Asgari ücret isyanı
1 Ocak 2018’den itibaren geçerli olacak asgari ücret bin 603 lira olarak açıklanırken, gerek sendikalar gerekse de çalışanlar cephesinden yeni asgari ücret her zamanki gibi beklentilere cevap vermekten uzak kaldı.
Yine açlık sınırının altında kalan asgari ücretle bir yıl daha çalışanlar yeni yılın yeni zamlarına karşı ayakta kalmanın telaşına düşecekler. AB ülkelerinde uygulanan asgari ücret rakamlarının çok çok gerisinde gerçekleşen yeni asgari ücreti Diyarbakır’da sorduğumuz çalışanlar ve esnaflar asgari ücretin sadece “ölmemeye” yettiğini belirttiler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 1 Ocak 2018'den itibaren geçerli olacak asgari ücretin bin 603 lira olduğunu açıklarken, Türkiye yeni asgari ücretle AB ülkelerinin gerisinde kaldı. Avrupa İstatistik Kurumu'nun verilerine göre AB üyesi 28 ülkenin 22′sinde 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle asgari ücret uygulanıyor. Danimarka, İtalya, Güney Kıbrıs, Avusturya, Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerde ise ulusal asgari ücret yok.
Avrupa'da 2017 Yılı Asgari Ücret Sıralaması
EUROSTAT (Avrupa Toplulukları İstatistik Ofisi) , Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki asgari ücretleri her yıl düzenli olarak duyurmaktadır. 2017 yılına ait yayımlamış olduğu istatistiklerde göze çarpan hususlar şunlardır:
Lüksemburg, 1999 Euro ile en yüksek oranda asgari ücret ödeyen AB üyesidir. AB üyesi ülkeler arasında en düşük asgari ücret, 235 Avro ile Bulgaristan'dadır. 28 Üye ülkede ortalama asgari ücret, 846 Euro'dur. En yüksek ve en düşük asgari ücret arasındaki fark 8 kattan fazladır. Danimarka, İtalya, Güney Kıbrıs, Avusturya, Finlandiya ve İsveç'te ulusal asgari ücret uygulaması bulunmamaktadır. Ülkemizdeki asgari ücret, cari döviz kuruna göre yaklaşık 358 Euro'dur.
AB ülkelerinde asgari ücretlerde sıralama şöyle: Lüksemburg; 1.999, İrlanda, 1.563, Hollanda; 1.552, Belçika; 1.532, Almanya; 1.498, Fransa; 1.480, Birleşik Krallık; 1.397, İspanya; 825, Slovenya; 805, Malta; 736, Yunanistan; 684, Portekiz; 650, Estonya; 470, Polonya; 453, Slovakya; 435, Hırvatistan; 433, Macaristan; 412, Çekya; 407, Letonya; 380, Litvanya; 380, Romanya; 275 ve Bulgaristan; 235 Euro.
Bu tabloya göre asgari ücret konusunda AB ülkeleri arasında Romanya ve Bulgaristan’ı geride bırakırken, 20 Avrupa ülkesinin ise gerisinde kalmış oluyoruz. Türk-İş’in her ay yaptığı geçim şartları araştırmasına göre ise geride bıraktığımız yılın Aralık ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1608, yoksulluk sınırı 5 bin 238 lira. Bir kişinin aylık geçim maliyeti ise 1989 lira olarak hesaplandı. Yani, buna göre 2018 yılı asgari ücreti hem açlık sınırının hem yoksulluk sınırının hem de bir kişinin geçim maliyetinin altında kalmış oldu.
Asgari ücretle çalışanlara sorduk
Biz de Tigris Haber olarak yeni asgari ücreti hem asgari ücretle çalışanlara hem de esnaflara sorduk. Asgari ücretin insanca yaşam koşullarının çok çok gerisinde kalması bir yana kıt kanaat geçinebilmek için dahi yetmediğini belirten asgari ücretliler ve esnaflar, asgari ücreti belirleyen komisyonun bu parayla kaç gün geçinebileceklerini sordular.
İşte Diyarbakır’dan asgari ücretle çalışan insan manzaraları…
‘Diyarbakır şartlarında hiç adaletli bir çalışma düzeni yok!’
Asgari ücretle çalışan Emine Kaya, işçilerin her zaman mağdur edildiğini belirterek, “Asgari ücret geçinmek için yeterli bir ücret değildir. Ev kirası, aidat, faturalar, mutfak masrafı vs. hiçbir şeye yetmez. Bugün için Gaziler’de bir ev kirası 800 TL civarında. Buna bina aidatını, elektrik, su, doğalgaz, telefon faturalarını da ekleyin zaten asgari ücret sıfırlandı demektir. Peki, insanlar ne yiyecek ne içecek, çoluk çocuk okula nasıl gidecek, servis parası, okul harçlığı ne olacak? Giyim masrafları, sosyal, kültürel faaliyetler vs. bunları bir yana bırakın insanların temel tüketim maddeleri için bile asgari ücret yetmiyor. Asgari ücrete geçim çok zor. Bu ücreti tespit eden komisyon eğer bizi düşünmüş olsaydı bugün asgari ücret daha iyi şartlarda olabilirdi. Zaten Diyarbakır şartlarında hiç adaletli bir çalışma düzeni yok. İşçi her zaman mağdur durumda” dedi.
