CHP'nin Suruç Raporu: Patlama Öncesi Güvenlik ve İstihbarat Zafiyeti Var

CHP'nin Suruç Raporu: Patlama Öncesi Güvenlik ve İstihbarat Zafiyeti Var
CHP heyetinin ekleriyle birlikte 219 sayfadan oluşan 'Suruç Katliamı ve IŞİD Tehdidi Hakkında Değerlendirme Raporu'nda dikkat çekici bilgiler yer alıyor.

 

Hayatını kaybedenlerin isimlerinin tek tek yazıldığı raporda, bombalı eylemin Suriye’de oluşan otorite boşluğundan yararlanarak hakimiyet sahasını genişleten ve insanlık dışı katliamlarla bölgede binlerce insanın ölümüne neden olan IŞİD tarafından düzenlendiğinin anlaşıldığı ifade edildi.

CHP heyetinin izlenimlerinin yer aldığı raporda, patlama öncesi güvenlik ve istihbarat zafiyetinin söz konusu olduğu şöyle vurgulandı: "Kobani’nin yeniden inşasına katkı sunmak amacıyla organize olan gençler sabah saat 5.45 sularından itibaren otobüslerle Suruç’a giriş yapmaya başlamışlardır. Sabah erken saatlerde gelen otobüslerde arama yapılmamasına karşın daha sonra İstanbul ve Diyarbakır’dan gelen otobüsler Suruç girişinde durdurularak otobüstekilere üst araması yapılmış, getirilen yardım malzemeleri araçlardan indirilerek incelenmiştir. Saldırıdan yaralı olarak kurtulan yurttaşlarımızın izlenimine göre, yapılan arama gerekli güvenlik tedbirlerini almaktan ziyade gelenleri oyalama ve vakit geçirme amaçlı olmuştur. Şehir merkezine gelindiğinde Kültür Merkezi önünde buluşulduğu, birlikte kahvaltı yapıldığı ve halaylar çekildiği, yerli halkın da halaylara eşlik ettiği, basın açıklaması sırasında resmi kıyafetli asker ya da polis herhangi bir güvenlik görevlisine rastlanmadığı da yaralılar tarafından CHP heyetine ifade edilmiştir. Kültür merkezindeki ve girişindeki aramaya HDP li yetkililerin izin vermedikleri ifade edilmiştir. Bu kabul edilebilir bir ihmal olarak görülemez. Gerek önleyici, gerekse adli aramalar mahkeme kararıyla yapılır ve aranacak kişinin rızasına bağlı değildir."

"BOMBANIN ETKİ ALANINDA HİÇBİR GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN BULUNMAMASI DİKKAT ÇEKİCİ"

Yaralıların ifadesine göre basın toplantısının Kültür Merkezi’nin sol tarafında hilal biçiminde toplanılarak yapıldığının dile getirildiği raporda, "Patlama basın açıklamasının sonuna doğru, topluluğun orta noktasında gerçekleşmiştir. Basın açıklamasının yapıldığı alanda güvenlik önlemi alınmaması, patlamanın etki alanı dahilinde resmi ya da sivil hiçbir güvenlik görevlisinin bulunmaması dikkat çekicidir. Şehre girişte gençlere karşı uygulanan aramanın, basın açıklamasının yapıldığı alanda tekrarlanmadığı anlaşılmıştır. 19 farklı ilden 300 kadar gencin ilçeye geleceği günler öncesinden herkes tarafından bilindiği halde basın açıklamasının yapılacağı alan civarında hiçbir güvenlik önleminin bulunmayışı şaşırtıcıdır. CHP heyetinin neden olay yerinde güvenlik tedbiri alınmadığına dair sorusu üzerine, olaydan önceki gece İlçe Kaymakamı ile HDP İlçe Eşbaşkanlarının toplantı yaptığı ve bu toplantıda HDP’li yöneticilerin 'Siz karışmayın, biz sakince hallederiz' dediği Kaymakam tarafından heyete ifade edilmiştir." değerlendirmesine yer verildi.

