DEMİRTAŞ SUSMA HAKKINI KULLANMAYACAKTIR
Hakkındaki tüm suçlamalarla ilgili mahkemelerde bizzat hazır bulunarak savunma yapmak istemektedir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Diyarbakır’da bulunan DİES Otel’de yargı sürecine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Sertaç Buluttekin, Avukat Aygül Demirtaş ve HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Avukat Cabbar Leygara katıldı.
Avukat Mahsuni Karaman, Demirtaş’ın yargı sürecine ilişkin hazırlanan basın metnini okudu. Karaman’ın okuduğu rapor şöyle:
“Bildiğiniz üzere Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinde yapılan bir operasyonla gözaltına alınmış ve tutuklanmış; Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla ikametgahına en uzak yer olan Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne konulmuştur. F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevleri, Ceza İnfaz Kanunu’na göre tutukluların konulabileceği tutukevleri değil, hükümlülerin cezalarının infazı amacıyla geliştirilen duygusal ve sosyal tecrit modellerinin uygulandığı, insanlık dışı ve onur kırıcı muamelelerin yaygın pratik kazandığı merkezlerdir. Müvekkilimizin böyle bir cezaevinde, infaza tabi cezası varmış gibi halen tutulması başlı başına hukuksuzluktur.
DEMİRTAŞ HAKKINDA 32 DAVA
Sayın Demirtaş hakkında, 1'i tutuklu, 31'i ise tutuksuz olmak üzere toplam 32 adet dava açılmıştır. Tutuksuz yargılandığı dosyaların bir kısmının kendi aralarında birleştirilmesi nedeniyle halen 21 adet dava değişik illerde görülmeye devam etmektedir.
Sayın Demirtaş, yargılandığı tüm dava dosyalarında, adil bir yargılamanın gerçekleşmesinin yegane yolunun tüm mahkemelerde bizzat hazır bulunup, savunma yapmaktan geçtiğini ısrarla belirtmiş ve SEGBİS ile savunma yapmayacağını her fırsatta dile getirmiştir.
Bizzat hazır bulunarak savunma yapma talebi, Ankara 35, Ankara 10 Diyarbakır 4 ve Şırnak 1. Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından kabul edilmiş. Ancak bu güne kadar bu kararlar doğrultusunda Sayın Demirtaş hiç bir duruşmaya getirilmemiştir.
‘DURUŞMAYA GETİRİLMEME KEYFİYET’
Müvekkilin, hazır bulunma kararı verilen duruşmalara getirilmemesi genel olarak, ‘tanınmış bir kişi, geniş bir çevreye sahip oluşu, yargılama gideri ve güvenlik’ gibi idari kararlara dayandırılmaktadır. Basına da yansıdığı üzere bit dosyada ise, sevk sırasında kendisine kelepçe takılmak istenmesi ve kendisinin de bunu kabul etmemesi nedeniyle duruşmaya getirilmemiştir. Bu konudaki keyfiliğin anlaşılabilmesi için şu hususlara dikkatinizi çekmek isteriz:
Müvekkilin tutuklu olduğu dosya güvenlik nedeniyle Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine nakledilmiştir. Güvenli olduğu gerekçesi ile Ankara'da yargılanmasına karar verilen müvekkil ile ilgili Ankara'da bulunan bir başka mahkeme (25. Asliye Ceza Mahkemesi) ise ‘güvenlik gerekçesi ile’ Sayın Demirtaş’ın duruşmaya getirilmemesine karar vermiştir.
DURUŞMAYA GETİRİLME KARARI
Diyarbakır ili ‘güvenli değil’ gerekçesi ile tutuklu dosyası Ankara iline nakledilirken, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi ise Sayın Demirtaş’ın Diyarbakır'daki duruşmaya getirilmesine karar vermiştir. Her dosyaya göre değişen "güvenlik" mevzusunun tamamen keyfi bir uygulama olduğu, aynı ilin bir dosya için güvenli, diğer dosya için ise "güvenli olmadığı" yönündeki bu kararlardan da açıkça anlaşılmaktadır. Sayın Demirtaş'ın duruşmalara getirilmemesini meşru kılacak hiç bir objektif neden bulunmamaktadır. Soyut güvenlik gerekçesi, müvekkilin adil yargılanma hakkını ortadan kaldıramaz.