‘Asgari ücrete nasıl geçindiğimizi bir biz bir de Allah bilir’
Temizlik işçisi Doğan Ayaz, asgari ücret zammına ilişkin şunları söyledi: “39 yaşındayım ve bugüne kadar hep asgari ücrete çalıştım. Asgari ücreti belirlemek için uzun süren toplantılar yaptılar ama sonuç yine hüsran. Asgari ücrete yaklaşık 200 TL zam yapıldı ancak bu yeterli değil. Ülkede açlık sınırı, yoksulluk sınırı belli, bunların altında işçilere verilen hiçbir rakam yeterli olmaz. Asgari ücrete nasıl geçindiğimizi bir biz bir de Allah bilir. Asgari ücreti tespit edenlerin halimizi bilmediği ortada. Evimin kredisine 600 TL ödüyorum. Doğalgaz, elektrik, su, telefon faturalarını derken her ay eksiye düşüyorum. Borçlanarak yaşıyoruz. Aileden, akrabalardan, komşulardan 50- 100 TL derken aybaşını ancak getiriyoruz. Asgari ücretin en az 2 bin 500 TL olması gerekirdi. Yoksulluk sınırının 5 bin TL’nin üzerinde olduğu bir yerde bu da az ama ne yapalım en azından açlık sınırının üzerinde bir asgari ücret olabilirdi. Yani, en azından idare ederdik ama şuan ölmüşüz, yaşamıyoruz. Asgari ücreti tespit eden komisyona sormak lazım, acaba bin 603 TL ile onlar kaç gün geçinebilirler? Ama tok açın halinden anlamaz ki! Onlar bizim nasıl yaşadığımızı bilmedikleri için bir ayda bin 603 TL gibi bir ücreti bize reva görebiliyorlar. Sormak lazım acaba asgari ücreti tespit eden komisyon üyeleri ne kadar maaş alıyorlar? Aslında TÜRK-İŞ’ten biraz umutluydum. Asgari ücret 893 TL olur diye bekliyordum ama olmadı. Her zaman olduğu gibi yine emekçiler ezildi. Ne yapalım fakir fukaranın ezilmesi kapitalizmin gerçekliğidir. Kapitalizmden insan manzaraları böyle. Zengin gittikçe zenginleşirken, fakir gittikçe fakirleşiyor. 5 yıl önceki asgari ücrete daha çok şey alabiliyorduk ama bugün asgari ücretin alım gücü iyice düştü. Geçen yıl asgari ücrete aldığınız altın ya da Dolar’ı bugün alamıyorsunuz. Geçen yıldan bu yana her şeye zam geldi. Yumurtanın kolisini geçen yıl 7- 8 TL’ye alabiliyorduk, bugün ise 13- 14 TL’ye alıyoruz. Bir koli yumurtada bile fiyat artışı ortadadır. Bütün gıda maddelerinde durum böyle, her şey yüzde 40- 50 zamlandı. Asgari ücrete 200 TL zam gelmiş gelmemiş ne fayda. Bakın şuan telefonumda kontör yok, ödemeli arama yapmak zorunda kalıyorum. Maaşı bekliyorum ve kalırsa kontör yükleyeceğim. Bu şekilde nasıl gidecek bilmiyorum ama bence böyle çok zor, daha fazla böyle gitmez.”
‘Ayrıca asgari ücreti belirleyenler bu paraya geçinebilirler mi?’
İşsiz gençlerden Rıdvan Peraçi, asgari ücretle bekar olarak bile geçinemediğini belirterek, “28 yaşındayım ve şuan işsizim. İşsiz kalmadan önce bin 405 TL’ye çalışıyordum. Bugün çalışıyor olsaydım bin 603 TL alacaktım. Tabii şuan zamlı haliyle de olsa asgari ücretle geçim olmaz. Asgari ücretle çalıştığım zamanlarda ay sonunu getiremiyordum. Ben evli olmadığım halde geçinemiyordum, evli olan, çoluk çocuğu olanlar bu ücretle nasıl geçiniyor anlayamıyorum. Asgari ücretin en azından 2 bin 250 TL olması lazım. Yani, böyle olursa ahım şahım bir geçim olmaz ama en azından insanlar bu kadar sıkıntı çekmezler. Asgari ücret yıldan yıla artıyor ama tüketim maddelerinin fiyatları yerinde saymıyor ki, onlar daha da çok artıyor. Ekmeğin, peynirin, yumurtanın, zeytinin, çayın fiyatı geçen yıldan bu zamana kadar ne kadar zam aldı, buna bakmak gerekiyor. Asgari ücrete zam geldi de elektrik, su, doğalgaz fiyatları zamlanmıyor mu? Asgari ücreti belirleyenler başka ülkelere hiç bakıyorlar mı, onların işçilerinin ücreti ne kadar, onlar ne kadar zam almış. Venezüella’da asgari ücrete yüzde 40 zam yapılmış, onlar bu zammı nasıl yapıyorlar? Onlar bunu başarıyor da bizimkiler niye başaramıyor, hani ekonomi iyiydi? Ekonomi iyiyse bu biraz da vatandaşa yansısın. Ayrıca asgari ücreti belirleyenler dönüp kendilerine bir baksınlar, onlar bu paraya geçinebilirler mi? Bin 603 TL’yi önce kendilerinde denesinler sonra vatandaşa versinler bu parayı” diye konuştu.
