Barış elçisinin kemiklerini sızlatan vefasızlık!

Bölgede birçok kan davasını barışla sonuçlandıran merhum Hacı Sait Şanlı’nın yaptığı çalışmaları kendisi yapmış gibi gösterip Diyanet’ten bu konuda ödül alan Yahya Kamçı’nın tutumu Şanlı ailesinin tepkisine neden oldu. “Barış Elçisi” lakaplı Hacı Sait Şanlı’nın oğlu İsmail Şanlı,”Bu saygısızlık ve vefasızlık rahmetli babamın kemiklerini sızlatmıştır. Diyanet yapılan hatayı kabul etmesine rağmen bugüne kadar gereğini yapmamıştır. Bu da en az bu şahsın tutumu kadar üzücüdür” dedi.

Nobel barış ödülüne adaydı

448 kan davası, 97 kız kaçırma ve 196 yaralamaya bağlı husumeti barışla sona erdirince 2006 yılında Fransız Haber Ajansı (AFP) tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Hacı Sait Şanlı,10 yıl önce hayatını kaybetti. 65 yaşında hayatını kaybeden Hacı Sait Şanlı, geride ise gurur dolu bir yaşam ve barışmasına vesile olduğu binlerce insanın dualarını bıraktı.

“Güneydoğu’nun Barış Elçisi” olarak haklı bir unvan kazanan Hacı Sait Şanlı’nın yaptığı barış çalışmalarını kendisi yapmış gibi göstererek Diyanet’ten ödül alan Yahya Kamçı’nın tutumu, hem merhumun ailesini hem de sevenlerini ve bölge halkını üzdü.

“Hatayı kabul ettiler ama gereğini yapmadılar”

Hacı Sait Şanlı’nın vefatından sonra yeniden şekillendirilen  “Barış Komisyonu’nda yer alan Kamçı, tepkiler üzerine ödülü İl Müftülüğü üzerinden Diyanet’e teslim etti ancak bu durum Şanlı ailesinin tepkisini dindirmeye yetmedi.

 Hacı Sait Şanlı’nın oğlu İsmail Şanlı,”Bu saygısızlık ve vefasızlık rahmetli babamın kemiklerini sızlatmıştır. Diyanet yapılan hatayı kabul etmesine rağmen bugüne kadar gereğini yapmamıştır. Bu da en az bu şahsın tutumu kadar üzücüdür” diyerek hem İl Müftülüğü’nü hem de babasının emeğini kendisine mal etmeye çalışan Kamçı’yı eleştirdi.

“Babam bu yolda hayatını feda etti”

Babasının hayatını kan davalarının barışla sonuçlandırılmasına adadığını belirten İsmail Şanlı,”Rahmetli babam 70'li yıllardan itibaren kendini barıştırmak uzlaştırma insanların arasını bulmak ve ıslah etmek için adeta kendini feda etmiştir. Kuran-ı Kerim'de sulhun ve barışın ne kadar önemli görev olduğu hepimizin malumudur. Rahmetli baban bu bilinçle ömrünün yaklaşık 30 yılını bütün maddi imkanlarımda seferber ederek toplumsal huzuru sağlamak için büyük mücadeleler verdi. Başta memleketimiz olmak üzere bütün bölge hatta ülkemiz daha da ileri gidersen uluslar arası kuruluşlar bunun şahididir” dedi.

“Babam kan davasını çözmek isterken vefat etti”

Babasının 700’e yakın kan davasını barışla sonuçlandırarak bu konuda bölgenin umudu haline geldiğini anlatan İsmail Şanlı, Nobel Barış Ödülü için de çalışmalar yapıldığını anımsattı. İsmail Şanlı,,”Babam vefat ettiğinde nitekim dönemin Başbakan'ı şimdiki Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan bizzat beni arayarak taziyelerini bildirmişlerdi.Uluslar arası kuruluşlar Nobel barış adaylığı için babamla görüşmeler yapmışlardı .Bu 30 yıl süre zarfında rahmetli babam yaklaşık 700 davayı barışla sonuçlandırmıştır.Tabii ki bu mücadelede babam yalnız değildi ekiple çalışırdı. Özellikle bölgenin alimleri, kanaat önderleri, bilim ve tıp insanları gibi dönemin idarecileri amirleri ile beraber hareket ederdi. Bu olay barış komisyonuna yer alan ve emek veren tüm şahsiyetleri yaralamıştır. Çünkü yapılan bu barışlarda ekibin ciddi bir katkısı olmuştur. Zaten babam vefat etmeden bir ay önce yine bir barış görüşmesinde rahatsızlanarak hastanede tedavi edilirken hakkın rahmetine kavuştu” ifadelerini kullandı.

