Demirtaş: Dikta yönetim değil özyönetim istiyoruz

Demirtaş: Dikta yönetim değil özyönetim istiyoruz
HDP'nin çıkarma yaptığı Gever'de onbinlere seslenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni bir ulus tanımı yapmak istediklerinin altını çizdi.

 

HAKKARİ -Demirtaş, "Demokratik bir ulus olsun, dili tek olmayan; inancı, mezhebi tek olmayan; kültürü, geçmişi, tarihi tek olmayan; ama ortak ilkeler etrafında toplanmış bir ulus tanımlayalım. İşte Türkiye halkları olarak demokratik bir ulusu ve demokratik bir cumhuriyeti inşa edelim. Saray'ın tek adamlık yönetimi yerine, demokratik özerkliği kuralım. İşte Gever, Cizîr ve Silvan halkı bunun için özyönetim ilan etti. Dikta yönetim değil, öz yönetim istiyoruz" dedi. "Teröre karşı bayrak yürüyüşü"ne sert tepki gösteren Demirtaş, "Ortada bayrağa bir saldırı yok, bu bir çarpıtmadır. Bu ırkçılığı, faşizmi ve linçi körükleyecek bir çağrıdır" diye konuştu. 

Son günlerde asker ve özel harekat timlerinin saldırılarının ardı arkası kesilmeyen Hakkari'nin Gever (Yüksekova) ilçesinde, HDP'nin Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Eski Cezaevi Kavşağı'nda düzenlediği halk buluşması, onbinlerin katılımıyla mitinge dönüştü. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP milletvekilleri Leyla Zana, Dengir Mir Mehmet Fırat, Celal Doğan, Osman Baydemir, Meral Danış Beştaş, Ahmet Yıldırım, Altan Tan, Turgut Öker, Seher Akçınar Bayer, Dilek Öcalan, Yurdusev Özsökmenler, Abdullah Zeydan ve Nihat Akdoğan, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Bekir Kaya ve Hatice Çoban, bölge belediye eşbaşkanları, HDP ve DBP'li yöneticilerinin de bulunduğu onbinlerce kişinin büyük bir coşkuyla katıldığı buluşmada, "Bir ölen bin doğan Cizre'ye selam olsun" ve "Bizler terörist değil, asimile olmayan Kürtleriz" gibi dövizler açıldı. Onbinlerin sık sık "Öcalan", "PKK halktır, halk burada", "Katil Erdoğan" ve "Bijî berxwedana Cizîrê" sloganlarıyla haykırdığı mitingte alana sığmayan yüzlerce kişi de çevrede bulunan binalara çıkarken, HDP heyetinin kitleyi selamlamasıyla coşku doruğa çıktı.

'Ya sev ya terk et' anlayışı çözüm değil

Onbinlerin "Öcalan" sloganıyla kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran seçim sonuçlarına değinerek, "Halkımızın elde ettiği görkemli zafere tahammül edemeyenler, bu iradeye günbegün saldırmaktadırlar. Bu saldırıların en şiddetli olduğu Gever'de halkımız görkemli bir şekilde direniyor. Selam olsun bu direnişe" diyerek, halkı selamladı. HDP'yi kurarken Türkiye'nin başlıca sorunu olarak demokrasi sorununu aldıklarını belirten Demirtaş, "İşte bu sorunu da en derinden yaşayan da Kürt halkıdır. Kendi anavatanında özgürlükten mahkum, dili yasaklı, kendini yönetme hakkından mahrum, köle muamelesine tabi tutulan bir halkın sorunu. İkinci sorun ise, insanın inancından mezhebinden kaynaklı sorunlar var. 'Alevi'dir, Süryani'dir, Hıristiyan ve Êzidî'dir' diye ayrımcılığa uğruyor. İnancı ne olursa olsun, Allah'ın değil, devletin dayattığı inancı kabul etmiyorsa, ayrımcılığa uğruyor demektir. Üçüncü sorun ise, yoksuluz, fakiriz, açız. Kendi zengin coğrafyamız üzerinde, bu hazinenin üzerinde oturan bu kadar fakir bir yaşamı hak etmiyoruz" dedi. HDP'nin bu 3 temel soruna çözüm bulmaya çalıştıklarını kaydeden Demirtaş, "Kimlik sorunlarımız, inanç sorunlarımız ve ekonomik sorunlarımız, işsizlik sorunlarını çözmek için ellerinizde bir formül olması gerekiyor. HDP bu formülü hayat geçirmek için kurulmuş bir partidir. İşte biz demokratik siyaset sahnesinde bunun için yola çıktık. Asimile, inkar ve 'Ya sev ya terk et' anlayışı ile bu iş çözülmez. Faşizm ile baskı altına almak çözüm değil. Gözaltı ve tutuklamalarla da halkı sindirmeye çalışıyorlar. Halen bunu sürdürüyorlar da. Bu iki yol dışında bir yol olduğunu göstermek adına buradayız. Ne zulüm, katliam, işkence ne inkar ve asimilasyon olsun" diye konuştu.

