Arif Güran: "Salim benim kızıma zarar vermez"

Arif Güran: "Salim benim kızıma zarar vermez"
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması devam ediyor. Duruşmaya verilen aranın ardından esasa ilişkin savunmalara geçildi.

Duruşmaya verilen aranın ardından 15.30'da yeniden başladı. Savcı mütalaasını yineledi ve tutuklu dört sanık, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran, Nevzat Bahtiyar'la ilgili ağırlaştırılmış müebbet talebini yineledi.

Baba Arif Güran'ın ifadesi şöyle:

Sayın başkan, ben olay günü Batman'daydım. Akşamüstü köydeki komşum beni aradı, neredesin diye sordu. Hayırdır dedim, 'Narin gözükmüyor' dedi. Arabaya bindim ondan sonra bir kişi daha aradı o da Narin kayıp dedi. Bir tırı sol şeritten solladığımı hatırlıyorum ama eve gelene kadar yanımdaki amcamoğluyla birlikte 3-4 kaza tehlikesi atlattık. Kızım benim için önemliydi. Annesi için de öyle. Ben Narin'e ne kadar önem gösterdiysem annesi 1 milyon kat önem göstermiştir. Burada bir annenin hem evladı alındı, hem evladıyla sınanıyor.

Köye yetiştik, aramalara katıldık. Jandarma geldi Allah razı olsun. Orada 10-15dk kendimden geçtim. Bu insanlar hepsi buradaysa kızımın başına bir şey gelmiş diye düşündüm. İnsanlara bağırdım, herkes aramalara katılacak dedim. O akşam hiç durmadık.

Ben kimseyi savunmuyorum, ben kızım için canımı veririm. Keşke şu dakika ölseydim de kızımın başına bir şey gelmeseydi. Bana fotoğraf gösterdiler, benziyor dedim. Komutanla beraber hastaneye gittik. O değil dediler ama kendi gözümle görmek istedim. Baktım o değil. Benim telefonumu paylaştılar, kim paylaştı bilmiyorum. Telefonum çalmaya başladı sürekli. Öyle bir şey oldu ki artık cevap veremez hale geldim. İkinci gün ihbarlar gelmeye başladı. 'Kızın bizimle' gibi. Telefon açıp konuşmayıp sadece çocuk sesi çıkaranlar oldu.

Kolluk kuvvetlerine her şeyi anlattım. Nevzat ile aramızdaki meseleyi de anlattım. 'Bir insan bunun için adam öldürmez' dediler. Başka kimseyle husumetim olmadığını söyledim. 4-5 gün hiç uyuyamadım, yemek yiyemedim. En son karakola gittiğim zaman dedim ki benim kızım tepeye çıkmamış. Onlar da dedi ki 'Narin görmemesi gereken bir şey gördü ki ona kıydılar.' Benim kızım 8 yaşında, neyi görüp ne anlayacak dedim. Öyle bir şey mümkün değil dedim.

Salim benim kızıma zarar vermez, niçin zarar versin, sebebi nedir? Görgü tanığı var dediler. İnanmıyorum ama öyle diyorsanız ben ne diyebilirim dedim. Ondan sonra Salim tutuklandı. Salim tutuklandıysa kızım nerede? (Narin bulunmadan öncesi) 'Bulacağız' dediler. Ondan sonra Salim'in iki işçisini yakaladılar ve süreç böyle devam etti. Komutan, 'Narin, Salim'in arabasına binmiş mi?' Diye sordu. Yüksel bilir ama bu araba kapının önünde ve camı, kapısı kapanmayan bir araba dedim. 'Ama'yı kullanmayacaksın, bunu demeyeceksin' dedi. Eşimi çağırdı, eşim dedi ki 'Arif Mersin'e gittiği zaman biz bu araçla nişana gittik.- Komutan, bu sefer de eşime kızdı.

Sayın başkan, ondan sonra tabi yine beni çağırıyorlar, ifadeye gidiyorum. Kimden şüphelendiğimi soruyorlar. Ben her şeyi anlatmak zorundayım çünkü benim kızım kayıp. Kamerayı gösterdiler, kızım kaçıyor. Bana sordular neden kaçıyor diye. Ben ne bileyim dedim. Bu evde bir şey var dediler, araştırın bulun dedim. Kim, ne biliyorsa söylesin, ifadeleri alınsın dedim. Bu vahşi (Nevzat'a) Salim yakalandıktan sonra bu ifadeyi verseydi bugün benim başımın tacıydı. Bir insan bu kadar mı Allahsız olacak? Benim 8 yaşındaki kızımdan ne istedin sen? Öldürmek isteseydin ben burdaydım, ben! Uyuyamıyorum ben. İki kurşun bana sıksaydın.

Ben bu insanlara da isyan ediyorum. Benim kızım hakkında... Eli bile titremiyor. Salim senin başına silah dayadıysa senin evladın evlatsa benim evladım evlat değil mi? Salim yakalandıktan sonra 1700 personel oradaydı, gelip deseydin korkudan yaptım, cenaze burdadır deseydin. Bu adam itirafçı değil, bu adam evinde kaçarken yakalanıyor.

Arif Güran ve Yüksel Güran ağlıyor.

Ben evladım için canımı veririm. Seni öldüreceğiz kızını öldürmeyeceğiz deseler canımı veririm. O namaz seni çarpsın. (Nevzat'a) Senin imanına, senin dinine davacıyım ey namussuz.

22 yıllık evliyim, ben hanımımı, çocuklarımı, ailemi tanımam mı? O avukat Ali, sen önce kendine bak. Sen televizyonda benim namusum üzerine konuşuyorsun, aynaya bak.

Tülin doğduğu zaman özürlüydü, çok güzeldi. Mükemmel gözleri vardı. Bu anne 8 yıl boyunca, kızım gece uyumuyordu, sabaha kadar ağlardı, bu 8 yıl içerisinde bu anne o evladına baktı. Bugün kalkmışlar bu anayı evladıyla sınamaya çalışıyorlar.

Ben eşimi tanıyorum ben. Ben eşimin namusuna da kefilim. İftira atan namussuzlar kendilerinden utansın. Eğer bugün ben burada 1 ölüyorsam o ana orada 100 defa 1000 defa ölüyor.

Ben adalet istiyorum. Benim canım, benim ruhum gitti. Ya rabbi sen bu dakika benim ruhumu alasın, yemin ediyorum dayanamıyorum. Ben gittim oğlumu öptüm oğlum uyandı, yoksa ben o akşam intihar edecektim.

Arif Güran, basının bulunduğu alana dönerek: Sizin vicdanınız nerede?"

Kaynak:Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.