Demirtaş: Bir bakmışsınız Bekir Bozdağ Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin önünde...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitap etti. Demirtaş, Güneydoğu'daki operasyonlara ilişkin olarak, "Bekir Bozdağ var ya; bir bakmışsınız terör örgütüne yardım ve yataklıktan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önünde" dedi. Demirtaş, Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir bodrum katındaki yaralılar için "Velev ki orada direnişte olan yaralılar var, ambulansın gitmemesi için hukuki gerekçe oluşturur mu" dedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cizre’de yaşanan olaylar nedeniyle başlattıkları; kendisi, Osman Baydemir ve Meral Danış Beştaş’ın başlattığı açlık grevini dün itibariyle Nihat Akdoğan, Ahmet Yıldırım ve Çağlar Demirel’in devraldığını söyledi. Bugüne kadar 7 kentin 20 ilçesinde onlarca mahallede ve toplam 56 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini belirten Demirtaş “Toplam 350 gün yasak uygulandı. Bizler bugün bu toplantıyı yaparken Sur ilçesinde 60’ıncı gün, Cizre ilçesinin 51. günü yasak devam ediyor. Nerede ise bir coğrafyanın tamamını kapsayacak şekilde 20 ayrı ilçede aylardır insanlarımız özgürce evinden penceresinden bakamaz hale getirilmiş durumda. Balkona, pencereye çıkamama durumu yaşanıyor” diye konuştu.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ DİNLETTİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, grup toplantısında kürsüden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 yıl önce Osmanlı dönemiyle ilgili sözlerini dinleterek "Böyle bir tutarsızlık olabilir mi? Doğru konuşmayı biliyor bazen. Bozuk saat gibi günde iki defa doğruyu gösterebiliyor. Ne oldu tarih değişti mi 2 yıl içinde. Biz özyönetim özerklik dediğimizde tarihimize en uygun öneriyi yapıyoruz. Osmanlı'da eyalet, özerklik, federasyon sistemi var. Kürt ve Kürdistan halkı içinde federasyon sistemi var. Başkanlığı savunmamak yasak, karşı çıkan ise vatan haini. Bir tek canlı yayına çıkalım. Başbakan ve Cumhurbaşkanı da gelebilir. Noktayla virgül gelsinler beraber tartışalım. Noktalı virgül olsun birlikte tartışalım. Kim ikna ediyorsa gelsin tartışalım" dedi.
'ARTIK MEVZUATA TAKILMAYIN'
Bölgede vatandaşların artık oturma odasında ve mutfakta aylardır oturamadığını kaydeden Demirtaş, "Banyolar ve evlerin bodrum katı sığınak haline getirilmiş. Top, tank ve roketatar mermisi veya patlayıcı madde evin içine girebilir. Bunların yanında havuz medyasında da 'ya teröristler öldü' ya da 'teröristler sizi öldürdü' diye haber oluyorsunuz. Utanmaz, arlanmaz, ahlaksız havuz medyasının hakaretleriyle karşılaşıyorsunuz. Ölmek de öldürmek de bunların içini soğutmuyor. Cenazenizle uğraşıyorlar. Cenazeniz evin içinde çürüyor, defnetmenize izin vermiyorlar. İnsanlık dışı, ahlak dışı, vicdan dışı bir uygulama. Cumhurbaşkanı'ndan kaymakamına kadar 'artık mevzuata takılmayın' politikasıyla Kürt halkı dram yaşıyor" ifadelerini kullandı.
CİZRE'DEKİ BODRUM KATI
Cizre’de bir bodrum katında 6’sı ölü, 31 insanın bulunduğunu kaydeden Demirtaş, şunları söyledi: "Hükümetin şu anda yalan dediği gerçek durumdur. İlk gün 3-4 cenaze vardı, şu an 6’ya çıktı. İnsanlara su bile götürülmesine izin verilmedi. 11 kadın 'biz kendi çocuklarımızı almaya gideceğiz' dediler, 100 metre yaklaştılar. Annelerin aktardığı bilgi; binaların ön kısmı tümden çökmüş durumda. 3 gündür oradaki insanlardan haber alamıyoruz. Devlet yetkilileri insansız hava aracı ile izliyor, bize bilgi vermiyorlar. 3 gündür o insanlarla ilgili tek bir bilgi kırıntısı yok. Anneler binanın önüne kadar gitti, polisler bina önünde anneleri gözaltına aldı. Bina önüne kadar polisler gidiyor ama ambulans gidemiyor. Bilgilerimiz yanlış da olabilir, bunların yanlış olduğunu ortaya çıkarabilecek bir şeyler yapın. Gönüllü sağlıkçılar yolda İdil Midyat’ta durduruldular. Biz yalan söylüyorsak orada öyle bir şey yoksa bunu ispatlamak 1 dakikalık iş, neden 11 gündür yapmıyorsunuz? Binadan tek bir ateş açıldığına dair tek bir iddia yok. Velev ki orada direnişte olan yaralılar var. Direnişte oluyor olmaması bir yaralıya müdahaledeki ahlaki anlayışı değiştirir mi?"
