VİDEO - "Demokratik çözümü siyasetle getireceğiz"
Haber: Ali Abbas Yılmaz
HDP bir dükkân mı, siz nereyi kapatıyorsunuz?
Diyarbakır’da “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla gerçekleştirilen kutlama Newroz Park alanında yapıldı. Newroz alanına gelen kitle birçok rama noktasından geçerek alana girdi. Arama noktalarında HES kodu sorgulaması yapıldı. Newroz Park alanı çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Alana girişte yapılan aramalarda çakmak, kalem makyaj malzemesi vb. eşyalar alıkonuldu. Arama noktasında flamalardan dolayı gözaltına alınan vatandaşlar oldu. Sabah erken saatlerde alana girişler başlarken, öğle saatinde kitlenin alanda toplanmasıyla Newroz ateşi yakıldı. Newroz alanındaki kitlenin maske ve mesafe kurallarına çoğunlukla uymadığı görüldü.
‘Kürtleri yok sayanlar bu meydana baksınlar’
Newroz açılış konuşmasını yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, “Newroz direnişi getiriyor, direniş yaşamı getiriyor. Halkımız her şeye rağmen meydanlarda, köylerde, yaylalarda, gençlerin ve kadınların öncülüğünde Newroz ateşi harlanıyor. Kürtleri yok sayanlar bu meydana baksınlar. Kürtler bu direniş meydanındadır. Hangi iktidar bu gerçekliği yok edebilir” ifadelerini kullandı.
‘ İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir’
Güzel, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin ise şunları söyledi: “Buradan bir kez daha söylüyoruz. Biz varız, var olacağız, kendimiz olacağız. Cumhurbaşkanı, bu kararla kadın düşmanı olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu karar kadın katillerine cesaret verecektir. Bundan sonra kadın katliamlarının sorumlusu AKP’dir. Bu karar, kadın katliamını, şiddetini meşrulaştıran bir karardır. Ama bizler sözleşmenin iptal edilmesine izin vermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi, eşbaşkanlık gibi kırmızıçizgimizdir. Bu kararı tanımıyoruz, mücadele edeceğiz” diye konuştu.
‘Kürt halkı Cumhur İttifakı’nın biletini kesecek’
Ardından Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, bir konuşma yaptı. Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması için başlatılan imza kampanyasına destek vermeye çağıran Çiftyürek, Kürt siyasetine yönelik baskılara değinerek, şunları ifade etti: “Ferman padişahın ise meydan halkımızındır. İşte meydan, işte Kürt halkı! Kürt siyaseti yüz yıldır sokaklarda siyaset yapıyor. Meclis’te Kürt siyasetini hedef alınmasıyla siyaset bitmez. Fermanlarınızı tanımıyoruz, işte Kürt halkı, işte siyaset bu meydanda. Bu saldırılar Cumhur İttifakı’nın yok olmasıdır. Artık sandığa gidecek bir durumda değil. Kürt halkı Cumhur İttifakı’nın biletini kesecek. Bunu gördüğü için Kürt halkına saldırıyorlar.”
‘Ya birlik olacağız ya yok olacağız’
Kürt ulusal birliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Çiftyürek, “21’inci yüzyıl Kürdistan’da ulusal birliğin sağlanması yüzyılı olacaktır. Eğer bunu sağlayamazsak, tek tek yok olacağız. Artık birlik zamanıdır. Bugün birlik olursak, zafer yakındır. Bir kez daha bu meydandan çağrı yapıyoruz. Türkiye ve Rusya birlik oluyor ama Kürt partileri birlik olamıyor. Gelin birliği sağlayalım” diye belirtti.
Çiftyürek’in konuşmasının ardından Newroz ateşi yakıldı ve kutlama alanındaki vatandaşlar Şilan Dora’nın şarkılarıyla halay çekti.
Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Newroz alanındaki kitleyi selamladı.
‘Amed özgürlük istiyor’
Alandaki yüz bin kişilik kitleye seslenen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, şöyle konuştu: “Bugün Amed Newroz meydanını doldurdunuz, inancınız, coşkunuzdan dolayı başımız dik. Newroz özgürlük, barış ve eşitlik günüdür. Newroz Dehakların zulmüne karşı Kawaların zafer günüdür. Amed özgürlük istiyor, yıllardır özgürlük için mücadele ediyor. Newroz sadece bir gün değil, mevsimdir, bahardır. Hoş geldin Newroz. Coşkunuz, inancınız, direnişiniz daim olsun. Türkiye ve Ortadoğu halklarının kadim bayramı olan Newroz’u yürekten kutluyorum. Newroz kutlu olsun.”