“Biz tepki gösterdik, ödülü iade etti”

Yahya Kamçı’nın 1174 davayı barışla sonuçlandırmış gibi lanse ederek ödül için Diyanet’e başvurduğunu ve Diyanet’in de bu ödülü verdiğini anlatan İsmail Şanlı, tepkiler üzerine ödülün geri alındığını ancak babasının anısına verilmesi gereken ödülün verilmediğini söyledi. Şanlı,”Babamın vefatından sonra abim ve aynı komisyonu babamızın bu misyonunu devam ettirmek için aynı komisyonu oluşturdular. Bu komisyonun içinde sekreterya işlerine bakan öğretmen Yahya Kamçı da vardı. Bu arkadaşımız 2017 yılında Diyanet iyilik ödülünü almak için bu komisyona haber vermeden ve bu komisyondan gizli tutarak , babamın yaptığı barışları 1174 göstererek bütün bu Barışları kendisinin yaptığını söyleyerek başta Diyanet İşleri Başkanlığı  gibi saygın bir kuruma olmak üzere herkesi yanıltarak ödülü almıştır .Bunu duyduğumda hemen dönemin il müftüsü şimdiki Diyanet İşleri Başkan  yardımcısı Burhan İşleyen’i arayarak bunun doğru bir bilginin olmadığını yalan olduğunu ve dava açacağımı söyledim .Sayın  müftümüz bu arkadaşa niye böyle yaptığını soruyor o da pişman olduğunu yanlış yaptığını söyleyerek ödülü müftülüğe geri bırakarak özür diledi.

“Mahkemeye başvuracağım”

Müftü bey davadan vazgeçmemi istedi. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi saygın bir kurumun adı geçtiği için vazgeçtim ve durumu Diyanet İşleri Başkanlığı’na bildirdim. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez bizzat beni arayarak üzgün olduklarını bu işi mutlaka düzelteceklerini bana söyledi ama maalesef düzeltmediler. Bu arada babamın arkadaşları ve komisyonu kanaat önderleri bu konu üzerine hep rahatsız olduklarını bunun kabul edemeyeceklerini ne zaman düzelteceklerini hep soruyorlar, 2018 iyilik ödüllerinde bunu düzelteceklerini bekledim yine düzeltmediler bu barışlarda emeği geçen akrabalarımız ve babamın arkadaşları sürekli halktan tepkiler aldıklarını insanların bu aldatmadan ve bu emek hırsızlığından huzursuz olduklarını bana serzenişte bulundular. Baskılar üzerine açıklama yapma ihtiyacı duydum. Ve mahkemeye başvurmaya karar verdim” ifadelerini kullandı.

“Bir yılda 1174 davayı nasıl çözmüş?”

Bu olayın babasına büyük bir saygısızlık ve vefasızlık olduğunun altını çizen Şanlı,”Sizlerin aracılığıyla ben bu arkadaşa soruyorum neden bu yanıltmaca ödülü aldığından bu yana yani 1 yıldır yaptığı barışlardan söz etmemiş hiçbir sosyal mecrada sözde yapmış olduğu abartarak söylediği 1174 barışları sözde yapmış olduğu barışları gündeme getirmemiştir. Bu arkadaşımızın yaşı ve tecrübesi ne ki ? Babam ve komisyonu din adamları bölge kanaat önderleri idareciler mülkü amirler ile beraber yaptığı yaklaşık 700 barışı 30 yılda yapmıştır. Kendisinin yaşı ne ki 1174 barışı yaptığını söyleyerek Diyanet İşleri Başkanlığı  ve bu komisyonu kandırdığını sanarak abartarak söylediği bu barışları nasıl yaptığını açıklamasını istiyoruz. Ve yaklaşık bu ödülü alalı 1 yılı aşmıştır bu yıllık süre zarfında 1 tane barış yapmışsa sizlerin aracılığıyla açıklamasını istiyorum” dedi.