NEDEN ENGELLİYOSUNUZ?
"Diyelim ki evinizin içerisine top mermisi geldi ve öldünüz. Akşam da havuz medyasında teröristler öldürdü diye haber oluyorsunuz. Öldürmek de içlerini soğutmuyor. Evinizde katledilseniz bile peşinizi bırakmıyorlar, cenazenizi defnetmenize izin vermiyorlar" diyen Demirtaş, "Bazı insanlara Cizre’deki o bodrum katında olanlar inanılmaz geliyor. İşte biz tam da o inanılmazın gerçek olduğunu anlatıyoruz. Cizre'deki bodrum katına ilişkin yalan söylüyorsak, bunu ispatlamak bir dakikalık iş. Neden binaya erişilmesini engelliyorsunuz?" diye sordu.
ADALET BAKANI KİMİN TERÖRİST OLDUĞUNU GÖRECEK
Demirtaş şöyle devam etti: "Bütün bu olup bitenler, iç hukukta, uluslararası hukukta ağır suçlardır. Adalet Bakanı vekillerimiz terörist diyor ama gün gelip devran döndüğünde kimin terörist olduğu görülecek. Açık bir şekilde katliamlar yapanlar bu iş sonsuza kadar böyle sürecek sanıyor. Bosna’da, Libya’da, Ruanda’da katliam yapanlar bir dönem, Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde yargılandı. Onlar bu katliamı yaparken Sudan gibi yerlerde de Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin adı yoktu. Yıllar geçti, insanoğlu mücadeleyle uluslararası ceza mahkemesi diye bir mekanizma kurdu ve bu katliamcıları yargılamaya başladı. 10 yıl sonra daha ileri yargılama mekanizmaları çıkacak. Günü geldiğinde bugün atıp tutan Bekir Bozdağ var ya, bizi hedef gösteren, bir bakmışsınız terör örgütüne yardım ve yataklıktan ceza mahkemesinin önünde. Saray’dan korktuğunuz yarısı kadar Allah’tan korkuyorsanız, bilin ki bu dünyada da öbür dünyada da bunun hesabı sorulacak. İktidardan düştükleri gün yargılanacaklar."
CANLI YAYIN DAVETİ
Demirtaş şöyle devam etti: "Çıkalım canlı yayına, sen başkanlığı savun biz özerkliği. Bakalım halk hangisine ikna oluyor. Canlı yayına çıkalım. Cumhurbaşkanı'yla Başbakan birlikte gelebilir. Nokta ile virgül. Birlikte gelsinler.Başkanlığı savunmak serbest, savunmamak yasak. Bizim konuşmamız yayınlanmaz. Şu anda Şili'de konuşsa 30 kanal canlı yayına girer."
TOLEDO POLEMİĞİ
Toledo düştükten sonra Franco faşizminin başladığını belirten Demirtaş "Başbakan "Sur’u düşürüp Franco olmak istiyorum" diyor. Biri Hitler, biri Franco. Burada yırttınız, orada nasıl kurtaracaksınız? Saray'dan korktuğunuz kadar Allah'tan korkuyorsanız, bilin ki hesabı sorulacak. Böyle bir tutarsızlık olur mu? Bunlar söz konusu olunca, evet olur. Peki yarın ne olacak? Sur'a bayrak dikmek midir zafer? Duvarlara Türk'ün gücünü göreceksiniz yazmak mıdır zafer? "Bunlara etek giydiririz" diyor. Neresini düzeltelim? Başka türlü hakaret et. İsteriz ki anneleri "Sen utanmıyor musun" desin" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.