‘Asgari ücret en azından 2 bin 500 TL olmalı’
Asgari ücretle geçinenlerin durumuna üzüldüğünü ifade eden esnaf Hüseyin oruç, “Asgari ücrete geçim olur mu, olmaz. Bu para sadece bir insanın ölmemesi için yeter. Bugün Diyarbakır koşullarında bırakın normal bir yaşam sürmeyi, fakir olarak yaşamak için bile bu para yetmez. Bir gecekonduda otursanız en az 500 TL kira vereceksiniz. Buna elektrik, su, tüp gaz ya da doğalgaz veya ısınma masraflarını ekleyin. Faturalar en az 200 TL. Bir çocuğun okul masrafları, kırtasiye giderleri, servis parası, okul harçlığı falan en az 250 - 300 TL. Asgari ücretle çalışan bir insan hiç mi bir şey yemeyecek, hiç mi hastalanmayacak? Bir insanın hiç mi hakkı hukuku yok ki, çoluk çocuğuyla, eşiyle, ailesiyle ayda bir defa da olsa dışarı çıkıp bir yerlere gidebilsin. Yani, bir pazar günü sosyal bir etkinlik hakkı yok mudur? Bunlara giyim kuşam, temizlik giderlerini ekleyin ve asgari ücrete bunlar nasıl sağlanacak bir hesap edin. Gerçekten işverenlerin de devletin de bunu biraz düşünmesi gerekir. Tabii ki, devletin de bu konuda işverene destek olması gerekiyor. Asgari ücret bugünün koşullarında en az 2 bin TL olmalı. Asgari ücretli maaşının en az 800 TL’sini kiraya verecek. Ev aidatı, faturalar nerden baksanız 300 TL. Benim şuan 4 tane çocuğum var ve asgari ücret almış olsam bu çocuklarımın okul masraflarını geriye kalan 500 TL ile nasıl gidereceğim. Asgari ücret bitti ama ihtiyaçlarımız bitmedi. Bir ay boyunca ne yiyip ne içeceğiz? Hiç mi misafirimiz gelmeyecek hiç mi bir soysal faaliyetimiz olmayacak. Eşimizin, dostumuzun, komşumuzun bir düğününe gitmek istesek ne yapacağız, asgari ücretten eser kalmadı insanların yüzüne nasıl bakacağız? Üniversiteye giden çocuğum var, ona her gün 5 TL harçlık versem 150 TL yapar. Dört çocuğu ben asgari ücrete nasıl okutayım? Her şey meydanda hesap ortada vatandaş asgari ücrete nasıl geçinsin. Bu ücreti belirleyenler bunu düşünemiyor mu? Biz altı kişilik bir aileyiz ve günlük ekmek tüketimimiz bile nerden baksanız 9 TL. Buna aylık olarak düşünün asgari ücrete gelen zam demektir. Yani, 200 TL’yi sadece kuru ekmeğe veriyoruz. Diyarbakır koşullarında bir okul servisi ücreti 120 TL’dir. Nereye baksanız geçim zor ve her yıl her şeye gelen zamlar, asgari ücret vatandaşın eline geçmeden zaten gelen zammı götürüyor. Asgari ücret en azından 2 bin 500 TL olsa Diyarbakır şartlarında az da olsa bir geçim olur. Yani, bir insanın kendi yağında kavrulması için bile asgari ücret yetmiyor. İnsanlar asgari ücrete nasıl geçiniyor anlamıyorum, onlar için çok üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor” şeklinde konuştu.
‘Bu maaşla geçim olur mu?’
Emekli olmak için başvuruda bulunan Musa Anter Caddesi esnaflarından Süphan Çiçek, asgari ücrete yapılan zammı yetersiz bulduğunu ifade ederek şunları söyledi: “ Asgari ücrete yüzde14 zam yapıldı ama hemen öncesinde suya elektriğe, doğalgaza, vergilere zam yapıldı. İkinci bir şey bugün emekli olacak olanlara 900 TL emekli maaşı teklif ediliyor. Yani, emeklilere asgari ücret bile verilmiyor. Bugüne kadar 9 bin iş günüm var, otuz yıl sigorta yatırmışım ama bana verilecek olan 900 TL bin TL gibi bir maaş. Bu maaşla geçim olur mu? Bu ücret sadece kira ve site gideri aidatıdır, vatandaş nasıl geçinecek? Zaten vatandaş emekli olduktan sonra da çalışmazsa bu maaşla ne yapsın. Her yıl asgari ücretli de emekli de gittikçe daha zor koşullara itiliyor. Asgari ücretin alım gücü gittikçe düşüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.