KHK İLE CMK’DE DEĞİŞİKLİK YAPILDI
694 sayılı KHK, 147. maddesi ile CMK'nın 196. maddesinin 4. Fıkrasında değişiklik yapılmış, SEGBİS uygulaması genişletilmiştir. Yapılan değişiklik ile ‘Hakim veya Mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda’ SEGBİS ile sanığın savunmasının alınmasına veya duruşmalara katılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Yasalar ve dolayısıyla da belli durumlarda çıkarılabilen KHK'lerin temel özelliği ‘soyut ve gayri şahsi’ oluşlarıdır. Bu özellik, belli bir kişi hedef alınarak lehe veya aleyhe düzenleme yapılmamasının teminatıdır. Eşitlik ilkesinin gerçekleşmesinin ve dolayısıyla haklar ve yükümlülüklerde eşit muamele görülmesinin yegane yolu, bu düzenlemelerin soyut ve gayrişahsi olmasından geçmektedir.
‘SEGBİS İLE HUKUKİ KILIF YARATILIYOR’
Açıkça ifade etmek isteriz ki, yapılan bu düzenlemede Demirtaş isminin bulunmayışı, bu düzenlemenin, SEGBİS konusunda müvekkilin onlarca dosyada sergilemiş olduğu tutum gözetilerek çıkarıldığı gerçeğini değiştirmemektedir. Müvekkil, yargılandığı tüm dosyalara beyanda bulunmuş, SEGBİS'in hukuka aykırılığını ileri sürerek duruşmalarda bizzat hazır bulunma taleplerinde bulunmuştur. Hemen tüm mahkeme ve hakimliklerce gönderilen SEGBİS talimatlarına müvekkilin uymaması nedeniyle, bir kısım Mahkeme ve hakimlerce ‘SEGBİS odasına zorla getirme’ şeklinde absürt sayılabilecek kararlar verilmiştir. KHK ile yapılan bu değişiklik, CMK 196. Maddesi’nde SEGBİS ile ilgili uygulama alanını genişleten ve müvekkil ile ilgili yürüyen yargılamalarda, müvekkilin savunmasının SEGBİS ile alınması istemine hukuki kılıf yaratmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.
‘YARGISAL ŞANTAJ’
Bir hususun, yasa veya KHK yolu ile mevzuata konulması, onu asla hukuki kılmaz. Müvekkilin SEGBİS ile duruşmalara katılmaması nedeniyle son olarak yargı eliyle geliştirilen ve adeta hukuksal şantaj niteliğinde olan bir husus da şudur: Müvekkilin SEGBİS’e katılmaması halinde ‘susma hakkını kullandığının kabul edileceğine’ ilişkin ara kararlar. Hak nedir, sujesi kimdir? Hakkın kullanımı veya haktan vazgeçme mümkün mü, mümkünse kim yapar? Bunun bilinmemesi nedeniyle yargısal şantaj niteliğinde ara kararlar verildiğine üzülerek şahitlik etmekteyiz.
Ceza muhakemesi açısından ‘susma’ temel bir hakka işaret eden bir kavramdır. Bu hak, hakkında bir suç şüphesi bulunan kişinin, bu suç ile ilgili olarak sessiz kalma tercihine devletin soruşturma veya kovuşturma makamların' işgal eden kişiler tarafından saygı duyulmasını ve bu hakkın ihlal edilmemesini güvence altına alır. Yani susma hakkı kişi lehine getirilen bir düzenleme/hak olup, bu hakkı kullanıp kullanmayacağının kararını, suç şüphesi altında olan kişi verir.
Susma hakkının kullanılması veya kullanılmamasının yegane tasarrufçusu sanık ve şüphelinin kendisidir. Ceza Muhakemesinde bu hususun hiç bir istisnası da bulunmamaktadır.