'Her kesimin hakkını anayasal güvenceye kavuşturacağız'

Ülke olarak bölünmek ve parçalanmak istemediklerini kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: "Aynı ülke topraklarında, aynı sınırlar içerisinde yaşayabiliriz dedik. HDP makul, akılcı ve doğru yolun adresidir. Bu üçüncü yolun formülünün partisi olarak kuruldu. Türkiye'de ne kadar farklı kesim varsa, bir araya geldik. Kürtün gücüyle Türkiye'nin batısının gücünü birleştirerek eşit özgür yaşam mümkündür dedik. Sayısı onbin de olsa 20 milyon da olsa, her kesimin hakkını anayasal güvenceye kavuşturacağız. Cami, kilise ve cemevi ayrımı yapmaksızın, herkes özgürce ibadetini yapacak. Bir de herkes kendisini yerelden yönetecek, öz yönetim olacak. Bu da demokratik özerkliktir. Bu 3 demokratik formülle yola çıktık. Bize oy verirseniz, bu çoğulcu demokrasi anlayışı hakim olur. Halkımız da bize yüzde 13 oy verse de HDP'nin ilkelerini yüzde 50 düzeyinde bir halk kitlesi mevcut." 

'Dikta yönetim değil, öz yönetim istiyoruz'

Yeni bir ulus tanımı yapmak istediklerini söyleyen Demirtaş, şu değerlendirmede bulundu: "İsmi değil, içeri önemli bizim için. Demokratik bir ulus olsun, dili tek olmayan; inancı, mezhebi tek olmayan; kültürü, geçmişi, tarihi tek olmayan; ama ortak ilkeler etrafında toplanmış bir ulus tanımlayalım. İşte Türkiye halkları olarak demokratik bir ulusu ve demokratik bir cumhuriyeti inşa edelim. Saray'ın tek adamlık yönetimi yerine, demokratik özerkliği kuralım. Yerinden yönetime güç ve destek verelim. Bu model İzmir Konak için de, Ankara Çankaya için de önemlidir. Kendi valinizi kendi kaymakamınızı kendiniz seçin. Bütün yetkiler yerelde olsun ki kendi yatırımınıza siz karar verin. Buradaki belediye Kürtçe okul açmak isterse, okul açsın. Yerel yönetim dil, kültür, ekonomi ve inanç sorunlarımızı çözer. Bunu hayata geçirmek için basit bir anayasal değişiklik yeter. Bizler bunu savunurken, onlar da tek adamlık yönetimden söz ediyor. Adaletsiz bir yönetim var, işte Gever, Cizîr ve Silvan halkı bunun için de öz yönetim ilan etti. Dikta yönetim değil, öz yönetim istiyoruz." 

'Bayrak' kışkırtması yapanlara tepki

Kürt halkına karşı dört bir tarafta ırkçı saldırılar yapıldığını hatırlatan Demirtaş, "Ancak ortada bir bölücülük faaliyeti yok, şu anda yapılan bir de vatan savunması değil, bir Saray savunmasıdır. Türkiye toplumu bunu iyi bir şekilde anlamalıdır. İşte Saray bu yüzden savaş başlattı. Tanka, topa, silaha masraf, israf yapacağınıza gelin o parayla burada okul yapalım. Ölen askere, polise de gerilla sivile de yazık. Türkiye'nin batısı sesini yükselterek müzakereyle çözülecek sorunlar için neden savaş başlatıldığını sormalıdır. Kendini yönetmek, ülkeyi bölmek demek değil. Herkes bu sığ düşüncelerden kurtulmalıdır. Ankara'daki devletçi politikalara artık iflas etmiştir" şeklinde konuştu. TOBB ve Türk-İş öncülüğünde "Teröre karşı bayrak yürüyüşü" yapılmak istendiğini anımsatan Demirtaş, "Ancak ortada bayrağa bir saldırı yok, bu bir çarpıtmadır. Bu ırkçılığı, faşizmi ve linçi körükleyecek bir çağrıdır. Bu tehlikelidir, ama barış için yürüyüş yapacaksanız gelin omuz omuza yapalım. Halkı tahrik edecek yaklaşımlardan uzak duralar. Bu odalar birliği Kürt işveren ve işçilere yapılan saldırılara karşı ise ses çıkarmadı. Bunlar da işçi ve işveren değil mi?" diye sordu.

'Tünelin ucu görünüyor, bahar geliyor'

HDP olarak asla ırkçılık gibi bir çıkmaza girmeyeceklerini belirten Demirtaş, "Omuz omuza, el ele dik duralım ve bu saldırılara geçit vermeyelim. Biz 'Bir Kürt dünyaya bedeldir' demeyiz. İnsanın insandan üstünlüğü yoktur, bütün kimlik ve halklara eşitiz" dedi. Halka da çağrıda bulunan Demirtaş, sokaklarda, mahallelerde savunmalarını alan gençlerin daha görkemli bir şekilde sahiplenmesi gerektiğini belirterek, "Az kaldı tünelin ucu görünüyor, ışık görünüyor. Artık bahar çok yakındır, şafak çok yakındır" diyerek, konuşmasını sonlandırdı.

Demirtaş, konuşmasının ardından beraberindeki heyetle beraber Başkale'ye hareket etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.