‘Bütün siyasi rehine arkadaşlarımız hepsi onurumuzdur’
Konuşmasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı, Leyla Güven’i ve Gültan Kışanak’ı selamlayan Sancar, sözlerine şöyle devam etti: “Sevgili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na da buradan bin selam gönderiyoruz. Desteğimiz onunladır. Bütün siyasi rehine arkadaşlarımız hepsi onurumuzdur. Hepsi gururumuzdur. Onların mücadelesi ve mirası, mesajı, sesi, nefesi bizim sorumluluğumuzdur.”
‘Bu ülkeye kötülük yapıyorlar’
İktidarın HDP’ye yönelik baskıcı politikalarına değinen Sancar, şunları söyledi: “Partimize yönelen baskılar, zulümler durmuyor. Zalimler kendi işlerini yapıyorlar. En iyi bildiklerini yapıyorlar. Zulümdür, baskıdır, kötülüktür… Ama biz de direnmeyi biliyoruz. Mücadeleyi biliyoruz ve bizler de başaracağımıza olan inancımızı her daim sağlam tutuyoruz. Yürüyüşümüz sizlerin kararlılığıyla devam ediyor, devam edecek. Bu iktidar baskı uyguluyor, yasak koyuyor, buna doymuyor. Kötülük yapmadan duramıyor. Baskı yasak, zulüm, onların işidir ama bunlar bir de kötülük yapıyorlar durmadan. Bu halka kötülük yapıyorlar. Bu ülkeye kötülük yapıyorlar. Bu ülkenin ezilen insanlarına, emekçilerine, kadınlarına durmadan kötülük yapıyorlar. Bir gece ‘İstanbul Sözleşmesi’nden bir kararla çıktık’ diyorlar. Nedir İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddeti önlemek için kabul edilmiş bir sözleşmedir. Kadına düşman bunlar. Bir gecede anayasaya darbe yapıyorlar. Her gün yeni bir darbe. Bu iktidar darbecidir. Bu iktidar kötülüğün sembolüdür.”
‘Özgürlüğü, demokrasiyi, barışı hep birlikte getireceğiz’
Vekilliği düşürülen HDP Milletvekillerine değinen Sancar, şöyle konuştu: “Sevgili kardeşlerim, sizin iradenizle parlamentoya gönderdiğiniz vekillerimizin vekilliklerini haksız ve hukuksuzca düşürüyorlar. Bundan önce bu dönem Leyla Güven’in, Musa Farisoğılları’nın vekilliğini düşürdüler. Amed halkının iradesine saldırdılar. Şimdi de Ömer Faruk Gergerlioğlu kardeşimizin vekilliğini düşürdüler. Haksız ve hukuksuzca vekilliğini gasp ettiler. Sizin iradenizi gasp ettiler. Ama bununla da yetinmiyorlar. Bu sabaha karşı Gergerlioğlu vekilimizi sabah namazına kalktığında, abdest için lavabodayken, baskın yapıp gözaltına aldılar. İşte bu kadar kötüler. İşte bu kadar saygısızlar. İnanca saygısızlar, ibadete saygısızlar, halkın iradesine saygısızlar. Ama burada milyonlar var. Bütün Newroz meydanlarını dolduran milyonlar diyor ki; biz size boyun eğmeyeceğiz. Kötülüğüne geçit vermeyeceğiz. Bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, barışı hep birlikte getireceğiz. Söz olsun, mutlaka başaracağız. Mutlaka kazanacağız.”
‘ HDP’yi kapatacaksınız, ya bu halkı ne yapacaksınız?’
