Avukat ama baba mesleğini seçti

Restorasyon işlemleri bitmek üzere

Tarihi Diyarbakır Ulu Camii'nde 40 yıl imamlık yapan babası Molla Ali Mülayim'den sonra 16 yıldan bu yana aynı görevi sürdüren Ulu Camii Baş İmam Hatibi Avukat Mehmet Emin Mülayim, tarihi camide gazetemize konuştu. Yaklaşık 6 yıl önce başlayan restorasyon işlemlerinin bitme aşamasına geldiğini belirten Mülayim, “Restorasyon işlemlerinin tümü bittiğinde caminin tüm farklılıkları daha güzel görünecektir” dedi.

Özellikle Cuma namazında dolup taşan camiye insanların neden ilgi ve alaka gösterdiklerine ilişkinde konuşan Mülayim, “Bütün camiler Allah’ın evleridir. Ancak bu mekan diğer camilerden farklı. Çünkü Ulucami İslam Aleminin 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul ediliyor. Manevi yönü çok büyük. Yine kentin en büyük camisidir. Dolayısıyla insanların bu tarihi yapıya değer vermesi önemlidir. Camimizde okunan hutbeler ile diğer camilerde okunan hutbe konusu aynıdır. Ama hepsinin kendisine göre bir yorum getirme biçimi vardır. Biz hutbelerimizde bölgemizin ve kentin ekonomik, sosyal, dinsel ve diğer konularda insanları bilinçlendiren bir dille gelişmeleri anlatıyoruz. Cuma müminlerin bayramıdır” dedi.

Babasını kırmadı imamlığa döndü

İmam Hatip Lisesi ve Azerbaycan’da İlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Diyarbakır'a geldiğini belirten Mülayim, daha sonra Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirerek, bir süre avukatlık yaptığını söyledi. Babasının yanında bir süre müezzinlik ve fahri imamlık yaptığını ifade eden Mülayim, babası Molla Ali Mülayim'in, "Minbere dön" çağrısı üzerine avukatlığı bıraktığını ve Ulu Cami'de imamlık yapmaya başladığını söyledi. Avukatlık yerine baba mesleğini seçtiğini kaydeden Mülayim, “Biz imamlık dışında cami cemaati ile de sürekli diyalog halindeyiz. Örneğin sorun yaşayan vatandaşlarımız bize aile içi, anlaşmazlık ve psikolojik konular gibi sorunların çözümü için bize dertlerini anlatıyorlar. Elimizden geldiği kadar vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bizler bir nevi devlet ile vatandaş arasında köprü görevi görüyoruz” diye konuştu.

ULU CAMİ'NİN TARİHİ

Diyarbakır'ın 639 yılında İslam dünyasının eline geçmesiyle şehrin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi (Katedral) Ulu Camiye dönüştürüldü. Eserin kilise olarak kullanılmasından önce Pagan Dönemine ait putperest mekânı da olduğu biliniyor. Anadolu'nun en eski camilerinden biri olarak kabul edilen Ulu Cami, İslam dünyasının 5.Harem-i Şerifi (Mukaddes Mabet) olarak kabul ediliyor. Caminin dört ayrı cephesi de müslümanlığın dört ana mezhebine ayrılmıştır.

Özcan YILDIZ-ÖZEL