'Bölge milliyetçi söylemi kabul etmez'

'Bölge milliyetçi söylemi kabul etmez'
YSK’nın seçime girecek partiler arasında gösterdiği HÜDA PAR’dan seçime girme yeterliliği olan tüm partilere mesaj geldi.

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, şu ana kadar hiçbir partiden ittifak teklifi almadıklarına dikkat çekerek,”Kapımız ittifaklar dahil her türlü görüşme ve istişarelere açıktır” dedi. Doyar, AK Parti’nin MHP ile ittifak yapmasının bölgede tepki ile karşılandığını da ifade ederek parti olarak milliyetçi tutumlara karşı olduklarının altını çizdi. Doyar,”Bölgemiz milliyetçi söylemlerden pek hoşlanmaz. Haliyle milliyetçi söylemlerin burada olumsuz yansımaları oluyor. AK Parti hükümeti MHP ile ittifak ettikten sonra milliyetçi tavır ve söylemler içine girdi” dedi.

 ‘İlkelerimizle ters düşen ittifakta olmayız’

Doyar,”Adil olmayan baraj ve seçim sistemi partileri ittifak yapmaya zorluyor. Bizim de parti olarak görüşmelerimiz devam ediyor. Görüşmeler ve istişareler konusunda kapılarımız herkese açıktır, bu çağrıyı seçime girme yeterliliği bulunan tüm partilere çağrıda da bulunabiliriz. Şu ana kadar bize gelen bir ittifak teklifi yok. Hiçbir parti ve oluşum hakkında peşin hükümlü değiliz. Bu konuda duygusal reflekslerden ziyade ilkelere önem veriyoruz. Biz İslami referans alam bir hareketiz. Toplumun tüm kesimlerinin faydasını önemsiyoruz. Menfi değil, toplumun faydasını düşünüyoruz.  Toplumun kültürel, maddi, manevi ve içtimai yararını önceliyoruz. Bunlara muhalefet etmeyecek, zarar vermeyecek tüm çalışmalara varız. Teklif kimden gelirse gelsin ilkelerimizle ve toplumun menfaatine ters olacak hiçbir ittifakın, oluşumun içinde olmayız. İsterse bunun adı ittifak olsun, isterse başka şey olsun biz yer almayız.” dedi.

‘Cumhurbaşkanı adayımız henüz belli değil’

Parti olarak 8 İl’de seçimlere gireceklerini ancak Cumhurbaşkanlığı için belirledikleri bir aday olmadığını ifade eden Doyar, HDP ile ittifak yapmalarının da şu an için söz konusu olmadığını aktardı. Doyar,”Cumhurbaşkanlığı adaylığı için iç mekanizma çalışmalarımız, iç işleyişimiz devam ediyor. Kendi içimizde görüşmelerimiz, istişarelerimiz sürüyor. Şu an için belirlediğimiz bir adayımız yok. Ya kendi adayımızla seçime gireceğiz ya da ilke olarak yakın bulduğumuz, mutabık kaldığımız her hangi bir adayı destekleyeceğiz. HDP ile bugüne kadar bir görüşmemiz olmadı. Bize yansıyan bir görüşme de yok. Biz şu anda sadece seçim çalışmalarımıza yoğunlaşmış durumdayız. 81 İl’de tüm teşkilatlarımızla 24 Haziran’da seçimlere katılacağız.” diye konuştu.

‘OHAL ortamında seçime gidilmemeli’

Doyar, OHAL ortamında seçimlere girilmesini doğru bulmadıklarını da anlattı. 15 Temmuz süreci nedeniyle OHAL’ın haklılık payı olduğunu ancak şu anda buna gerek olmadığını ifade eden Doyar,ş öyle konuştu ;”15 Temmuz ihanet ve darbe süreci olduktan sonra hükümet OHAL’ı ilan etti. O süreç biraz da bunu gerektirdi. Ancak sonraki süreçte OHAL’ın uzatılmaması gerektiğini defalarca basın açıklamalarımızla ve yaptığımız toplantılarda dile getirdik, bu konuda hükümete çağrıda bulunduk. Her ne kadar hükümet ve  sayın cumhurbaşkanı, OHAL’ın halkın günlük yaşantısına yönelik olumsuz yansıması olmayacağını dile getirmesine rağmen böyle olmadığını görüyoruz. Menfi tesirlerini hepimiz hissediyoruz. OHAL kesinlikle kalkmalı. Seçime olumsuz etkileri olacak. Elbette partilerin seçim çalışmalarına olumsuz etkileri oluyor.”