DEMİRTAŞ SUSMA HAKKINI KULLANMAYACAKTIR
Sanık sıfatı nedeniyle müvekkile tanınan bu hakkın kullanılıp kullanmayacağına sadece ve sadece müvekkil karar verir. Açıkça belirtmek isteriz ki; Sayın Demirtaş, hiç bir hal ve şartta susma hakkını kullanmamış ve bundan sonra da kullanmayacaktır. Hakkındaki tüm suçlamalarla ilgili mahkemelerde bizzat hazır bulunarak savunma yapmak istemektedir. Müvekkile ait bu hakkı, hukuksuzluğa karşı sergilemiş olduğu onurlu ve dik duruşu nedeniyle, ne herhangi bir mahkeme kullanabilir, ne de her hangi bir mahkeme ‘bu hakkı kullanmış sayılmasına’ karar verebilir.
DEMİRTAŞ 108 GÜNDÜR FİİLEN TUTULUYOR
Son olarak müvekkilin tutuklu olarak yargılandığı ve halen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunup duruşma günü verilmeyen dosyası ile ilgili önemli bulduğumuz bir konuyu sizler aracılığı ile tüm kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz; Ceza Muhakemesi Kanunu, tutuklu her sanık veya şüphelinin en geç 30'ar günde bir ‘tutukluluk durumunun’ incelenmesi gerektiğini düzenlemektedir. Müvekkil ile ilgili yapılan son tutukluluk incelemesi 22.06.2017 tarihli incelemedir. Bu tarihten sonra müvekkilimiz ile ilgili herhangi bir tutukluluk incelemesi yapılmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde, Ceza yargılaması pratiğinde ilk kez bir kişi, Sayın Demirtaş, 108 gündür hiç bir tutukluluk incelemesi görmeden fiilen cezaevinde tutulmaktadır.
Sayın Demirtaş ile ilgili 4 Kasım 2016 tarihinde verilen tutuklama kararı, yasal koşullara uygun bir şekilde gözden geçirilerek uzatılmadığından, ortadan kalkmış olup, müvekkilin hali hazırdaki statüsünün tutuklu değil, hürriyeti tahdit suçunun mağduru olduğunu tüm kamuoyunun dikkatine sunarız.”
LEYGARA: 6 MİLYONUN İRADESİ REHİN ALINDI
Ardından konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Cabbar Leygara, Demirtaş’ın tutuklanması ve yaklaşık bir yıldır mahkemeye çıkarılmamasının “6 milyon insanın iradesinin rehin alınması” olarak değerlendirdi. Demirtaş’ın duruşmalarına çıkmak istediğini ve kendisini ifade etmek istediğini hatırlatan Leygara, “Meydanlarda nasıl kendisini ifade ettiyse, kendisini mahkemede de ifade etmek istiyor. Kelepçe dayatıldı, ancak Demirtaş bunu ret etti. Demirtaş’a vurulan kelepçe, Kürt halkının onuruna vurulan kelepçedir. Kürt halkının onuru zedelenmek istendi” diye konuştu.
‘BU KARA LEKE TÜRK YARGISINDA KALMAMALI’
Demirtaş’ın mahkemede halkın verdiği mücadeleyi ifade etmek istediğine işaret eden Leygara, “Sayın Demirtaş rehin tutulmuştur. Kelepçe Kürt halkının onuruna vurulmak istenmiştir. Kürt halkının kendini yasal zeminlerde engellemektir. Burada yargı, hukuk kalmamıştır. Baskı devam ediyor. Bu Türk yargısı içinde zarardır. İktidarlar değişir, bu kara leke Türk yargısının üzerinde kalmamalı. Bir an önce Demirtaş’ın serbest bırakılıp, halkın içinde olması gerekir. Yargıdan kaçan bir konum söz konusu değil, her alanda hesap verebilir” diye konuştu.
