Bilgen: Hükümet savaş suçları mahkemesinde yargılanabilir

HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, katliamın hükümetin savaş suçları ile ilgili mahkemelerde yargılanmasına sebep olacak nitelikte olduğunu vurguladı. Topluma da katliamlardan hesap sorma çağrısı yapan Bilgen, "Ekmek aldığımızda ödediğimiz KDV, bomba olarak sivillerin hayatına mal oluyorsa bunun hesabını sormak da tüm herkesin sorumluluğundadır" dedi.

2011 yılında Roboski'de 34 sivili bombalayarak katleden AKP hükümeti, katliamın üzerinden 4 yıl sonra, tekrar devreye koyduğu çözümsüzlük ve savaş konsepti çerçevesine bu kez de Kandil'in Zergelê köyünde yine köylüleri savaş uçakları ile bombalayarak 1'i hamile kadın 8 köylünün katledilmesine sebep oldu. Roboski katliamını "kaza" olarak açıklayan ve sorumluların açığa çıkmaması için her yolu deneyen devlet, bu kez de Kandil'de gerçekleştirdiği katliamın üstünü "siviller yoktu teröristler bombalandı" yalanıyla örtme çabasına girdi. Sorun Kürt sorunu olunca tarafı koşulsuz şartsız iktidarın yanı Türk medyasının tavrı da Roboski'den bu yana değişmedi. Roboski'de 34 yurttaşın katledilmesine 24 saat tepkisiz kalan ardından da resmi açıklamaların propagandasını yapan medya, Zergelê katliamının ardından da sustu ve saatler sonra devletin "öldürülenler örgüt mensubu" manipülasyonunun propagandasına başladı.

Roboski katliamı daha aydınlatılmamış ve failler yargılanmamışken devletin imza attığı Zergelê katliamını ve katliamın ardından hükümetin ve medyanın tutumunu Roboski'ye adalet talebiyle 2012 yılında kurulan ve mücadelesini sürdüren Roboski İçin Adalet Girişimi'nden HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen DİHA'ya değerlendirdi.

'Katliamın savaş suçu açısından mutlaka bir karşılığı olacaktır'

Katliamın Roboski'yle benzer bir çok yanının bulunduğunu belirten Ayhan Bilgen, Roboski katliamının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen faillerin yargılanıp, adaletin sağlanmamış olmasının Zergele katliamına da zemin hazırladığını söyledi. Katliamın Türkiye'nin yaptığı sınır dışı operasyonda gerçekleştiğini ve iç hukuktaki karşılığının farklı olacağını dile getiren Bilgen, bu operasyonun da hükümetin sorumluluğunda gerçekleştiğini ve savaş suçları, uluslararası insancıl hukuk açısından da bir karşılığı olacağını söyledi.

'Hesap sormak tüm toplumun sorumluğudur'

Bilgen katliamın, hükümetin savaş suçları ile ilgili mahkemelerde yargılanmasına sebep olacak nitelikle olduğunu vurguladı. Katliamın sorumlularının açığa çıkartılması ve yargılanması noktasında hem Irak Merkezi Yönetimi ve Federal Kürdistan Bölgesi yönetiminin hem de ödediği zorunlu vergilerle sivillere bomba yağdırılan Türkiye toplumunun net bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade eden Bilgen, bu katliamın hesabını sormanın herkesin sorumluluğunda olduğunu söyledi. Bilgen, "Sonuçta o bombalar hepimizin ödediği zorunlu vergilerden gidiyor. Ekmek aldığımızda ödediğimiz KDV, bomba olarak kurşun olarak sivillerin hayatına mal oluyorsa bunu denetlemek, bunun hesabını sormak da tüm herkesin sorumluluğundadır" diye konuştu.

'Medya 90'lı yılların tutumuna düşmemeli'

Katliamın ardından medyanın tutumunu da eleştiren Bilgen, medyanın Ardahan'da yaşananlarda, Ağrı'da yaşanan infazda aldığı tutumu Zergelê katliamı karşısında da sürdürdüğünü söyledi. İç kamuoyunu bu yolla yanıltmanın mümkün olabileceğini fakat dünya kamuoyunun tümden yanıltılamayacağını kaydeden Bilgen, medyanın da kaos ortamında "muhatabıma ne kadar zarar verirsem kardır" mantığıyla sınırsızca, hukuksuzca hem içeride hem sınır dışında operasyon yapan hükümete ilişkin tutum alırken, 1990'lı yıllarda içine düştüğü ve medyanın saygınlığını dibe vurduran tutumundan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

'Bir daha böylesi katliamlar olmaması için toplumsal duyarlılık gerekiyor'

Toplumun hem Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri ve mağdurları ile dayanışma içinde olması hem de Zergelê katliamı için duyarlılık göstermesi gerektiğini vurgulayan Bilgen, Türkiye'nin bundan sonra bu denli büyük savaş suçlarını işleme hakkını kendinde bulmasına fırsat verilmemesi için toplumsal duyarlılık yaratılması gerektiğini söyledi. Batı Şeria'da iki gün önce henüz 18 aylık olan bir bebeğin ölümüyle sonuçlanan Filistinlilere ait bir evin kundaklanması olayına haklı tepkisini yükselten Türkiye kamuoyunun, bu katliamlar karşısında da sessiz kalmaması gerektiğini belirten Bilgen, "Bu konuda da mutlaka hem mevcut kampanyalar içerisinde bunu gündemleştirmek hem de buna özgü bir inisiyatif ortaya koymak gerekir" dedi.