‘Hükümet, erken seçim yok diyordu. Peki ne değişti?’

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, erken seçimin zamanlaması için de çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Seçim kararının alel acele alınmasının manidar olduğunun altını çizen Doyar,”15 Temmuz darbe girişiminden sonra taşlar yerinde oynadı. Bir çok alanda dengeler değişti. Ondan sonra yasa değişikliğiyle beraber Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getirildi ve 2019 için seçim kararı alındı. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri Kasım 2019’da, belediye seçimleri de Mart 2019’da yapılacaktı. Referandumda böyle karar alındı. Şartlar bilindiği halde cumhurbaşkanı her defasında seçimlerin zamanında yapılacağını, erken seçim olmayacağını dile getirdi. Aslında bunları söylerken erken seçim için var olan şartların haiz olduğunu kendileri de biliyordu. Hepimiz de bunları biliyor ve görüyorduk. Fakat her defasında böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirttiler. Ne var ki hükümetle beraber hareket eden MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamasıyla her şey değişti. Bir gün sonra Cumhurbaşkanı 24 Haziran için karar aldıklarını açıkladı.

‘Hükümet, kendi şartlarından dolayı seçim kararı aldı’

 Biz aslında erken seçim kararı bekliyorduk ancak bu kadar erken, kısa sürede olacağını düşünmemiştik. En erken Kasım ayı olur diye düşünüyorduk. 24 Haziran bizim için de sürpriz oldu. İktidar partisi ve ittifak ettiği partinin erken seçimle ilgili daha önce hazırlık yaptığı, şartların münasip olmasını değerlendirdikleri görülüyor. Nedir seçime zorlayan şartlar? Cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki sıkıntılar. Hükümetin işleyişi ve karşılaştığı sıkıntılar, Avrupa ile olanlar sorunlar ve Suriye’de cereyan eden hadiseler, oradaki operasyonlar. Hükümet, bunların olumsuz etkilerinden bir nevi kurtulmak adına erken seçim kararı aldı diye düşünüyoruz.

‘Eşit şartlarda hazırlanma imkanı yok’

Fakat bu kararın kendilerinden başka hiçbir partiye çalışma imkanı, fırsatı yaratmayacak şekilde alel acele alınması manidardır. Zaman açısından çok sıkıntılı oldu. Bir çok parti ve aday kendisini, yapmak istediklerini kamuoyuna anlatma imkanı bulamayacak. Diğer partilerin hak ettikleri çalışmaları yapma imkanları ellerinden alma gibi bir pozisyon oluştu. Netice itibarıyla adil bir karar olmadı zaman açısından. Her ne kadar bu değerlendirmeleri yapıyor olsak da öyle veya böyle parti olarak 81 İl’de seçimlere gireceğiz. Daha önce erken seçimi öngördüğümüz için hazırlıklarımız, çalışmalarımızı yapıyorduk. Bu konuda haksızlığa uğradığımızı halkımıza anlatıp seçimde başarılı olmak için elimizden geleni yapacağız. İnşallah sıkıntımız olmayacak.” dedi.

‘Bölge halkı milliyetçi söylemleri kabul etmez’

Doyar, AK Parti’nin MHP ile ittifak yapmasının bölgede tepki ile karşılandığını da ifade ederek parti olarak milliyetçi tutumlara karşı olduklarının altını çizdi. Doyar,”Ak Parti nihayetinde hükümettir. Onun yaptığı icraatlar, onun söylemleri ve onun verdiği mesajlar diğer partilerden daha farklıdır. Çünkü hükümettir, nihayetinde devleti idare etmektedir ve dolayısıyla tüm bunlar toplumun bütün kesimlerine, işleyişine doğrudan yansımaktadır. Ak Parti, daha önce muhafazakar kesimden oy alıyordu, şimdi de alabilir, bu ayrı bir şey. Fakat bölgemiz milliyetçi söylemlerden pek hoşlanmaz. Bölgemiz bu konuda kendisini mağdur görüyor. Haliyle milliyetçi söylemlerin burada olumsuz yansımaları oluyor. AK Parti hükümeti MHP ile ittifak ettikten sonra milliyetçi tavır ve söylemler içine girdi. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok.