HDP’ye açılan kapatma davasına ilişkin olarak ise Sancar şunları söyledi: “Siyasetle yenemedikleri HDP’yi, şimdi de savcılarını harekete geçirerek kapatmak istiyorlar. Sarayın talimatıyla bir dava açıyor Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı. Öyle bir iddianame ki hukuk tarihine büyük bir ayıp olarak geçecek. Buldukları tek şey bizim barış sesimizdir, özgürlük isteğimizdir, demokrasi çalışmalarımızdır. Başka bir şey yok. Peki, hadi diyelim HDP’yi kapattılar, ya bu halkı ne yapacaksınız. Bu halkı nereye kapatacaksınız, hangi güç yete bu halkı kapatmaya, bu inancı durdurmaya. Başaramayacaklar. Biz halkımızdan aldığımız güçle, demokratik siyasette ısrarımızı devam ettireceğiz. Biz halkımızın demokrasi, özgürlük ve barış umudunu, siyaset, barış yoluyla gerçekleştirmek için mutlaka hep birlikte yeni yollar yaratacağız. Yeni yollar açacağız. HDP bir dükkan mı, siz nereyi kapatıyorsunuz? HDP budur, HDP halktır, halk… HDP, umudun adresidir. HDP, bu ülkede özgürlük içinde, barış içinde yaşamın güvencesidir. HDP, bu ülkeye özgürlüğü de barışı da demokrasiyi de getirecek en büyük güçtür. Buna engel olmayacaksınız. Yaptıklarınızın hepsi yazıktır, ayıptır, günahtır. İşte buradayız, buda size dert olsun. Bu size dert olacak. Kaybedeceksiniz, kaybedeceksiniz, kaybedeceksiniz.”
‘2013 Newroz’undaki bu çağrının arkasındayız’
2013 Newrozu’na atıfta bulunan Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın bundan 8 yıl önce 2013 Newrozu’nda bu meydanda tarihi bir gün yaşandı. Bunu biliyorsunuz, hatırlıyorsunuz. 2013 Newrozunda milyonların şahitliğinde bir mektup okundu. Sayın Öcalan’ın mektubu okundu bu meydanda. O mektubu hatırlıyor halkımız, barış özlemini canlı tutan herkes hatırlıyor. Bir tek cümlesini okuyacağım. ‘Yeni bir dönem başlayacak, silahlar değil, siyaset öne çıkacak’ diyordu ve ekliyordu, ‘Ortak geleceği birlikte kuracağız’ diyordu. Biz 2013 Newroz’undaki bu çağrının arkasındayız, biz 2013 Newroz’unda Sayın Öcalan’ın mektubunda yer alan bütün barış çağrısını destekliyoruz. Bugün de aynı talebi dile getiriyoruz. 2013 Newroz’unda ortaya konan şey, demokratik çözüm iradesiydi.”
‘Demokratik çözümü siyasetle getireceğiz’
Sancar, Kürt sorununun çözümüne ilişkin olarak ise konuşmasında şunları ifade etti: “Kürt sorununa demokratik çözüm, bu ülkenin temel sorunlarının hepsinin çözüm kilididir. Kürt sorununa demokratik çözüm için biz hala aynı talepleri dile getiriyoruz. Çözüm diyoruz, demokrasi diyoruz, ısrarcıyız. Demokratik çözümü siyasetle getireceğiz. O nedenle siyaseti bitirmek istiyorlar. Savaş politikalarını bu ülkeye hakim kılmak için demokratik siyaseti kırmak istiyorlar. O yüzden İmralı’ya tecrit uyguluyorlar. Tek nedeni savaş ve çözümsüzlükte ısrardır. Barış ve çözüm için tecrit kalksın, kalkmalıdır. Bu taleplerle cezaevlerindeki siyasi rehineler de açlık grevi yapıyorlar. Açlık grevinin 115’nci günü bugün. İstedikleri şey çözüm, barış ve tüm bunlar için tecridin kalkması. Bu taleplere ses verelim, duyarlı olalım, hep birlikte yükseltelim.”
‘Bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz’
HDP Eş Genel Başkanı Sancar, konuşmasının son bölümünde ise şunları dile getirdi: “Bizim pusulamız barış, rotamız özgürlük, irademiz eşitliktir. Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz. Demokratik siyasete yönelen darbelere daha da güçlenerek cevap vereceğiz. Bize baskıları uygulayanlar, HDP çoğalarak geliyor. HDP yürüyüşüne büyüyerek devam ediyor. Bizi bitirmeye çalışıyorsunuz ama bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. Yolumuzu kapatmaya çalışanlara inat, mutlaka yeni yollar açacağız. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, buradaki coşkuyu görsünler, yolları nasıl açacağımızı bilsinler. Demokratik siyaset bitmez, halkın iradesini hiçbir güç bitiremez. Hukuksuzluğa karşı adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bunların yalanlarına karşı hakikati inatla savunmaya devam edeceğiz. Halklara karşı yıkımı dayatmaya çalışanlara, kara kışı yaşatmaya çalışanlara, bizler halkların baharını mutlaka getireceğiz. Direneceğiz, daha çok güçleneceğiz, daha çok büyüyeceğiz, dik duracağız, bir olacağız, yan yana ve omuz omuza olacağız. Bu yüzyılı mutlaka kazanacağız.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.