"PATLAMA SONRASI OLAY YERİNDE GAZ BOMBASI KULLANILDI"

Patlamadan sonra bir kaos ortamının yaşandığının ifade edildiği raporda, "Olay yerine ilk ambulans patlamadan yaklaşık 10 dakika sonra gelmiştir. Patlamanın ardından yoldan geçen sivil araçlar durdurularak yaralılar taşınmaya çalışılmıştır. Görgü tanıklarının anlatımına göre bu sırada durdurulan bir sivil polis aracından halka doğru gaz sıkılmış ve olay yerinde barış sloganı atan halka gaz bombaları atılmış, yaralılar taşınırken de halka gaz bombası atılmaya devam edilmiştir. Bir sivil polis tarafından havaya ateş açıldığı görgü tanıklarınca ifade edilmektedir." denildi.

"MİT'İN BU DURUMDAN HABERİNİN OLMAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

 

Raporda, "Heyetin ziyaret ederek bilgi aldığı Suruç Belediye Başkanına göre Suruç’a yönelik bir eylem uzun zamandır beklenmektedir. MİT’in bu durumdan haberinin olmaması mümkün değildir. Heyetin ilçedeki izlenimi halkın tedirgin olduğu ve Suruç’un kendi sessizliğine gömüldüğü yönündedir. Bazı vatandaşlar tarafından, çadır kentlerin IŞİD militanlarının eğitim kampı olarak kullanıldığı ve sabah 05.30 sularında kampa girişlerin olduğu iddia edilmektedir." görüşlerine yer veriliyor.

Hastaneleri ziyaret eden CHP heyetinin burada doktorlardan ve yaralılardan olay anı ve sonrası hakkında bilgi alarak durumlarını incelediğinin anlatıldığı raporda, "Yoğun bakımdaki hastaların büyük çoğunluğunun beyin travmasına bağlı olarak yoğun bakımda olduğu hastane yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. Yaralanmaların çoğunlukla bombanın etkisini artırmak için kullanılan, bombanın içindeki bilyelerden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Durumu daha hafif olan yaralıların tedavilerinin ise hastanelerin Acil Servisinde sürdürüldüğü gözlemlenmiştir." deniliyor.

"OLAY YERİNDE HERHANGİ BİR GÜVENLİK KAMERASI MEVCUT DEĞİL"

Yapılan temaslarda CHP heyetine olay anında yapılan herhangi bir güvenlik kaydı olmadığının belirtildiğinin aktarıldığı raporda, "Mevcut mobese kameraları olay yerini görmemekte, olay yerini gören Kültür Merkezi kameraları ise olay anında çalışmamaktadır. Toplumsal infiale neden olan bu tip olaylarda güvenlik kameralarıyla ilgili daha önce de çeşitli sorunlar yaşanmıştır. Bu sorunların birçok olayda tekrarlanıyor olması düşündürücüdür." ifadesine yer veriliyor.

"OLAYDA KULLANILAN PATLAYICILAR, DİYARBAKIR'DAKİ TERÖR SALDIRISINDA KULLANILANLA BENZERLİK GÖSTERİYOR"

Heyetteki milletvekillerinin Cumhuriyet Başsavcısını ziyaretinde kendilerine, ölü sayısının 31 olduğu ve olayın canlı bomba ile gerçekleşmesi ihtimalinin kuvvetli olduğunun ifade edildiğinin dile getirildiği raporda, "Olay yerinde hayatını kaybedenlerin cesetleri incelendiğinde bu 31 kişiden birinin bombanın etkileri itibariyle canlı bomba olabileceğinin düşünüldüğü belirtilmiştir. Patlayıcının C4 ve TNT ile hazırlanmış ve etkisini artırmak amacıyla bilyeyle güçlendirilmiş bomba olduğunun, Diyarbakır’daki saldırıda kullanılan patlayıcılara benzerlik gösterdiğinin tespit edildiği, delil tespit işlemlerinin 25 kişilik kriminal ekiple devam ettiği, mevcut verilere ve bombanın türüne göre saldırının IŞİD tarafından gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu ifade edilmiştir." tespitlerine değiniliyor.

"BÖLGESEL BİR TEHDİT OLARAK IŞİD"

Bölgesel bir tehdit olarak IŞİD hakkında da bilgi verilen raporda, Şubat 2013-Haziran 2015 tarihleri arasında gerçekleşen IŞİD bağlantılı olaylar ve eylemler anlatılıyor:

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.