‘Milliyetçilik ayrıştırmaya yol açıyor’

 Milliyetçiliğin menfi tesirleri, etkileri vardır. Toplumun her kesimine aynı şekilde menfi olarak yansımaktadır. Nihayetinde milliyetçilik söylemi bu açıdan kabul görmemektedir. Bunun olumsuz yansımaları elbette olacak. Bu konuda biz daha önce defaatla basın açıklamalarımızda ve salon toplantılarımızda etkinliklerimizde dile getirmişiz. Milliyetçi söylemler ve tavırlar ayrıştırıyor. İnsanlarımız bunları kabul etmiyor, tasvip etmiyor, bu yüzden milliyetçi tutum ve tavırlardan  vazgeçilmelidir. Daha birleştirici, kucaklayıcı, toplumun tüm kesimlerini kucaklayıcı söylem ve tutumlar sergilenmelidir. Bunu yıllardır söylüyoruz, halen de aynı şeyleri söyleme ihtiyacı hissediyoruz. Milliyetçi tutum ve söylemleri iyi görmüyoruz, olumlu yaklaşmıyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘Bazı kesimler Erdoğan’a karşı Gül’ü koz kullanıyor’

Doyar, son günlerin gündem konusu olan Abdullah Gül konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Bazı kesimlerin,”Erdoğan gitsin kim gelirse gelsin” mantığı ile hareket ettiğini ve bu yüzden Gül’ün ismi üzerinde uzlaşmaya çalıştığını vurgulayan Doyar,”Bunlar arayışlardır. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan bazı partiler tarafından kabul görmeyen bir şahsiyettir. Cumhurbaşkanı ve AK Parti hükümetinin düşürülmesi gerektiğini söyleyen, savunan partiler. Bu partiler bir ittifak arayışı, güç birliği arayışı içinde olup cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’yi düşürme çabası içindedir. Abdullah Gül ismi bu arayışların neticesidir. Mesela niye Abdullah Gül diyorlar, çünkü toplum tarafından belki oy alabileceğini düşünüyorlar. Destek görebilecek insanlar üzerinde ittifak ediyorlar ki daha geniş yelpazeye hitap edebilsinler. Nihayetinde siyasi mücadeledir. Diğer taraf da bunlara müsaade etmemek, alanları daraltmakla meşgul iken bunlar Abdullah Gül ve benzeri isimler üzerinden arayış içindedir. Abdullah Gül olur mu olmaz mı bilemeyiz ancak şunu biliyoruz ki onun ismi üzerinde ciddi hesaplar ve çalışmalar var. Meral Akşener ne kadar kabul eder bilmiyoruz ama sanırım Abdullah Gül üzerinden önemli bir plan görünüyor.” şeklinde konuştu.

‘HDP-CHP ittifakı bizim için sürpriz olmaz’

Doyar, olası HDP-CHP ittifakını da ihtimal dahilinde gördüklerini kaydetti. Doyar,”Türkiye’de örneği yaşanmamış bir hadise değil. Daha önce CHP kökenli (her ne kadar ismi SHP olsa da) böyle bir ittifak çalışması oldu. Şu anki HDP, o zaman başka isimlerle başka siyasi partilerin listelerinden bağımsız milletvekilleri yoluyla ittifaklar yaptı. Böyle ittifakların olduğunu biliyoruz. Aykırı bir şey değil. Son derece mümkün gördüğümüz bir olaydır. Fakat burada şu var, belki bunu dikkate almak lazım. HDP’nin mevcut konumunda, hükümetin tutumundan dolayı belki biraz çekingeler var ama bunlar aşılırsa (ki bunlar mümkündür) bunlar olabilir. CHP-HDP ittifakını mümkün ve olağan görüyoruz.” dedi.

Saffet AZBAY-ÖZEL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.