Çandar: “Umut hakkı harekete geçmeli, Öcalan’ın koşulları değişmeli”

Çandar: “Umut hakkı harekete geçmeli, Öcalan’ın koşulları değişmeli”
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, TBMM’de görüşülmekte olan Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’ne ilişkin Genel Kurul’da söz aldı.

TİGRİS HABER - TBMM Genel Kurulu’nda Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’ne ilişkin söz alan Çandar, sözlerine Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına değinerek başladı. Bu çağrıyla beraber yakın süreçte iç barış döneminin başlayacağını vurgulayan Çandar, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmelerine de atıfta bulunarak “Dikkat edelim, önümüzde bir iç barış döneminin kapısı açılıyor, buna zarar vermeyelim. Her türlü antidemokratik uygulamadan ve bu çerçevede de her türlü antidemokratik kanun teklifinden uzak duralım, bunları geri çekelim ve her birimiz önümüzde açılacak barış kapısının açılmasına destek verelim” diye konuştu.

Çandar’ın konuşmasından satır başları şöyle:

*Tarihi nitelikte bir döneme adım atmış bulunuyoruz. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ yapıldı. Bu çağrının -tümü önemli ama- iki önemli bölümünü özellikle dikkatinize getiriyorum. “Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.” Bu paragraf, Kürt-Türk kardeşliğine vurgu yapan paragraf. Çağrının sonunda da “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin, gönüllü olarak yapacağı gibi” diyerek, tüm grupların silah bırakması ve PKK’nin kendini feshetmesi çağrısında bulundu. Bu tarihimizde ilk kez, Süleyman Demirel’in tanımlamasıyla “29. Kürt İsyanı”nın bastırılmadan, ezilmeden, gönüllü olarak, başlatanlar tarafından sona erdirilmesi ve nokta konulması anlamına geliyor ve bir ilk barış döneminin başlangıcını ifade ediyor.

*Bu çağrı yapıldıktan hemen sonra Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, “27 Şubat 2025 tarihinde DEM Heyeti tarafından kamuoyuna okunan ve İmralı'da kaleme alınan açıklama baştan sonra değerli ve önemlidir" demiştir. "Kandil'den yapılan açıklamalar bu çağrıyı destekleyici ve tamamlayıcı özelliktedir, nitekim memnuniyet vericidir" demiştir. Hemen arkasından Sayın Cumhurbaşkanı, yaptığı açıklamada "Dün itibarıyla artık yeni bir sayfaya geçilmiştir. Bu kritik dönemin alay-ı vala ile değil, sükunetle, serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz" demiş ve “Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir” tespitinde bulunmuştur.

*Hâl bu iken; hukuk zemini ve siyaset, demokratik siyaset gerekliliği ortadadır. Ve buradan hareketle yine Sayın Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024 tarihinde yaptığı konuşmada gündeme getirdiği: Umut hakkının harekete geçirilmesi, Abdullah Öcalan'ın bulunduğu koşulların değiştirilmesi ve silah bırakma ve PKK'nin feshi gibi tarihî adımların atılmasında rol oynayabilmesinin önü açılmalıdır. Bu ne demek oluyor: Her türlü antidemokratik girişimden zamanın ruhu itibarıyla vazgeçmemiz gerekliliğini ifade ediyor.

*Her türlü antidemokratik uygulamadan ve bu çerçevede de her türlü antidemokratik kanun teklifinden uzak duralım, bunları geri çekelim ve her birimiz önümüzde açılacak barış kapısının açılmasına destek verelim.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.