KARAMAN: DEMİRTAŞ ÖZEL MAHKEMEDE YARGILANIYOR
Avukat Mahsuni Karaman, gazetecilerin 6-8 Ekim Kobanê olayları ve Yasin Börü davasına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: 6-8 Ekim olayları ile ilgili haber yapmayın, yaparsanız gerçeğe aykırı yapmış olursunuz. Demirtaş ve Kobanê olaylarının bir araya getirilmesi hukuka aykırıdır. Israrla dosyayı Ankara’ya süren ve Yasin Börü davası ile birleştirilmesiyle verilen kararla nihayi olmuş, Yasin Börü dosyasıyla birleştirilmesi söz konusu olmayacağı kararını vermiştir. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma hazırlığı yapılıyor. Demirtaş özel kurulmuş bir mahkeme tarafından yargılanıyor gibi görülmeyebilir. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi iki heyetten oluşuyor. İkinci heyet özel yetkilerle donatılmış, darbeye karışan askerlerle ilgili davalara bakılıyor. Demirtaş’ta bu mahkemede yargılanıyor. Henüz tensip yapılmadı. Ancak böyle bilinmesi gerekiyor.”
‘TWİTLER DEMİRTAŞ’IN BİRE BİR KELAMIDIR’
Demirtaş’ın bulunduğu koğuşta Twitter araması ve sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımlara ilişkin soruyu yanıtlayan Karaman, “Demirtaş’ın bilgisi dahilinde kullanılıyor. Demirtaş’ın bire bir kelamının aynısıdır. Dolayısıyla cezaevinde twit atılması söz konusu olamaz” dedi.
‘MASRAFLARI BİZ ÖDEMEYE HAZIRIZ’
Demirtaş’ın hakkındaki duruşmalara getirilmemesini dair gerekçelere dikkat çeken Karaman son olarak şunları kaydetti: “Gerekçeleri izah etmek gereksiz. Masraf, güvenlik gerekçeleri egemen bir devlete yakışmayan hususlar. Yargılama masrafı söz konusu ise hepsini biz karşılarız. Bu gerekçeniz ortadan kalktı. Usul ekonomisinin gerekçesi Demirtaş ile cebelleşmek midir? Yargılama yürütülemiyor. Usul ekonomisinin bir gereği de hızlı yargılamadır, nihai bir karar vermektir. Bir şeylere kılıf bulmak değildir. ‘Götüremiyorum’ gerekçesi bir acizliktir. Hukuk sistemi allak bullak edilmiş durumda. SEGBİS’ten sonra avukat bulunmaksızın da karar verilebileceği bir karar var. Kanunsuz emre uyulmadığı gibi, hukuksuz bir KHK’ye uyulmaz. Demirtaş buna uymayacaktır. Bizzat duruşmada bulunma hakkını kullanmak istiyor. Demirtaş zaten susmadığı için cezaevindedir. 6-8 Ekim Kobanê olaylarında da konuşmadı, twit attı, kelamdır.”
AVUKAT DEMİRTAŞ: GEREKÇESİ AÇIKLANMADI
Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakkında görülen davada reddi hakim talebinde bulunan Demirtaş’ın talebinin ret edilmesine ilişkin soruyu yanıtlayan avukat Aygül Demirtaş, “Müvekkilim SEGBİS’e zorla çıkarıldı. Savunması alınmadan soruşturma aşamasında yapılması gereken işlemler, kovuşturma aşamasında yapıldı. Bir çok gerekçe ileri sürerek, reddi hakim talebinde bulundu” dedi. Demirtaş’ın mahkemede savunma sırasında ifadelerinin tutanaklara geçirilmediğini kaydeden Avukat Demirtaş, “Beyanlar eksiksiz geçmediği için, beyanlarımız hakim tarafından öfkeyle karşılandı. Başından sonuna kadar sıkıntı yaşadık. Ne biz müvekkilimizi görebildik, ne o bizi görebildi. Sayın Demirtaş, reddi hakim talebinin ret edilmesine dair gerekçe açıklamadı ve SEGBİS’i kapattı” diyerek mahkemede yaşananları anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.