı, Mimarlıkla müzisyenliğinin nasıl kesiştiğini şöyle anlattı; “Müziğe meraklı bir gençtim. Üniversite yaşıma geldiğim zaman bir bölüm seçmem gerekti, ben sanatla ilgili bir bölümü seçmeyi tercih ettim ve mimar olmayı hayal ettim. Çünkü öğretici olacağını kent heykel resim, müzik gibi sanat olduğunu hayal ettim. Benim entelektüel gelişimimin önünü açacağını düşündüm, mimar oldum, bir anlamda müzik pratiğinin içinde oldum.”
Ne zamandan beri müzikle uğraşıyorsunuz?
Lise yıllarımdan beri sahnedeyim diyebilirim. Profesyonel olarak üniversiteye başladığımda aynı zamanda Koma Denge Azadi’nin üyesi oldum. Özellikle Kürtçe sözlü şarkılarla sanat hayatıma başladım diyebilirim.
Yeniden sahnelerde olmak sizin için nasıl bir duygu?
Bir fırsat bulduk dinleyicilerle tekrardan buluşmak güzeldi. Diyarbakır’da Sur içinde güzel bir mekânda olan Amytıs’de dinleyicilerle buluşma fırsatını bulduk. Coşkulu bir konser oldu. Bu tür etkinliklerin artması iyi olur.
Pandemi süreci başladığında bazı endişelerimiz vardı. O da otoriter, muhafazakâr diyebileceğimiz kimi bakış açılarının, bizim gibi mesleğini göz önünde icra eden olan; müzik, tiyatro, dans gibi sahne sanatlarının kısıtlanması için bir fırsata dönüştürülme endişesiydi. Bu endişemin karşılık bulduğunu görmek üzücü oldu. Bir biçimde tiyatro, müzik gibi sahne sanatları ile uğraşanlar ötekileştirildi.
Pandemi döneminde sahne sanatçıları özellikle de müzikle uğraşanlar ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşadılar?
Ülkemizde kime sorsanız sanat, sanatçı değerlidir der. Ama sanatçıların ötekileştirildiği bir gerçektir. Birçok müzisyen ciddi ekonomik zorluklar yaşadı. Hatta yaşadıkları bu zorluklardan dolayı intihar edenler bile oldu.
Maalesef bu öngörümüz doğrulandı. Süreç içinde otoriter yaklaşımların müziği susturmak için pandemiyi bir fırsata dönüştürdüklerini maalesef gözlemliyoruz.
Bizim gibi eserleri kayıtlı olan, söz, müzik yazarı ve besteci olarak kayıtlı olanların, telif haklarından dolayı iyi kötü bazı gelirleri oluyor. Ama günü birlik çalışan, ailesini geçindirmek için bu mesleği yapan insanlar üzerinde bu sürecin yıkıcı bir etkisi oldu. Neredeyse iki yıl oldu konser yapamıyoruz. Bir yerde dijital mecralara hapsolduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.