Çarpılan halk oldu?

Hazine Bakanı TV ekranlarını geziyor, aklı sıra halkı döviz kurunun yükselişi ve düşüşü ile ilgili ikna etmeye çalışıyor, ya da ikna ettiğine inanıyor. Ezbere konuştukları için de sürekli hata yapıyorlar. Döviz istikrarsızlığında çarpılanın kim olduğunu soruyor bakan, sonra kendi sorusunu cevaplıyor, ‘Elbette ki küçük yatırımcı’ diyor.

Büyük yatırımcıya ne olur?

Bir gecede yüksek fiyatla ellerindeki dövizleri TL’ye çeviren büyük, büyük yatırımcılar, kasalarını büyük, büyük paralarla doldurdular. Ertesi gün düşüşle birlikte büyük, büyük paralarını garantiye aldıkları gibi, kazandıklarını büyük, büyük düşüş gösteren dövize yatırdılar, yüzde elli gibi eşi benzeri görülmemiş kazanç rakamını hanelerine yazdılar.

Hepimizi çarptılar,

Ülkeyi çarptılar,

Devleti çarptılar,

Halkı çarptılar.

ABD’de olsa bunların tamamı ‘organize suç örgütü’ muamelesi görür, toplu yargılanmaya tabi tutulurlardı, haksız kazancın yanı sıra, kazandıklarının vergisini kaçırdıkları için yargılanır, ömür boyu da hapis yatarlardı.

Büyük yatırımcıya ne olur ki?

Çarpılan elbette ki küçük yatırımcı olacak, halk olacak.

Çarpana da kar olarak kalacak!

Döviz kurunun yükselişi ile birlikte tırmanan fiyatlar niye düşmüyor diye soruyor yurttaş. Satıcılar haklı, yüksek fiyattan aldıkları malları düşük fiyatla satamayacaklarını ifade ediyorlar. Ellerindeki mallar bittikten sonra, düşük fiyatla alım yapmaları gerekiyormuş, doğru.

Akaryakıt fiyatlarında indirim var, pompa satışına yansımıyor. Vatandaş zamlı rakamlara devam ediyor, ÖTV-KDV üzerinden gerçekleşen indirim ‘hop’ kasaya. İndirimin vatandaşın cebine bir faydası yoksa fiyat düşüşünün neyine sevinelim.

‘Çakma düşüş’ ün halka bir faydası yok.

‘Üçkâğıt ekonomisi’ sistemine hoş geldiniz, yola devam.

128 milyar dolar’ nerede sorusu hala soruluyor iken, cevabı da alınmamış iken, döviz yükseliş ve düşüşü ile ilgili 7 milyar dolar sorusu sorulmaya başlandı.

Çökmeler milyar dolarlar düzeyinde velhasıl.

Çarpılmaya devam!

Seçim ne zaman ise, artık bilemiyoruz, galiba o tarihe kadar çarpa, çarpa yola devam edecekler. O güne kadar halkın ayakta kalmaya takati olursa ne ala. Daha şimdiden halkın, hatta topyekûn ülkenin takatten düştüğünü görebiliyoruz.