Demirtaş: Mesele kaçak çay değil

HDP Lideri Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun muhalefet liderleriyle yapmayı planladığı "Anayasa" görüşmeleri kapsamından HDP'yi çıkarmasına tepki gösterdi.

DTK’nın düzenlemiş olduğu kongreye katılmak üzere Diyarbakır’a gelen Demirtaş, kongre sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

HDP-AK Parti randevusunun iptal edilmesine ilişkin konuşan Demirtaş, “Siyaset konuşarak çözmeyi başaramıyorsa söyleyecek sözü yoksa tıkanmış demektir. Hiç öyle bahane aramalarına gerek yok. Bir çözümsüzlük politikası, bir şiddet politikası, tankla topla terbiye etme politikası hayattayken söyleyebileceği sözleri yok. Ama biz kin ve öfke üzerine kızgınlık ve öfke üzerine siyaset yapmıyoruz. Biz diyalog ve müzakere kapılarının her zaman açık olması gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasette bunun için varız. Bize karşı kullanılan üsluba bakılırsa ve hitaba bakılırsa hiç kimsenin birbiriyle konuşmaması lazım. Her gün ağır hakaret ve küfürlerle karşılaşan bir parti olmamıza rağmen, sırf halkımız acı çekmesin, sırf ölümler dursun, siyasetçiler olarak görevimizi yerine getirebilelim diye mümkün olduğunda esnek davranıyoruz. Biz He askerin ne polisin ne sivilin ne PKK’linin ne çocuğun ne bebeğin kadının hiç kimsenin ölmemesi için siyaset yapıyoruz. Onların sorumluluğunu ve vebalini taşıyorum. Öyle küstüm oynamıyorum gibi tavırlarla bu ülke yönetilemez. Yazık bu ülkeye yazık. Umut ediyorum herkes şuan kim diyalogdan yana kim savaştan kandan besleniyor çok net bir şekilde görmüş oldu” dedi.

Derdimiz çözümdür

Görüşmenin HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in kaçak çay sözlerinden dolayı iptal edildiği yönündeki tartışmalara da değinen Demirtaş, “Kaçak çay öyle şey olur mu? Görüşmemek için bahane aranıyordu. Üslup basit bir gerekçe yapıldı. Yoksa aslında konuşamayacak durumda olduklarının bir çözüm politikalarının olmamasından dolayı olduğunu bütün Türkiye görmüştür. Biz işimize bakıyoruz, bizim derdimiz çözümdür. Her konuda çözüm için mücadele ediyoruz. Biz AKP ile var olmadık, AKP ile de bitmeyiz. Biz meşruiyetimin kaynağı AKP falan değildir. Parlamentonun üçüncü büyük grubuyuz. Biz mücadelenin siyasal zeminde güçlenerek devam etmesi yönünde bir beyan ortaya koyduk. Ama ısrarla tankla topla bebekleri bile öldürüp bunun sütünü psikolojik savaşla örtenek bir zihniyet olursa biz de elimizde bütün imkanlarla zulmü karşı direniriz. Seçim bizim değil hükümetindir. Hükümet halka yönelik katliamı seçtiği müddetçe her canlı kendini savunmakla mükelleftir, zorunludur sorunludur. Tercih hükümetindir halk barış istiyor hükümet savaş istiyor” diye konuştu.

Haber: Saffet AZBAY